Yavuz Yılmaz'ın 38 yıla sığdırdığı dopdolu hayatı
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve eşi Berna Yılmaz’ın acılı günlerinde Beykoz Konakları’ndaki evleri iş ve siyaset dünyasından ziyaretçilerle dolup taşıyor.
Avusturya Lisesi ve Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden Georgetown’dan mezun; seri yatırımcı 38 yaşındaki Mehmet Yavuz Yılmaz’ın kaybı, bütün kesimleri evlat acısında kenetliyor...
Selenium projesini geliştiren Aşçıoğlu Grubu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu’nun oğlu İrfan Aşçıoğlu, Yılmaz’ın belki de sesini en son duyan kişiydi.
Anne ve babası Amerika’da olduğu sırada evde tek başına kalan Yavuz Yılmaz, arkadaşı İrfan’ı arayarak gece oynanacak Trabzon maçını izlemek için davet ediyor.
O gecenin sabahında ise korumalar tarafından yatağında başından vurulmuş olarak bulunuyor.
Aynı saatlerde Yılmaz çifti; Los Angeles’tan İstanbul’a doğru yola çıkarken, Atatürk Havalimanı’ndan Florence Nightingale hastanesinin morguna gideceklerini bilmiyorlar.
Acılı aile dün dostlarıyla, büyük oğulları Yılmaz’ı son yolculuğuna uğurladı.
AÇIKLAMA ANNESİNİN KURDUĞU İKÜ’DEN
İlk resmi açıklama, Berna Yılmaz’ın Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu İstanbul Kent Üniversitesi’nden (İKÜ) gelmişti.
Kurucu rektörlüğünü Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak’ın yaptığı İKÜ Mütevelli Heyeti’nde, İrfan Aşçıoğlu’nun eşi İrem de bulunuyor.
Açıklamada; Yavuz Yılmaz’ın geçirdiği “tempral lob epilepsi” hastalığından dolayı ağır stres altında olduğu ifade ediliyordu.
Berna Hanım’ı 1990’lı yıllarda “engelli dostu bir anne” olarak tanımıştım.
Engellilerin eğitime erişememelerini, sokağa çıkamamalarını dert ediniyordu...
2017-2018 öğrenim döneminde Beyoğlu’ndaki eski Alman Hastanesi binasında öğrencilerine kapısını açan İKÜ’nün, YÖK’ten onay alma anısını paylaşmıştı.
Oğullarını kastederek, “Sağolsunlar üniversite kurmamı desteklediler” diyordu...
Oğulları iş hayatına atılmış, annelerinin rüyasını gerçekleştiriyorlardı!
Üniversitenin temelini, 70 bin TL sermayeyle 2015 yılında kurulan Engelsiz Eğitim Vakfı (ENEV) ile atmıştı.
ENEV’in “vakfedenler” hanesinde; kardeşi Hasan Yılmaz’ın eşi Ceren Yılmaz, CFS Eğitim ve Kültür Hizmetleri şirketi ve Berrin Doğan’ın adı yazıyordu.
Selenium Plaza’da 2005 yılında faaliyete geçen CFS Eğitim ve Kültür şirketinin ortakları arasında, Yılmaz kardeşlerin yanı sıra Mehmet Doğan da yer alıyor.
İNŞAATLA BÜYÜDÜ
Hasan-Ceren Yılmaz çiftinin yönetim kurulunda yer aldığı CFS İstanbul Yatırım şirketi 2009 yılında kuruluyor.
CFS’nin açılımı “Comfort Food Services” olarak ifade ediliyor.
Ankaralı Quick China’nın İstanbul’da şubesini açarak gıda sektörüne giren şirket; Elio, Mitzi, Elio Sedef markaları ile restoran zinciri kuruyor. Ancak bunlardan yalnızca Sedef Adası’ndaki şube ayakta kalabiliyor.
Yılmaz kardeşlerin En-Mar Prodüksiyon şirketi de aynı tarihlerde faaliyete geçiyor.
Yavuz Yılmaz o günlerde kardeşinin ticaret alanında, kendisinin ise inşaat sektöründe ilerleyeceği; Enka’nın Arnavutluk’taki projesinin taşeronluğunu üstlendiği sırada inşaat sektörüne ısındığı yolunda demeçler veriyor.
CFS İstanbul Yatırım; restoran işletmeciliğindeki kayıplarını, Efe Logistics Group bünyesinde 3. havalimanı hafriyatını alan şirketler arasına katılarak telafi ediyordu.
Yılmaz kardeşler, 2013’te konut inşaatları yapmak üzere Hece Yapı şirketini de kuruyor.
Her iki şirket de Maslak’taki Veko Giz Plaza’da faaliyet gösteriyor.
*************
7 AY ÖNCE PETROL ŞİRKETİ KURDU
Güncel İTO kayıtlarında Yavuz Yılmaz’ın bu aşamaya kadar kurulan tüm şirketlerin yönetim kurulundan ayrıldığını görüyoruz.
Yavuz Yılmaz, bundan yalnızca 7 ay önce 22 Mayıs’ta kardeşi ve Albert Özmizrahi ile petrol, doğalgaz, elektrik ticareti yapmak üzere CFS Petrokimya şirketini kuruyor.
Ve de kurduğu bu son şirketin yönetim kurulu başkanı olarak masaya oturuyor. Özmizrahi, CFS İstanbul Yatırım’ın zararla kapanan restoran zincirlerinde de “ortak” olarak karşımıza çıkmıştı.
Yılmaz kardeşler ve Özmizrahi; 24 Kasım 2017 günü yapılan genel kurulda Selenium Plaza’daki şirket merkezini, Veko Giz Plaza’ya almayı karar defterine geçiriyor.
Bu kadar yoğun bir iş hayatı ve engellilere, kadınlara pozitif ayrımcılık uygulayan İKÜ’nün Genel Sekreteri de olan genç bir adamın içinde umut beslemediğini düşünmek çok zor. “İntihar” kelimesi bu acı hikâyeye hep mesafeli kalacak...
