Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD Dışişleri Bakanlığı’na adaylığı açıklandıktan sonra Foggy Bottom’daki bakanlık binasına hiç uğramayan CIA Direktörü Mike Pompeo, Türkiye’nin Afrin merkezini ele geçirdiği haberinden sonra ilk kez bakanlığa gitti.

        Bu iki gelişme arasında bağlantı olup olmadığı resmen bilinmiyor ama Pompeo’yu tanıyan bazı kaynaklar onun dışişleri bakanlığına ilk gidiş zamanlamasının pek de rastlantı olmayacağını söylüyor. Çünkü Pompeo yönetim içinde, bölgede Türkiye etkinliğine karşı bir şeyler yapılmasını savunan grubun en etkili isimlerinden biri.

        Pazartesi öğle saatlerine doğru gerçekleşen bu ziyarette Pompeo’nun, yanına gelen dışişleri bakanlığı bürokratlarına, “Bakanlıkta artık işler eskiden olduğu gibi olmayacak, şimdi değişim zamanı” dediği de aktarılıyor. Bunun sadece Amerika’nın Türkiye politikasıyla ilgili olmadığı, ama Türkiye’nin de listenin başa yakın bölümünde bulunduğu bir “dışişleri sorunlar listesi” düşünülerek söylendiği kesin gibi. Bu arada Pompeo, resmen atanmamış olsa dahi kendinden önce alınan bazı atama kararlarını da şimdiden bloke etti.

        Pompeo’nun dışişleri bakanlığındaki politika üslubu, ilk kez Münbiç’e yönelik Amerikan yönetimi tavrında test edilecek.

        ABD-YPG İLİŞKİSİ

        Yönetimin her birimindeki her düzeyden insanlar, YPG’nin umulduğu gibi çıkmadığını, sanıldığı gibi etkin bir saha gücü de olmadığının görüldüğünü söylemeye başladı.

        Washington’daki PYD/YPG temsilciliğinden ise her gün kızgın sesler yükseliyor. Afrin’de olan bitene Amerika’nın hiç ses çıkarmamasına kızan PYD’liler, Amerikalıların “Ama orası bizim sorumluluk alanımız değildi. Afrin’den sorumlu olan Ruslar” sözlerine de kulaklarını kapatıyor. Buradaki temsilciliğe Rakka’dan gelen kızgın talimatlar doğrultusunda, temsilcinin arasının Amerikan yönetimiyle hayli soğuk olduğu görülüyor.

        YPG ile Amerika’nın sahadaki işbirliğini oluşturmak için perde arkasında çok çalıştığı söylenen CIA’nın başındaki Pompeo’nun, şimdi dışişleri bakanı olarak üzerinde soğuk rüzgârlar esen bu ilişkiyi tekrar kurmak için çaba gösterebileceği söyleniyor.

        ANLAŞMA METNİ VAR MI?

        Rex Tillerson, dışişleri bakanıyken Ankara’da 3.5 saat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ertesi gün de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmüştü. Bu görüşmelerin sonucunda üzerinde hemfikir kalınan anlaşma ilkeleri (anlayış) belirlenmişti.

        Buna göre Münbiç’teki YPG güçleri, Amerika ve Türkiye’nin ortak denetiminde oradan çıkarılıp Fırat’ın doğusuna götürülecekti.

        Münbiç’in yönetimi için Amerika’nın baskısıyla oluşturulan Münbiç Askeri Konseyi’ne YPG varlığı yerine Türkiye’nin kontrolündeki yerel unsurlar gelecek ve şehir bu yeni düzenle yönetilecekti. Türkiye ile Amerika garantör ülkeler gibi ortak davranacaklardı.

        Tillerson görevden alınmasaydı Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu hafta başında Washington’a gelecek ve bunun uygulanma tarihlerini tespit edecekti. Ancak şimdi Pompeo henüz resmen göreve başlamadığından ve bu geçiş döneminde Ankara’da sağlanan anlayış varmış gibi davranılmadığından açıkçası ne olacağı da pek belli değil.

        Washington’da Pompeo’nun bakanlığı resmen devralmasının nisan ayı sonuna sarkabileceği, bu yüzden Münbiç konusunun acilen görüşülmesi için bürokratlar arasında üst düzey bir toplantı düzenlenebileceği vurgulanıyor.

        GENERALLERİN TAVRI

        Bu arada Münbiç’teki Amerikan özel kuvvet “gözlemcilerinin” komutanları, “Bize ateş açılırsa savaşmaya hazırız” mesajlarını yönetime yollamayı sürdürüyor. Meselenin bu aşamaya geleceğini çoğu insan düşünmese de askerlerin başka türlü konuşmaya imkânları bulunmadığı belirtiliyor. Komutanlar bu tür mesajlarını, Deyrizor’da yaşananları hatırlatarak güçlendirmeye çalışıyor. Daha önce Deyrizor’da bulunan YPG güçlerine rejim askerleri yaklaşınca bunlar Amerikan saldırısıyla vurulmuştu.

        Yönetim içindeki bazı kişiler, bu örneğin verilmesini garip buluyor. Çünkü “Münbiç’le ilgili bir şey ima edilmek isteniyorsa askerlerin Münbiç’te hava sahasının kontrolünün Rusların elinde olduğunu hatırlamaları gerekiyor” diyorlar.

        Diğer Yazılar