Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kadınların anlamlı, orijinal ve sıcak sohbet açma imkanları bulunan ve onların yüksek kalite beklentilerine cevap verebilen konular bulmamın artık imkansız olduğunakarar verdiğimden, ayrıca kadınların zaten düşük düzeyde çalıştığını düşündüğü erkek beynini bu kadar da zorlamamın bir nevi intihar olacağını bildiğimden, birbirimizle sürekli iki metre uzaklıkta sessiz oturduğumuz halde anlamlı sohbet konuları arayışından vazgeçtim.

        Ve bu durumda her rasyonel erkeğin yapması gerekeni yaptım.

        *

        Burada bir ara not açmalıyım. ‘rasyonel erkek’ kavramı bir oksimoron olabilir. yani bir arada birlikte kullanılması mümkün olmayan iki kavramın zorlanarak yan yana gelmesindenibaret olabilir ‘rasyonel erkek’ kavramı.

        Tecrübeyle sabittir ki biz erkeklerin rasyonel olmadığımız kesindir. Yine tecrübeyle sabittir ki kadınlar da aslında öyle fazla rasyonel filan değiller ama onların en azından biz erkeklerden daha iyi durumda oldukları kesin. Hiç olmazsa bizleri istedikleri gibi kontroledebilmeyi başardıklarından bizlerden daha iyi konumda olduklarını biliyorum.

        *

        Erkekte had safhadaki irrasyonaliteyi ben 1974 yılında keşfetmiştim. Yine New York’taydım. Fark sadece benim 19 yaşımda olmamdı. O yıl hayatımda ilk kez porno dergileri satan bir dükkana girmiştim. Dedim ya 19 yaşımdaydım. Bugün porno dükkanının önünden geçerken bırakın içeriye girmeyi vitrinine bile bakmıyorum. Bugünlerde ilgimi daha çok vitamin ürünleri satan dükkanlar çekiyor. Onların içine girdiğimde eskiden porno dükkanının içinde nasıl heyecanlandıysam vitamin dükkanlarının içinde dolaşırken aynı heyecanı duyabiliyorum.

        *

        Evet o gün porno dükkanına girdiğimde biz erkeklerin ne kadar irrasyonel birer zavallılar olduğunu görmüştüm. Kendimle pek gurur duyduğum söylenemez ama yine de dükkanın içinde takılmayı sürdürdüm.

        Bugün salgın nedeniyle New York’ta bir distopi yaşandığı söyleniyor ya asıl distopi salgının olmadığı o günlerde yaşanıyordu. Dükkanın içi bir alemdi, dışı ise daha bir beterdi. Toplumda güvenlik sistemi tamamen çökmüştü. Anarşi kol geziyordu. Dükkanın hemen önünde adam kesseler bile polis gelmekten korkabiliyordu. Caddelerde sokaklarda açık şekilde seks yapılıyordu. Seks yapmayanlar ise damarlarına iğneyle uyuşturucu vermeye çalışıyorlardı.

        *

        Bugünlerde bu tür absürt mizah yazıları yazabilmemin temelinde de bu koşullar vardı. Çünkü normal durumda olan bir insanın bile bu ortamı sadece yarım saat görseydi tamamen çıldırması işten bile değildi. Ben ise bu koşullarda neredeyse 24 saatimi geçiriyordum. Yani bugünlerde bu tür mizah yazıları yazabilmemi o günlerde New York’ta çıldırmış olmama borçluyum.

        *

        Çıldırmış durumda olmama rağmen dükkanın içinde erkeklerin neden irrasyonel birer zavallı oluklarını görebiliyordum. Çünkü adı porno dükkanı olan bu dükkanda normalde seks olarak kabul edilen şeylere dair tek bir dergi bile yoktu. Anladığım kadarıyla erkek beyni kadın vücuduna dair her ayrı organdan kendisine seks konusu çıkarmış olmalıydı. Dergiler arasında birbiriyle sağlıklı bir biçimde bir araya gelmiş kadın ve erkekleredair olan hiç bir dergi yoktu. Dergiler tüm kadın ve erkeği göstermek yerine vücudun uzuvlarını ayrı ayrı göstermenin kendilerine porno dergisi sıfatını verdirtebileceğinidüşünüyor gibiydiler. Bu uzuvlar arasında kadın ayağı ve bacağı ön plana çıkmakla birlikteburun bile bu işlemden muaf değildi.

        Tek normal seks denilebilecek şeyler ya erkekler arasında ya da kadınlar arasında gerçekleşiyordu. Bu da geleceğin nasıl gelişeceği yolunda bir sosyal işaret gibiydi. Nitekim o yıl eşcinselliğin önlenemez yükselişi de başlamıştı.

        *

        Şimdi beyni bu durumda olan benim gibi bir erkeğin orijinal sohbet konusu bulup Rana’yı tatmin edebilmesi gayet tabii ki mümkün değildi. Ayrıca tamamen normal beyinli olan bir erkek -eğer böyle bir şey bulunabilse dahi- onun bile yıllardır evli olduğu karısına yeni gelebilecek bir konu bulabilmesi mümkün değildir. Evlere zorunlu kapanmanın bu acı gerçeği herkesin yüzüne vurmakta olduğu da nettir.

        Ben en sonunda bu yazıda anlattığım eski New York'u karıma anlatmaya başladım. Obunları daha önce duymuş olduğunu ve benim en iyisi yeni konu ortaya atma çabamdan vazgeçmemi istedi.

        Ben de öyle yaptım ve bu durumlarda her erkeğin yapması gerekeni yapmaya başladım.

        Kulaklığımı taktım ve Rana’nın o anda yapmakta olduğu gibi film seyretmeye başladım. Bunu yaparken başıma gelenleri de yarın anlatmalıyım size.

        "Her konuda başına tuhaf şeyler mi geliyor senin" diye de düşünmeyin, çünkü evlilik kendi başına zaten tuhaf bir şeydir, bir de evlileri aynı eve hapsederseniz tuhaflığın daha da artması kaçınılmazdır. Yani bana konu sıkıntısı gibi yok şu anda…

        Diğer Yazılar