Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        En son yazımda, İzmir’de İksev himayesinde ve öncülüğümle ikincisi gerçekleşen 2010 Akademi İksev Uluslararası Keman Ustalık Sınıfı‘nı tanıtmıştım. Bu değerli organizasyonun bu yıl oturmuş ve geniş boyutta ilgi odağı olduğunu görmek hepimiz için gerçek mutluluk oldu. Tüm İksev ailesi ve ben, Türkiye’de evrensel bir masterclass gerçekleştirebilmiş olmanın haklı gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Yaşadıklarımızı yazarak ifade edebilmek mümkün değil. İzmirli bir keman virtüözü olarak, doğduğum kentle ilgili hayallerimin hiç sonlanmadığını ve tersine henüz yeni başlıyor olduğunu belirtmekten de onur duyarım.

        Ülkemizin neredeyse tüm konservatuvarlarından katılımcıların oluşturduğu ustalık sınıfının genel seviyesi çok yüksekti. 14 aktif ve 8 pasif katılımcıdan oluşan ustalık sınıfına Bilkent, Ankara Hacettepe, İstanbul İTÜ, İzmir 9 Eylül, Mersin ve Çukurova Üniversitesi devlet konservatuvarlarından öğrenciler katıldı. İlk kez, tamamı öğrencilerimiz ve birkaç yeni mezundan oluşan, yaşları 12-21 arası değişen, çok genç bir orkestra kurduk: Akademi İksev Oda Orkestrası adını verdiğimiz bu muhteşem topluluk eşliğinde ilk konserimizi, benim ve Tedi Papavrami’nin solistliğini üstlendiğimiz Ustalar Konseri‘ni, St.John Kilisesi‘nde başarıyla verdik. Orkestranın değerli şefi, aynı zamanda kemancı arkadaşım Hakan Şensoy‘un özverili çalışmasını ise sempati ve hayranlıkla izlerken, yönetiminde çalmaktan da çok zevk aldık.

        Bir hafta süren ve sabah 10.00’dan akşam 22.00’ye kadar süren yoğun provaların sonunda Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi‘nde 8 aktif katılımcımızın olağanüstü bir “Final Konseri” ile ustalık sınıfı sona erdi. Tedi Papavrami, Robert Markham ve ben İksev Başkanı sayın Filiz Eczacıbaşı Sarper‘in de onayıyla her biri birbirinden yetenekli katılımcılar arasından “Yıldız Öğrenci” olacağına karar verdiğimiz seçimleri yaparken zorlandık. 1.’liği Adana’dan Hande Kuden, 2.’liği Mersin’den Veriko Tchumburidze, 3.’lüğü ise Asilkan Yunus Çelik, Berfin Aksu ve Sesim Bezdüz arasında paylaştırdık.

        Hande 18 yaşında, tekniği sağlam, müzikal ve aynı zamanda güzel bir kalbe sahip genç bir kemancı ve büyük yetenek. Kendisiyle yeni başladığı ve ilk kez bana çaldığı Ravel’in “Tzigane”nını çalışmaktan keyif duydum. Veriko, kurs boyunca ama özellikle final gecesi olağanüstü iyi bir performans sergiledi. Henüz 14 yaşında. Harika bir konsantrasyona ve kişiliğe sahip. Ysaye “Ballade” ve Paganini 5. Kaprisi’ni çok iyi çaldı. Asilkan’a ben ‘Yunus’ demeyi tercih ettim. 13 yaşındaki sempatik yeteneğin tekniğini sağlıklı ve oturmuş buldum. Kabalevski Konçertosu’nu adeta büyük bir solist gibi çaldı. Yine 12 yaşındaki Berfin ve 13 yaşındaki Sesim ise yetenekliler. Ayrıca yetenekli iki İzmir’li gencin isimlerini burada özellikle zikretmek istiyorum: Yiğit Uğurlu, 19 yaşında, Wieniawski’nin “Orijinal Bir Tema Üzerine Çeşitlemeler”inde çok başarılıydı. Olgu Kalın ise 20 yaşında, yetenekli ve çalışkan. Konser akşamı ilk olarak çalan ve sınıfın ‘en küçüğü’ olan Ada Enön henüz 8 yaşında ve sahnede kemana iyi bir başlangıç yaptığını gösterdi.

        Hiç tartışılmaz ki sınıfa katılan her öğrenci, kıymetli hocaları tarafından yetiştirilmektedirler. Hocalarını da burada içtenlikle kutlamak istiyorum. Buna bir örnek olarak, öğrencileriyle birlikte Mersin’den İzmir’e gelen ve 1 hafta boyunca bizlerle beraber olan Lili Tchumburidze‘nin pedagojik yaklaşımına ve hocalığına büyük saygı ve hayranlık duydum.

        Bizler, 1 haftalık kısa süre içinde gerçekleşen ustalık sınıflarında, ‘konser kemancısı’ olarak, teknik bilgimizin dışında yaşadığımız ‘sahne heyecanı ve tecrübeyle’ bağlantılı olarak teknik konuları işliyor ve bu olguyu paylaşmaya çalışıyoruz. Genç yaşta farklı öğretmenler tanımanın ve onlarla çalışmanın önemine inanıyor, daha nice ustalık sınıfları diliyorum...

        Diğer Yazılar