Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Amerika’yı ziyaret edip bir de araba kullandıysanız burada, bilirsiniz; diyelim mahalle arasında fazla işlek olmayan yolda gidiyorsunuz ve ilerde de kavşak var, bunun uyarıları kilometrelerce önce başlar. "İlerde dönüş var", "Dönüş yapacaklar şu şeride girsinler", "Sağa dönecekler şuraya sola dönecekler de buraya" gibi. Yol kenarındaki yazılarla da kalınmaz caddenin üzerine de yazılar yazılır. "İlerde dönecekler şu şeride girsinler", "Sadece sola dönüş için bu şeride" diye filan. Dönülecek yere gelince de "Dönecekler burada dursunlar ve beklesinler" diye çizgi de çizilir.

        Fazla düşünmeden dönüşünüzü rahat yapın diye yapıyorlar böyle şeyleri galiba. "Ne güzel bu, insanlara uymaları gereken kuralları hatırlatıyorlar" da diyebilirsiniz bunu görünce ama aynı zamanda bu yaratıcı düşünceyi engelleyen işlev de görüyor galiba.

        Ben burada "Artık bunun da olmaması gerekirdi" dedirten kazaları çok gördüm. Çünkü insanlar denilen kurallara tam uyduklarında, kendilerine denilene tam uyum sağladıklarında işlerin yolunda gideceğine inandıklarından, diğer sürücülerin ne yaptığına hiç dikkat etmeden kaza anına kadar yaşamaya çalışıyorlar

        Kendi dünyalarına çekilmiş kurallarla uyumlu bir şekilde yaşadıklarından, çevrelerine biraz bakıp basit bazı yaratıcı kararlar almadıklarından durup dururken olmaması gereken kazalar olabiliyor burada.

        Mesela ben burada karşıdan karşıya geçeceksem sadece ışığa güvenemiyorum çünkü burada bana yeşil yandığında geçişime başlamışsam yolun yarısında bu kırmızıya dönüşüyor ve yanıp sönmeye başlıyor. Aslında bunda da geçiş hakkı benim ama sadece bana "Acele et" deniliyor ama bu anda da arabalara da dönüş hakkı verilirse kurallara uymak isteyen bir Amerikan vatandaşı benim o anda orada bulunmama hiç aldırmadan arabayı üzerimden her an sürebilir. O yüzden hep tetikteyim. Daha sonra "Bunu neden yaptın" diye sorsalar beni ezen şoför "Geçiş hakkı benimdi" demekle yetinebilir.

        KURALIN DIŞINA ÇIKILDIĞINDA

        Bu tür kurallar toplumun her alanına yayılmış durumda ve Amerikan insanı hayat hakkında bazı kararlar almadan davranışlarının pratik sonuçlarına bakmadan yaşamaya çalışıyor. Akdenizli ruhu taşıyan bir insan için bir tür cehennem koşulları bunlar. Kurallara tam uyulduğunda toplumda da huzur olacağı düşünülüyor.

        Ama anladığım kadarıyla kendini bu kadar sisteme teslim etmek de beynin yaratıcı düşünce ile ilgili bölümlerinde bazı ölümlere neden oluyor galiba.

        Örneğin bazı satıcılara galiba "Sen sadece tek bir konuyu iyi bil bu yeter" talimatı veriliyor. Ona gidip ürünü sorun cevabını alırsınız ama "Dükkanın içi neden bu kadar sıcak" diye de sorsanız kafası karışır panikler o satıcı. İki konuyu peş peşe veya aynı anda düşünmenin doğru olmayacağını düşündüğünden beynini özgür iradesiyle çalıştırmıyor artık o kişi.

        Diyelim işyerinde fotokopi makinası çalışmıyor eğer tamir el kitabında ilk başta fişin takılı olup olmadığına bakın yazmıyorsa ve fişi gerçekten takılı değilse kimse buna bakmayı akıl edemez ve aslında sapasağlam olan makine için altı ay filan gereksiz tamir çalışması yapılabilir.

        ÇİKOLATAYI AMBALAJIYLA YEMEK

        En basit ürünü ele lalım. Diyelim ki marketten çikolata aldınız. Ambalajında çikolatanın nasıl yenileceği talimatı da mutlaka olacaktır ve bu da "İlk önce ambalajı açın" diye başlar. Burası Amerika olduğundan bunu ambalajıyla yemeğe çalışan da daha önce olmuştur büyük ihtimalle ama çikolatayı yemek talimatının bu maddeyle başlaması hayli de tuhaf.

        Özetle Amerika şu anda en sıradan, en kolay işlerin kurallarla yapılamaz hale geldiği bir ülke konumda.

        BİR SEÇİMİ BECEREMİYORLAR

        Bunu Demokrat Parti'nin başlamış olan ön seçimlerini izlediğimde de gördüm.

        Kurullara boğulmuş ve beyinleri tembelleşmiş olduğundan bir konu birazcık karmaşık hale getirildiğinde onun tamamen yapılmaz hale geldiği de kesin.Amerikan seçim sistemini galiba kasten zaten karmaşık oluşturmuşlar ki, en fazla oy alanın seçilemeyebileceği bir seçim sistemi bu. Karmaşık ve içinden çıkılamaz halde. Galiba sıradan insanların anlamaması için kasten böyle yapılmış da olabilir.

        Başkan adayları için ön seçimleri ele alalım örneğin. Sadece seçmenin gidip sandığa oy atması bunları nedense kesmiyor.

        Bir de 'caucus' diye bir şey yaratmışlar. Bazı yerlerde 'caucus' var bazılarında ise ön seçim.

        Caucus bence aslında 19. yüzyılda bırakılması gereken bir şey.

        Demokrat Parti'ye üye olanlar bir alanda bir araya gelip adaylar hakkında konuşuyorlar ve sonra herkes fikrini belli ediyor. Sonunda bir sonuç çıkarsa bu da ilan ediliyor.

        Kurallar falan kimsenin kafasında tam net olmadığından biraz da anarşik bir durum bu.

        Parti yöneticileri yangına benzin döker gibi bu sürece bir de aplikasyon çıkararak erken elektronik katılım icat etmeye çalıştılar ve bu sistem gayet tabii ki Iowa’da çöktü. Bundan ders almadan aynı aplikasyonu Nevada'da da denemeye çalıştılar orada da tam işlemedi doğal olarak. Çünkü sorun aplikasyonda değil insanlarda.

        Sanki demokrasiyi bile bile çıkmaz sokağa sokmak istiyorlar gibi geliyor bana.

        Bu arada Amerikan insanın beyni tamamen şaşkın ve tamamen durmaya doğru gidiyor.

        Bunun doğal sonucu olarak ya Trump veya daha kötüsünün seçilmesi de hiç şaşırtıcı olmayacak.

        Diğer Yazılar