Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Otomotiv basınında bir süredir; hem 2. jenerasyon Linea’nın Arjantin’de üretilmesi, hem de Egea Ailesi’ne yeni bir üyenin katılacağı yönünde iddialar yer alıyordu.

        Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu; fabrika gezimiz sırasında yaptığım sohbette, speküle edilen bu konulara açıklık getiriyor.

        İlk halka açık fabrika gezisi programını, Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu ile deneyimledik.

        Tofaş’ta otomasyon seviyesini yüzde 95’e çıkaran Fiat Egea Ailesi’ne geçen yıl yaptıkları 1 milyar dolarlık yatırımı hatırlatan Eroldu, Türkiye’de otomotiv sektörünün gelişim sürecini anlatıyor:

        “Otomobil sanayiimiz, 1970’lerde iç pazara yönelik üretim stratejisiyle başlıyor. İkinci evreye 1995’te geçtik. Fiat Tempra modelini üreterek Avrupa’ya ilk otomobil ihracatı gerçekleşti. Bu süreç Türkiye’nin, Avrupa maliyetlerinin altında üretim yapma gücünü temsil ediyordu.”

        “Otomobil sanayiinin 3’üncü evreye geçmesi lazım” diyen Eroldu şöyle devam ediyor:

        “Yabancı ortaklarımızla beraber, onların olmadığı pazarlarda üretim yapmalıyız. Bugün Fiat Rusya’da, İran’da, Afrika’da yok. Bölgesel bir güç olmalıyız. Otomobil endüstrimizin 50 yılda Ar-Ge yeteneği, üretim birikimi oluştu. Montaj yaparak değil, Ar- Ge’mizden para kazanmalıyız.”

        Yabancı otomobil firmaları Türkiye’deki ortakları dışında, üçüncü ülkelere gidemezler mi? Örneğin, Güney Amerika’yı bu alanda Türkiye’ye rakip görüyor musunuz?

        Eroldu bu sorumu da şöyle yanıtlıyor:

        “Her markanın kendi özeli var. Fiat Chrysler dünyasında Tofaş ortaklığı ‘unique’ (benzersiz) konumunda. Bu kadar uzun dönemli ve bu kadar iyi ilişkileri olan başka ortaklığı yok. Grubun EMEA bölgesinde 2’nci Ar-Ge merkeziyiz. Meksika’da Ar-Ge olduğunu zannetmiyorum. Üçüncü ülkelerde üretim yapacak yeteneğimiz ve gücümüz var.”

        Henüz masanın üzerinde olmasa da üçüncü ülkelerde üretim planları yaptıklarını belirten Eroldu, sedan pazarında Egea’nın, hafif ticari araçta ise Doblo’nun avantajlarına değiniyor:

        “Egea Ailesi bu strateji için çok uygun bir ürün. Batı Avrupa’da yalnızca hatchback ve küçük araba ağırlıktayken, dünyada en büyük segment sedan. O nedenle Egea Sedan’ın yanı sıra hafif ticari aracımız Doblo’nun üçüncü ülkelerde potansiyeli var.”

        Fiat Doblo’nun Ram markalı versiyonu, ProMasterCity ismiyle ABD’ye ihraç ediyor. Tofaş 2016 yılında 275 milyon dolarlık ihracatla, ABD’ye en çok ihracat yapan Türk şirketi olmuştu.

        Fiat Chrysler’in portföyünü de değerlendiren Eroldu, “Zaten bir jeep’te, bir de bizim ürettiğimiz araçlarda büyüme potansiyeli olabilir” yorumu yapıyor.

        En kritik konu da elbette Tofaş’ın elde ettiği lisans hakları. Bu konuyu da açıyor:

        “Egea ve Doblo Ailesi’nin entelektüel mülkiyet hakları bize ait, iznimiz olmadan bu araçlar başka yerde üretilemez. Dünyada tek üreticiyiz.”

        Ve noktayı koyuyor: “Tofaş’ta 25 yılım geçti. Fiat, Tofaş ilişkileri farklı bir boyuta geldi. Fiat Chrysler EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) Ülkeleri Yönetim Komitesi üyesiyim. Burada yalnızca Türkiye konuşulmuyor. Bölgesel güç olmayı başarabilirsek otomobil sanayiinin gerçek önü açılacak. Türkiye’de yapacaklarımızı yaptık.”

        TÜRKİYE’DE BİR İLK: TOFAŞ HALKIN ZİYARETİNE AÇILDI

        Koç Holding ve FCA’nın (Fiat Chrysler Automobiles) eşit hissedar olduğu Tofaş’ın, 1971 yılından beri Bursa’da üretim yapan fabrikası, “Tofaştayım” projesiyle halkın ziyaretine açıldı.

        350 bin metrekare kapalı alanda Fiat’ın yanı sıra, aralarında Citroen ve Peugeot’un da olduğu 7 markaya üretim yapan Tofaş; Türkiye’de hem binek, hem de ticari araç üreten tek otomobil firması.

        Sanayi tesislerinin halkın ziyaretine açılması Batı’da uzun yıllardır deneyimlenen bir uygulama; Türkiye için ise bir ilk.

        Bunu Türkiye’nin 3’üncü büyük sanayi kuruluşunun yapması “liderlik” vurgusu da taşıyor.

        Tofaş web sitesinden rezervasyon yaptıranlar; salı ve perşembe günleri 20’şer kişilik ekiplerle, fabrikada düzenlenen 2 seansta, 1’er saatlik tanıtım turuna katılabiliyor.

        Rehberlik hizmeti verilen gezi için, 10 liralık bilet alınıyor. Öğrenciler ise 5 lira ödüyor. Bilet gelirleri sosyal sorumluluk faaliyetlerinde harcanacak.

        Endüstriyel sırları içeren Ar- Ge ve parfümden bile etkilenen boyahane bölümleri bu turların dışında tutuluyor.

        EN ÇOK ÜRETİM YAPAN FABRİKA

        2016 yılında 383 bin adet üretimle, Türkiye’nin en çok üretim yapan fabrikası olarak altın yılını yaşadı.

        FCA dünyasında da aynı rekora imza atan fabrika, 2017 yılında üretimini 385 bin adedin üzerine çıkarmayı hedefliyor.

        Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu ile birlikte yaptığımız fabrika turunda, Fabrika Direktörü Erdal Şimşek, “Türkiye’de hem binek hem de ticari araç üreten tek fabrikayız. FCA sistemi içinde, Fiat’ın WCM (Dünya Klasında Üretim) üretim programında ‘Altın Seviye’ye ulaşan ilk 3 fabrikadan biriyiz” bilgilerini paylaşıyor.

        *************

        ‘ÖNCELİĞİMİZ KALİTE DEĞİL, İŞ GÜVENLİĞİ’

        2016 yılında üretimin yüzde 70’ini 80 ülkeye ihraç eden Tofaş, Fiat’ın yanı sıra Lancia, Alfa Romeo, Jeep, Ferrari ve Maserati markalarının da distribütörlüğünü sürdürüyor.

        Türkiye’de yılda üretilen 1 milyon 400 bin aracın, yaklaşık 400 bini ihraç ediliyor. İç piyasada satılan araçların yüzde 70’i ithal.

        Üretimde yerlilik oranı yüzde 55 olan Tofaş’ın 2016 yılında yüzde 11 olan iç pazar payı, 2017’de 2 puan artmış.

        Çalışanlara yılda 55 bin saat iş güvenliği eğitimi verildiği vurgulanan Tofaş’ın sunumunda en çok etkilendiğim cümleyle noktayı koyayım: “Kalite 2’nci, güvenlik 1’inci önceliğimiz.”

        Tofaş’ın 1994 yılında 200 bin adet olan üretim kapasitesi, 2017 yılında 450 bine çıkarken, çalışan sayısı değişmemiş. 900’ü kadın olmak üzere 3 vardiya süren 280 iş gününde 10 bin kişiyi istihdam ediyor. Otomasyon oranını yüzde 95’e çıkaran fabrikada, 853 robot çalışıyor!

        Diğer Yazılar