Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        NEREDEYSE 7/24 Türkiye’nin Afrin operasyonu üzerinde çalışmaya başlayan Washington’daki yönetim birimleri arasında izlenecek politika konusunda gerginlikler, anlaşmazlıklar yaşandığı açıkça söylendi.

        Bunun yanında bu birimler içinde Türkiye açısından çok önemli bir isimden, “Müttefikimiz Türkiye’nin duyarlılıkları konusunda onunla yeterli empati kuramadık” itirafı da sonunda geldi.

        Gündelik haber akışı sarmalı içinde Türkiye’de doğal olarak Amerikan yönetiminden Mattis, Tillerson gibi bilinen isimler takip edilip analiz ediliyor.

        Bu doğal olmakla birlikte Washington’un iç işleyişinde Türkiye açısından çok önemli olan ve belki de sadece Türk devleti tarafından yakından tanınan önemli isimler de var. Gündelik politikaları belirlemek ve üsttekilerin düşüncesini yönlendirmek açısından çok da öneme sahip insanlar bunlar. Şehrin iç mekanizmalarını iyi bilen profesyonellerin katiyen ihmal etmemesi gereken türde insanlar.

        ‘ÖNEMİ BÜYÜK’

        Pazartesi günü “Center for Strategic and International Studies” (CSIS) adlı düşünce üretim kuruluşunda “Stabilizing Rakka: Connecting current operations to US policy objectives” (Rakka’yı stabilize etmek: Süregiden operasyonları Amerikan hedeflerine bağlamak) başlıklı bir panel tartışması vardı.

        Biraz önce bahsettiğim, Türkiye açısından önemi büyük olan ama Türkiye’de fazla tanınmayan yetkililerin bazıları bu paneldeydi. Örneğin, Türkiye’yi izleme görevine sahip olan Dışişleri Bakanlığı’nın Yakın Doğu İşleri bölümünden Karen Decker da bu paneldeydi ve bence çok önemli bir konuşma yaptı.

        “Çok önemli NATO müttefikimiz Türkiye, bize çok kızgın. Çok haksız da değil bu kızgınlığında” diye söze başladı Bayan Decker ve şöyle devam etti: “PKK terörüne 40 bin vatandaşını kaybetmiş bir NATO üyesinden bahsediyoruz burada. Ve onlar haklı olarak bizim kendilerini anlamadığımızı düşünüyorlar. Bizler ne yazık ki bu konuda Türkiye’yle empati kuramadık.”

        Nihayet bir yıldır ilk kez bir Amerikan yetkilisinin ağzından böyle bir laf çıktığını duyma mutluluğuna eriştim.

        Türk yetkililerle çok sık görüşmeler yapan Karen Decker, “Bu yüzden Türkiye çok duygusal ve çok kızgın” dedikten sonra “Bu duygusallıkları nedeniyle bizim anlatmaya çalıştığımız çoğu şeyi de dinlemiyorlar” açıklamasını yaptı.

        ‘TÜRKİYE YÜKSEK ORTAK’

        Bayan Decker, “Ben Türk mevkidaşlarıma Türkiye’nin Amerika açısından çok önemli olduğunu ve bizim için Türkiye’nin ‘high partner’ (yüksek ortak) olduğunu anlatmaya çalıştım” da dedi paneldeki konuşmasında.

        Ancak duygusal tepkisellik ortamında bu sözlerin fazla duyulmadığını da görüyor Amerikalı yetkililer.

        Panele konuşmacı olarak katılan CSIS’in International Security Programı’nda uzman Melissa Dalton ise Türkiye’nin Afrin operasyonunun Rakka’da bölgesel Arap ve Türkmen nüfus ile Kürtler arasında gerginlik yaratmaya başladığına dikkat çekti.

        Bu durumun şu aşamada Rakka başta olmak üzere bölgede bir stabilizasyon süreci başlatmak isteyen Amerika’nın tüm programını bozduğu da söylendi.

        Anladığım kadarıyla Rakka’daki bazı YPG güçleri, YPG’ye yardım için Afrin’e geçme arzusunu açıklayınca Arap ve Türkmen çevreler buna tepki vermişler ve şehirde gerginlik yaşanmış.

        GELECEK AÇILIMI

        Melissa Dalton, “IŞİD’le mücadele sürecinde Suriye Demokratik Güçleri içinde Kürtler ön plana çıkmış olabilir, ama şimdi siyasi normalleşme ve stabilizasyon evresine geçtiğimiz için bunun sürmesi kolay görünmüyor. Bölgede Arap ve Türkmen grupların ağırlıklarını Rakka şehir yönetimi komisyonunda sağlamak lazım” diyerek Türkiye açısından çok önemli olabilecek bir gelecek açılımına da işaret etti.

        Paneldeki diğer isimler Savunma Bakanlığı Uzun Vadeli Politikalar Bölümü’nden Mark Swayne ile Amerika Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) Ortadoğu Bölümü’nün yetkilisi Maria Langi de Türkiye’yle ilgili söylenenler konusunda hemfikirler, ama onlar da kendi birimleri ile diğerleri arasında çalışma koordinasyonunun iyi kurulması gerektiğini anlattılar.

        FIRAT KALKANI

        Esas konusu gereği Rakka’da hayatın yeniden kurulması sürecinin konuşulduğu bu toplantıyı izlerken ben üzülerek gördüm ki bizler Fırat Kalkanı ve sonuçlarını iyi anlatmayı başaramamışız.

        Oysa Fırat Kalkanı operasyonu sonucunda özgürleştirilen alanda Türkiye’nin bölgeyi yeniden hayata döndürmesi “hızıyla, kapsamıyla, derinliğiyle” büyük bir başarıydı.

        “Rakka’da hayatın yeniden kurulması” konulu bir toplantıda Türkiye’nin sunmuş olduğu bu önemli modelin adının geçmemesi kötü niyete tabii ki bağlanabilir. Kötü niyet olsa da bizler bu modeli dünyaya daha iyi anlatmak için çok büyük çaba ve yaratıcı düşünce üretmemiz gerekiyor.

        Diğer Yazılar