Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        NEW York'taki internet haftası sürerken bir toplantıda, Vice Media'nın 15 yaşındaki Amerikan gençlerine Suriye ve Ortadoğu haberlerini okutup tartıştırdığını duyunca bu imkânsız görünen işi başaran, internet dünyasının bu serseri ruhlu medyasını çok merak etmiş ve onlardan çok öğreneceğimiz şeyler olduğundan onların yayıncılığını incelemeye başlamıştım.

        Bizim medyacılar olarak mutlaka ulaşmak zorunda olduğumuz kitle, milenyum gençliğidir. Onlara hangi konuların ilginç geldiğini ve bazı sıkıcı görünen konular nasıl sunulduğu takdirde onlara ilginç hale geliyor inceleyip öğrenmemiz gerekiyor. Mesleğimizin geleceği açısından bunu yapmamız lazım.

        Sonunda galiba aradığımı buldum. Vice Media'nın yaptığı bir son Irak haberi okudum. Yaklaşımı ve işlenişiyle bana çok ilginç geldi. Bizler ileride de temelde sıkıcı olan Musul gibi bir konuyu ele alırken buna benzer bakışlar ortaya koymalıyız diye düşünüyorum.

        Musul'da son dönemde birçok hava bombardımanı olmuş. Ancak bu bombaları hangi gücün bıraktığı bilinmiyormuş. Washington Post'un deneyimli dış politika muhabirleri bu konuyu kafalarına takmışlar ve Musul'u bombalayan gizli gücü bulmak için neredeyse bir seferberlik ilan etmişler.

        Vice Media ise bu haber seferberliğini tespit edip bunu yakın takibe almış ve sonunda neredeyse bir dedektif öyküsü gibi heyecanla okunan gizemli bir arayış haberi çıkmış ortaya. Bu tür haberleri sadece usta gazeteci olanların değil aynı zamanda usta yazar olanların yazması gerekiyor, burası kesin.

        Vice Media, Washington Post muhabirlerinin Musul'u bombalama ihtimali olan her ülke devlet yetkililerine "Musul'u siz mi bombalıyorsunuz?" diye sorduklarını yazıyor.

        Akla ilk gelen olağan şüpheliler, Ortadoğu'dan ellerini hiçbir zaman çekmeyen Amerika ve İngiltere olmuş gayet tabii ki.

        Bombalamayı; özellikle Amerika'nın, ortalığı biraz daha karıştırmak için insansız hava uçakları ile yapabileceği düşünülmüş.

        Soru iletilen Amerikan yetkilileri, "on the record" olayı kendilerinin yapmadıklarını söylemişler.

        Böyle bir durumda doğru cevap verileceğini beklemek ne kadar gerçekçi bilemiyorum, ama belki de Washington Post'tan korkup ona yalan söylemiyorlardır diyerek geçelim meselenin bu boyutunu.

        Washington Post'un muhabirleri nedense Ortadoğu'dan ellerini hiçbir zaman çekmemiş olan İsrail devletine bu soruyu yöneltmemişler. Bu sorunun sorulmaması da bende "Acaba bir komplo mu var?" şüphesini uyandırdı, ama bu yaz sıcağında güzellikleri düşünmek yerine bu konuya da kafa yoracak değilim.

        Bana ilginç gelen bir başka nokta da; bu sorunun son dönemde bölgede aktif olmaya başladığı söylenen Türkiye'ye de sorulmamış olmasıydı. Aslında bu beni sevindirdi de diyebilirim, çünkü ya bizimkiler "Evet, biz bombalıyoruz" deselerdi o zaman alın başınıza yeni bir bela daha.

        Sonunda Musul'u bombalama konusunda en büyük şüphelinin İran olabileceğine karar verilmiş. İran'ın bu bombalamayı yapmak için nedenleri ve elinde gücü de var. Dahası yıllar önce yaşanan İran-Irak savaşında savaşmak istemeyen Iraklı pilotların uçaklarıyla İran'a kaçıp sığındıkları da biliniyor.

        Yani, İran'ın gizli bir bombalama olayında kullanabileceği Iraklı pilotlar ve Irak uçakları da bulunuyor.

        İşte böyle, sonuç ne olursa olsun beni asıl ilgilendiren, konunun seçilişi ve işleniş biçimi. Daima son derece sıkıcı bulduğum Ortadoğu'nun iç sorunlarıyla ilgileneceğimi düşünmüyorsunuzdur umarım.

        Bir de benden bir haber: Yakında bu Vice Media'nın içerik anlayışını ve gazeteciliğini gidip yerinde takip etmeyi düşünüyorum.

        Diğer Yazılar