Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İRAN’a yönelik gelişmeleri izlerken şu anda Beyaz Saray’da bombalayarak çözülemeyecek hiçbir dış politika sorununun bulunmadığını düşünen bir Ulusal Güvenlik Danışmanı bulunduğunu unutmayalım.

        John R.Bolton, 26 Mart 2015 tarihinde New York Times Gazetesi’nin Op-Ed sayfasına “To Stop Iran’s Bomb, Bomb İran” başlıklı bir yazı yazdı. Başlıktan da anlaşılabileceği gibi, “İran’daki bomba sorununun çözülebilmesi için İran’ın bombalanması gerekiyor” diyordu.

        Bunun şu anda İran’a yönelik yaklaşımlar nedeniyle gerginliğin gittikçe tırmandığı bölgemiz için tehlikelere açık bir durum yarattığı bariz.

        Beyaz Saray’dan gelen işaretler de İran konusunda Trump’ın önüne birbirinden tehlikeli iki opsiyon konulduğunu gösteriyor:

        1- Bunlardan birincisi, Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’un tercih ettiği yol. Bu opsiyonda Amerika’nın nükleer anlaşmadan çekilmesinin İran’da atom bombasını gizlice geliştirmek için uygun bir ortam yaratacağı biliniyor.

        Zira İran’ın nükleer anlaşmaya uyduğunu düşünen Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, İran’da şu anda bulunan denetçilerini ülkeden çekecek, böylece İran’ın bomba geliştirmek için gizlice çalışmasının önündeki en büyük engel de kalkmış olacak.

        John Bolton da bunu biliyor ve stratejisini bunun üzerine kuruyor. Eğer İran gizlice atom bombası geliştirme sürecine girerse bunun istihbaratı geldiğinde Amerika ya da İsrail 1981’de Irak’ta, 2007’de de Suriye’de yaptıkları gibi nükleer santralı bombalayacaklar.

        Anlaşmadan çıktığını ilan eden Trump’ın önünde bu opsiyon bulunuyordu. Diğeri de CIA’nın destek verdiği şu plandı:

        2- Amerikan istihbaratı, İran’a getirilecek yeni ekonomik yaptırımların halkta rejime karşı tepkiyi tetikleyeceğini düşünüyor. İran halkının, rejimin Suriye, Irak ve Lübnan’da kendisine yakın milislere para döktüğünü, halka hiç kaynak ayırmadığını düşündüğü Amerikan istihbaratı raporlarında belirtiliyor.

        Bu tepki zaten varken bir de üstüne ekonomik zorluklar binince İran’da bir rejim değişikliği sürecinin başlayacağı umuluyor Washington’da bazı çevrelerde. Bu süreci CIA’nın MOSSAD’la birlikte çalışarak güçlendirecek birtakım operasyonlar da planladığı biliniyor.

        YAPTIRIMLAR VE TÜRKİYE

        İran’a yönelik yaptırımların Hazine Bakanlığı kurallarına göre 3 ile 6 ay arasında sıkı biçimde uygulanmasına başlanacak. Bu süre veriliyor; çünkü şu anda İran’la iş yapan firmaların kendilerine yeni piyasalar bulmaları için bir fırsat tanınmak isteniyor.

        Başkan, İran’la iş yapan üçüncü ülkelere de yaptırım getirip getirmeyeceğini ve hangi ülkeye istisna getireceğini daha sonra Kongre’ye bildirecek.

        Kongre’de var olan Türkiye karşıtı atmosferi değerlendiren kaynaklar, bu istisna hakkından Türkiye’nin yararlanmasının çok zor olduğunu belirtiyorlar.

        Hakan Atilla davasında verilecek ceza 16 Mayıs’ta belli olduktan sonra Hazine Bakanlığı’nın Halk Bankası’na yönelik bazı yaptırımlar getirmesi ihtimalinin de bu son İran kararından sonra çok arttığı söyleniyor.

        Diğer Yazılar