Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şirketin büyümesinin önündeki engelin 32 yıldır uyguladıkları “tedarik”, “kira” ve “borçlanma” politikaları olduğunu ortaya çıkaran “başarı hikâyesi”, perakendecilere ışık tutabilir.

        2005 yılından beri McDonald’s lisansörlüğünü yürüten Anadolu Grubu şirketlerinden Anadolu Restoran İşletmeleri Genel Müdürü Oğuz Uçanlar, “Müjdeli bir haberim var” dediğinde kutu açıldı: McDonald’s Türkiye, 2017 yılında müşteri sayısını yüzde 15 artırarak, küresel sistemlerinde “en hızlı büyüyen ülke” olmuş.

        ABD’nin de içinde olduğu 119 ülkeyi geride bıraktıklarını belirten Uçanlar, 2016 yılında 733 milyon TL olan ciroyu, 2017 yılında 840 milyon TL’ye ulaştırdıklarını söylüyor.

        2018 yılında ise 1 milyar TL’ye ulaşmayı hedefliyor.

        2009-2015 yılları arasında müşteri kaybettiklerini belirten Uçanlar, 2016 yılında genel müdür koltuğuna oturmasıyla birlikte, maaliyetleri aşağı çekecek büyüme döngüsü içine girdiklerini ifade ediyor.

        Söz konusu “kayıp” yıllarda uygulanan “enflasyon oranında zam yaparak ciro hedefini tutturma” stratejisi, müşteriyi restoranlarından uzaklaştırmış.

        Hamburgerin fiyata duyarlılığına vurgu yapan Uçanlar, yaptıkları pazar araştırmasında, müşterilerinin yalnızca yüzde 8’inin Big Mac mönü fiyatını “adil” bulduğunun ortaya çıktığını söylüyor.

        Köfte-ekmek satarak her kesime ulaşmayı hedefleyen şirket, yeni bir maliyet yapısı inşa ediyor.

        32 YILLIK SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRDİ

        Big Mac mönüsünde maliyetin yüzde 40’ı gıda girdisinden oluşuyor. Yılda 4 bin 500 ton et tüketen şirket, “köftede sürdürülebilirlik nasıl sağlanır?” sorusundan hareketle “tedarik” sisteminde değişiklik yapıyor.

        Dana ön kol ve döşünden hazırlanan hamburger etini son 32 yıldır yalnızca Pınar’dan alırken, önce bundan vazgeçiyor.

        Son 2 yıldır et tedarik sistemine Hacı İnce ve Namet’i de dahil ederek rekabetçi bir ortam oluşturuyor.

        Tavuk alımında da benzer bir yol izliyor. Banvit’in yanına Abalıoğlu da eklenerek tedarik zinciri çeşitleniyor.

        İkinci önemli gıda tüketim kalemi olan patateste fiyatlandırma et ürünleri kadar esnek değil. Zira küresel bir tercih olarak rakiplerine göre zaten yüzde 40 daha pahalı olan “russet burbank” cinsi beyaz patates tohumu kullanmak zorundalar.

        Yağ çekme oranını yüzde 15’lere kadar düşüren bu patatesleri, Konya Şeker ve Doğa Tohumculuk’tan (Nevşehir) almaya devam ediyorlar. Patates tohumları ABD’den ithal edilirken, kullanılan 450 farklı üründen yüzde 95’i Türkiye’den temin ediliyor.

        ÇALIŞANLARIN % 93’Ü 1 YILDA AYRILIYOR

        Müşterinin ödediği paranın karşılığında satın aldığı değeri artırmak için servis memnuniyetini de artırma yoluna gidiliyor.

        Müşteri başına çalışan sayısı 5.5’ten, 5.9’a çıkıyor. Toplam 250 restoranın 70’i franchise modeliyle hizmet veriyor. 180’ini ise kendileri işletiyorlar. 5 bini kendi restoranlarında olmak üzere 7 bin kişiyi istihdam eden McDonald’s Türkiye’de çalışanların yüzde 93’ü bir yıl içinde ayrılıyor. İşe bağlılık oranının düşüklüğü, yeni neslin kariyer tercihleri açısından ipucu verebilir.

        2016 yılında asgari ücretteki yükselmenin personel giderlerinde yüzde 4-5 artış sağladığını da kaydeden Uçanlar, bu oranın lisansörlük ödemesine denk olduğunu da hatırlatıyor.

        Ücret kaleminde tasarruf marjı olmayan şirketin maliyet unsurlarında, finansman giderleri de önemli bir yer tutuyor.

        Kısa vadeli kredi yapılanmasını, uzun vadeye çeviriyor.

        Maliyetlere yüzde 15 oranında yansıyan kira kaleminde ise “İlle de şu AVM’de ya da bu caddede olmamız gerekir” anlayışını terk edip kârlılık odaklı yer seçimine yöneliyor.

        Mülk sahipleriyle yapılan pazarlıklarla yüzde 3.2 oranında indirim alıyor.

        Tüketici bu uygulamaların sonucunda 2016 yılına göre bir Big Mac mönüsünde 15 ay boyunca 3.5 liranın üzerinde, Aralık 2017’den itibaren de 2.5 lira civarında ucuzluğu yakalıyor. 2017 yılında 1 milyarıncı hamburgerini satan şirketin fiyat düzenlemesi, uluslararası finansal piyasalara da yansıyor. “Satın alma gücünü” ifade eden temel göstergelerden biri kabul edilen “Big Mac Endeksi”, fiyatın gerilemesiyle TL’yi daha değerli kılıyor.

        14-18 Nisan 2018 tarihleri arasında Orlando’da düzenlecek ödül töreninde sahne alacak Katy Perry’ye verilecek ücret kadar “prim” almayacakları açık!

        Şahane birinciliğin mükafatı 30 bin dolar, Perry’nin ise konser başına 2 milyon dolar kazandığını okuyoruz.

        Diğer Yazılar