Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        “HDP’nin kapatılması kime yarar kime zarar?” başlığı ile kaleme aldığım yazı üzerine epeyce bir siyasiden ve araştırmacıdan geri dönüş aldım.

        Bir kısmı tespitlerimi doğru bulduğunu ifade ederken bir kısmı ise; “Doğru ama eksik” bulduğunu ifade etti.

        Onlara göre, söz konusu davanın MHP’ye getireceği kazanç yanında ortağı AK Parti’ye vereceği büyük zararı yazmamış olmam büyük handikapmış.

        Bu; “büyük zarar”dan kasıt ne bilmiyorum ama getireceği kâr ya da kazanç götüreceğinden fazla olduğu için dünkü yazımda mevzusunu bile etmeye değer görmedim.

        HDP’nin kapatılması ile yüzde kaçlık bir dilim AK Parti’ye oy vermekten vazgeçer?

        Hadi diyelim ki yüzde 3!

        Bunun karşılığında aynı konudan dolayı MHP’ye ise ne oranda oy gelir?

        İddia ediyorum; En az yüzde 3!

        Hal böyleyken yani Cumhur İttifakı’ndan gitmesi muhtemel oyu gelecek oy dengeleyecekken bu kısmı atlamış olmam bir eksiklik filan değil aksine boşa laga luga yapmadığımı gösterir.

        Bu tezime yılların araştırmacısı olan Hakan Bayrakçı da yüzde 100 katıldığını söylüyor.

        Bayrakçı’ya göre de HDP kapatma davası dolayısıyla kazanan iki taraf var.

        Biri HDP’nin kendisi diğeri ise HDP'nin kapatma davasının öncülüğünü yapan ve iddianamenin kabulü için ısrar eden MHP…

        REKLAM

        Bu arada dün yaptığım görüşmelerde kararsız seçmen konusu da gündeme geldi.

        Zaten yazmayı planlıyordum ama hep atladım.

        Yeri geldi o konuyla ilgili de bir tespitimi paylaşayım sizlerle...

        Kararsız oyunun artışından dolayı muhaliflerde aşırı bir memnuniyet var.

        İster CHP ister İYİ Parti’yi destekleyen hemen hemen tüm analistler, araştırmacılar, siyasiler filan yüzde 25’lere çıkan kararsız seçmen oyundaki artışın muhalif partiler adına sevindirici bir durum olduğunu düşünüyor.

        Ben buna da katılmıyorum.

        Aksine bunun muhalefet adına üzücü bir durum olduğunu düşünüyorum.

        Seçmen AK Parti’ye oy vermeyi düşünmüyor ama yanı sıra bu kadar olumsuzluklara rağmen hala hangi partiye yöneleceğini bilmiyor daha da kötüsü kara kara düşünüyorsa bence bu iktidar partisinden çok muhalefet için büyük sorundur.

        Bu, muhalefet hali hazırda seçmene doğru bir alternatif olamamış ve olamadığı için de ikna edememiş anlamına gelir ki; bana göre de öyle!

        Peki muhalif partiler kararsız seçmeni nasıl ikna eder?

        Ya da edebilir mi?

        Bence bunun da yanıtını yarın arayalım...

        Beraber...

        sevilayyilman@haberturk.com ya da Twitter'daki @sevilayyaziyor adreslerinden bekliyorum görüşlerinizi...

        Siz ne düşünüyorsunuz Kadir Şeker için?

        Siz ne düşünüyorsunuz Kadir Şeker için?
        0:00 / 0:00

        Geçen yıl Konya’da parkta yürürken sevgilisi tarafından şiddet gören Ayşe Dırla'ya yardım etmek isterken katil olan Kadir Şeker olayını biliyorsunuz.

        Üniversiteye hazırlanırken bir anda hayatı kararan ve “kasten adam öldürme” suçlaması ile önce ömür boyu hapse çarptırılan sonra ise hafifletici sebepler göz önüne alınarak cezası 12.5 yıla düşürülen Şeker için zaten çok üzülmüştüm…

        Kahrolmuştum hatta.

        Ve hatta böyle "cengaver" tarafları olduğunu bildiğim için de oğluma döne döne; “Aman oğlum… Olur da sokakta böyle bir duruma rast gelirsen sakın hemen dalma meseleye önce derhal polisi ara!” diye tembihte bulunmuştum.

        Çünkü korkunç bir şeydi yaşadığı Kadir’in.

        Dün haberturk.com’daki haberi okuyunca bir kez daha kahroldum ve “Vah vah Kadir vah! Şu kadın için kendini mahvettin!" dedim kendi kendime.

        Atlamışım... Meğer Özgür Duran'ın mezarı Kadir Şeker'in de hapsi boylamasına sebep olan bizim şiddet mağduru Ayşe Dırla geçen Kasım ayında yeni sevgilisi Murat Hanlı ile 900 gram eroinle yakalanmış.

        Ve; “Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama” suçundan 30 yılla yargılanan sevgililer cezaevinde de evlenmiş.

        Ayşe soyadını bile değiştirip müstakbel eşinin soyadı Hanlı’yı almış.

        Allah mesut bahtiyar etsin de ama ne yalan söyleyeyim içim cız etti bu haberi duyunca.

        İki şeyden dolayı ama…

        Biri bundan sonra şiddet gören kadınlara rast gelindiğinde insanların Kadir Şeker’in başına gelenleri hatırlayıp müdahale ve yardım için illa ki bir düşünmek durumunda kalacak olmasına…

        İkincisi ise ölen sevgilisine de ona yardım için yıllarını cezaevinde geçirecek olan Kadir Şeker'e de gram vicdan yapmayan ve hayatına kaldığı yerden devam eden ve üzerine de hatta eroin satıcılığına bulaşan Ayşe Dırla Hanlı gibi bir pespaye için iki genç adamın hayatının pisipisine kararmasına...

        Diğer Yazılar