Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Enteresan bir süreç yaşanıyor.

        Hafta sonları hariç, hayat normal akışında devam ediyor olmasına rağmen virüs pek bulaş olmuyor.

        Hatta düşüyor.

        Yazıyı yazdığım dakikalarda henüz günlük veri açıklanmamıştı ama bir önceki günün rakamlarına göre hem vaka sayısında hem de ölüm sayısında ciddi bir eksilme vardı.

        Bu gidişata göre 1 Haziran’a sanırım 5000 sınırlarında bir rakamla giriş yapabileceğiz.

        Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün hazırlık yapıldığını açıkladı ama içeriği hakkında bir şey söylemedi.

        Ne olacak 1 Haziran’dan sonra?

        Mesela lokantalar, kafeteryalar filan açılacak mı?

        Sinema-konser-tiyatro gibi etkinlikler başlayacak mı?

        Hafta içi akşam 21.00’den sabah 05.00’e kadar süren, hafta sonu ise iki günü kapsayan sokağa çıkma yasakları kalkacak mı?

        Dün biraz kolaçan ettim etrafı.

        Salı gününden sonra nasıl bir planlama yapılacağına Pazartesi gerçekleşecek kabinede karar verilecekmiş.

        Rakamlar o güne kadar düşmeye devam ederse lokantaların, kafeteryaların sınırlı kişiye hizmet verebilmesi şartı ile açılması planlanıyormuş.

        Bahçesi, terası yani açık havada hizmet sunma imkanı olan mekanların açılışına öncelik de verilebilirmiş.

        Sadece kapalı alanı olanlar bir süre daha kapalılığa devam edebilir deniliyor.

        REKLAM

        Yani tiyatro, sinema ya da gece kulüplerinin, barların 1 Haziran itibarı ile açılış yapmaları pek mümkün görünmüyor plana göre.

        Buna da şükür tabii ama şöyle de bir durum var değerli okurlarım…

        Şu anda paket servis dışında hizmete kapalı olan yiyecek/içecek sektöründeki esnafın hazırlık yapması için de şimdiden bir şeylerin resmi olarak açıklanması gerekiyor.

        Yazıyı yazarken zincir lokanta markalarından birinin sahibi ile görüştüm.

        Derler ya hani; bir dokun, bin ah işit!

        Aynen öyle oldu.

        Zaten bunalmış adamcağız…

        Üstüne bir de bu belirsizlik nedeniyle adeta çileden çıkmış.

        Özetle aktarıyorum isyanını;

        “Sevilay Hanım… Yazlık yerlerde dükkanlarım var. Salı günü açacak mıyız, açmayacak mıyız hiçbir şey bilmiyoruz. Mutfaklar bomboş! Ben bir seferde kilolarca et, sebze, yağ, un vs alıyorum. Netleşmeden nasıl yapayım alış verişimi? Aşçılar, garsonlar filan yani çalışanlarımın çoğu dışarıda, başka şehirlerde oturuyor. Bilmeden niye çağırayım insanları? Deniliyor ki; ‘Salı sabahı başlayacak yeni dönem kararları pazartesi günkü kabine sonrası açıklanacak!’ Yahu sabah başlayacak yeni dönemin kararı 12 saat önce mi duyurulur? Kalmış şurada 4 gün! Bugünden bize söylesinler ki bir şeyleri, biz de ona göre gardımızı alalım. Zaten perişan olmuşuz süreç yüzünden… Üzerine bir de bu bilinmezlik, bu tuhaflık; hakikaten delirtiyor hepimizi!”

        Adam haklı beyler!

        İnsanları sürüncemede bırakmanın ne manası var?

        Ne yapmayı düşünüyorsanız bugün/yarın açıklamanız elzem.

        Açmayı düşünüyorsanız; “Açacağız” deyin.

        Düşünmüyorsanız da; “Açmayacağız bir süre daha” deyin!

        Yani lütfen ne olursa olsun bugünden bir şeyler deyin!

        Diğer Yazılar