Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yeniden bir erteleme filan olmaz ise CHP’nin İzmir Büyükşehir Adayı önümüzdeki pazar toplanacak Parti Meclisi sonrası kamuoyuyla paylaşılacak.

        Paylaşılacak ama hâlâ bugün, şu an bile kesin olarak kimin aday olabileceğini söyleyebilmek mümkün değil değerli okurlarım.

        Zira başta partinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere İzmir’de adayın kim olacağına karar vericilerin tümünün kafası karışık.

        Aslında değildi.

        Aslında neredeyse aday belirlenmişti ancak 1 Ekim’de aday olmayacağını deklare eden mevcut başkan Aziz Kocaoğlu son anda “Yarışta ben de varım” deyince işler arapsaçına döndü bir anda.

        Mutlaka okumuşsunuzdur Kocaoğlu’nun bu hamleyi neden yaptığına dair yorumları.

        Bir yığın söylenti var bu konuda.

        Ancak tek doğru olan adaylıkta Tuncay Özkan’ın adının da güçlü bir biçimde genel merkezde konuşulmaya başlanmasıdır.

        Takip ettiyseniz eğer Kocaoğlu aday olmama kararından vazgeçtiğini açıklamasının ardından yaptığı konuşmaların tümünde isim vermeden bunu işaret ediyor zaten.

        Yani yeniden adaylığa kararı vermesinin nedeninin Tuncay Özkan olduğunu zımnen de olsa ifade ediyor.

        Peki Tuncay Özkan’ın gerçekten İzmir’den aday yapılması söz konusu muydu?

        Şöyle söyleyeyim…

        24 Haziran seçimleri biter bitmez İstanbul veya İzmir’den belediye başkan adayı olmak için kolları sıvadı Tuncay Özkan.

        Partide oldukça iyi bir pozisyonda olmasına rağmen niyeyse gönlünü belediye başkanlığına bağladı.

        Ancak İzmir’de yapılan bir anket hariç tüm yoklamalarda, diğer tüm adayların en gerisinden gelen Tuncay Özkan’ın adı hep cılız kaldı diğer adaylar yanında.

        Ama mücadeleyi elden bırakmadı.

        Şu kendisinin birinci çıktığı anketi yapan adı sanı pek meşhur araştırma şirketinin raporlarını müthiş bir koz olarak kullandı.

        İzmirli seçmenin tercihinin kesinlikle kendisi olduğuna inandırdığı bizim mahalleden birkaç yazar, çizer ile kanka MYK üyeleri aracılığı ile adının oylamada PM’ye getirilmesi için müthiş bir çaba gösterdi.

        Yani eğer ertelenmemiş olsaydı o son PM’de, başından beri asla aday olarak Kılıçdaroğlu’nun kafasında olmayan Tuncay Özkan adı da bir kısım MYK üyelerinin desteği ile onaya sunulacaktı.

        Ve iddia şu ki; sunulduğu anda da en az 30 PM üyesinin oyunu alacaktı.

        İşte Aziz Kocaoğlu bu kurguyu, bu senaryoyu bozmak için son anda “Ben de varım” çıkışını yaptı.

        Ve yaptığı bu çıkışla da İzmir’i kilitledi Kocaoğlu.

        Gelelim şimdi sonuca…

        Ne oldu peki?

        Birinci hedefine ulaştı bence.

        Yani Tuncay Özkan’ın adının PM’de oylamaya sunulmasının önünü kesinlikle kesti.

        Özkan hâlâ bu konuda çaba veriyor duyuyorum.

        Hâlâ İzmir’den aday gösterilmek için canhıraş mücadele ettiğini biliyorum ama böyle bir ihtimal yüzde sıfır artık değerli okurlarım.

        Özkan’ın İzmir adayı söz konusu olması asla mümkün değil.

        Peki kim olur?

        Birinci hedefi tutturan Kocaoğlu, ikinci hedefi de yani kendini aday yaptırmayı da başarabilir mi?

        Olabilir ama kesin değil.

        Çünkü Kılıçdaroğlu’nun kafasında hala Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ismi var.

        Ama Kocaoğlu, Tunç Soyer ismine de çok rijit bir biçimde karşı.

        Onun adayı Abdul Batur .

        Yani kendisi aday olmasa bile yerine oturacak ismin Batur olmasını istiyor.

        Kılıçdaroğlu’na bunu açık açık da söylemiş zaten görüşmesinde.

        Öğrendiğim kadarıyla o an cevap vermemiş Kılıçdaroğlu Kocaoğlu’na ama sonradan yakınlarına “Birkaç mühim ilçeyi Kocaoğlu’nun istediği isimler doğrultusunda belirler isek aşarız bu sorunu” dediği iddia ediliyor.

        Aşar mı bu yöntemle bilemiyorum.

        Bildiğim tek şey Kocaoğlu’nun İzmir de epeyce bir ağırlığı olduğu ve bu ağırlığının en büyük nedeninin ise kendisine sıkı sıkıya bağlı 70 kurultay delegesindeki hakimiyeti.

        Öyle ya!

        31 Mart’ta yerel seçim var ama sonrasında da parti içi hesaplaşma!

        O hesaplaşmada Kocaoğlu’nun ve ekibinin yanında yer alması için Kılıçdaroğlu neden elinden geleni yapmasın Aziz Bey için değil mi?

        Diğer Yazılar