Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Washington’daki kaynaklarım, dışişleri bakanları arasında burada yapılan görüşmede çok sürprizli ve yeni kararlar çıkmasının beklenmemesi gerektiğini çünkü ABD’nin de Türkiye’nin de daha önce söylemiş oldukları pozisyonlarda kaldıklarını; Amerika'nın tıkanıklığın aşılması için Türkiye’den yeni adımlar ve yeni bir bölgesel strateji beklediğini söylüyorlar.

        Bunu duyunca ben de onlara, "Bizden neden yine yeni bir adım bekleniyor ki Türkiye’nin ve Başkan Erdoğan’ın dediği çok net ve belli, aksine Türkiye’nin bazıbeklentileri var Amerika’dan" diyorum.

        Bazı süreçlerde gecikmelerin olduğunu kabul eden bu kaynakların hepsi sanki ağız birliği etmişçesine bana şunları söylüyorlar...

        İŞTE OLUŞAN GÖRÜŞ

        Madde madde yazıyorum ki bakış açıları net ortaya dökülsün istiyorum:

        1- Rusya ve ABD Fırat’ın doğusunda ne tür adımların atılması gerektiği konusunda bir yıl öncesinden anlaştılar.

        (Ben bu anlaşmanın adım adım nasıl geliştiğini, nasıl bir diplomatik trafik olduğunu birçok defa yazdığımdan bunları yine tekrarlamıyorum hepsi de arşivde duruyor)

        2- Bu ilke anlaşmasına varılırken iki ülke de Türkiye’nin bölgede haklı ulusal güvenlik kaygıları olduğunu ve bunları gözetmek gerektiği üzerine de görüş birliğine vardılar.

        3- Üzerinde Putin ile Trump’ınanlaşmış olduğu bu plan esas olarak Rusya tarafından kaleme alınmış ve ABD de buna onay vermiştir.

        4- Plan esas olarak Suriye Kürtlerinin nasıl konumlandırılması ve bunun da Türkiye’nin rahatsız edilmeden yapılması meselesine odaklanıyordu.

        5- Türkiye güney sınırlarında haklı olarak bir terör koridoru oluşturulmasına izin vermeyecekti. Bu Ankara’nın yaptığı iki harekat ile de daha net otaya çıkmıştı.

        6- Eğer Fırat’ın doğusundaki Kürtler sınırdan hayli uzağa, güneye çekilirse ve sınır ile bunlar arasında bir güvenli bölge oluşturulursa tıkanıklığın çözülebileceğine hem Rusya hem de ABD inanmakta.

        7- Rusya ve ABD, Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozmadan sınırdan, güneye, uzağa konuşlandırılacak bu Kürt oluşumuna sınırlı bir kültürel özerklik verilmesinden yanalar.

        Ruslar buna Kuzey Irak Modeli Amerikalılar ise Kamışlı Modeli adını veriyorlar. Bu kültürel özerkliği olan sınırları belli oluşum Suriye’nin bir parçası olarak kalacak ancak kültürel ve bazı idari konularda özerklikleri olacak. Burada Suriye bayrağı dalgalanacak. Sınırlarında Suriye askerleri bulunacak. Kürtlerin silahlı milisleri bölge içinde sadece iç polis hizmeti yapacak. Bunların sınır dışına yönelmelerine Suriye izin vermeyecek. Rusya da nötr garantör statüsüyle buna güvence desteği verecek.

        8- Bu Kürt oluşumunun Türkiye sınırlarına bir tehdit oluşturması ağırlıkla Suriye ve Rusyatarafından engellenecek. Amerika da Suriye sınırına yakın Irak’ta konuşlandığı bölgeden aktif olarak bunun uygulanmasına yardımcı olacak. Rusya ve ABD böylece terör koridorunun engelleneceğinden ve Türkiye’nin sınır güvenliğine güvence verildiğinden Türkiye’nin taleplerinin de karşılanmış olacağını düşünüyorlar.

        9- Amerikalılar ve Ruslar bugüne kadar hep Suriye’nin toprak bütünlüğüne verdiği önemden bahseden Türkiye’nin bunun için de bu modelle tatmin olacağını düşünüyorlar.

        ÜÇLÜ ZİRVE VURGUSU

        Washington’daki kaynaklar bu konuların ve bu modelin diplomatik arka kapılar aracılığıyla Ruslar ile sürekli konuşulmakta olduğunu ve bu yüzden şu anda Washington’da bulunan DışişleriBakanı Çavuşoğlu’nun bundan sonra yapacağı Rusya ziyaretinin de çok önemli olacağını vurguluyorlar. Aynı kaynaklar bana her zaman söylediklerini tekrarladılar; Suriye meselesi ancak Rusya, Amerika ve Türkiye bir masa etrafına oturursa çözülür görüşlerini yeniden vurguladılar.

        Bu kaynaklar Türkiye’nin en üst düzeyinin Suriye ile alt düzeyli temasların açıldığı yolundaki imasından sonra bu konudaki umutlarını arttırdıklarını söylüyorlar.

        Diğer Yazılar