Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Alman Talk Show yapımcısı Harald Schmidt program konuğu ünlü kemancı Anne Sophie Mutter'e: "Son olarak piyasalara sürülen CD kaydınızın dünyada yaklaşık kaç adet sattığını biliyor musunuz?" sorusuna Mutter içtenlikle ve gülümseyerek yanıt veriyor: "Haberim yok. Ama konserlerimin biletlerinin satılması ve tamamen tükenmesi beni her zaman çok memnun eden bir şeydir. Ayrıca, benim için çok daha önemli olan şey, sanatsal masumiyetimin varlığı ve onu daima korumaktır" diyor. O halde, "Büyük olmak ve öyle kalmak" kesinlikle boş yere var olan bir şey değildir...

        Sanat köşem bir eleştiri meydanı olmadığı gibi, kendim gibi sahnede hayat bulan insanlar üzerinde ve müzisyen dostlarım hakkında bir şeyler yazmak beni aşan bir durumdur. Ancak bir nebze de olsa, yüreğimde yaşattığım yerle onları ifade etmeye ve anlatmaya çalışabilir ve bunda belki haklı ve başarılı bile olabilirim...

        Geçtiğimiz hafta Ankara Üniversitesi Yaylı Çalgılar Dörtlüsünü ilk kez Fulya Sanat Merkezi'nde dinledim. Üniversitenin yeni kurulan müzik bölümünün değerli hocaları olan ve aynı zamanda her biri Ellen Jewett, Orhan Ahıskal, Çetin Aydar ve Sinan Dizmen gibi deneyimli müzisyenlerden oluşan dörtlüden, Dvorak ve Kamran İnce'nin eserlerindeki başarılı yorumlarını dinlemek gurur vericiydi. Konserin ikinci yarısında seslendirilen Schumann'ın piyano ve yaylı çalgılar için beşlisine yıldız piyanist Emre Elivar'ın da katılımıyla keyifli bir gece yaşandı. Bu başarının devam edeceğine içtenlikle inanıyorum.

        İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'ndaki "konsertmaisterlik" görevini yıllardır takdire layık şekilde sürdüren dostum kemancı Ayşe Özbekligil, Richard Strauss'un "Ein Heldenleben" (Bir Kahramanın Hayatı) adlı eserindeki güzel ve zorlu keman solosunu son derece başarılı şekilde icra ederek mutlu etti.

        İstanbul Polonya Başkonsolosluğu'nda Chopin Yılının özetiyle ilgili bir tören düzenlendi. Bu özel yılın Türkiye kutlamalarına katkılarından dolayı sayın Filiz Eczacıbaşı Sarper, Çiğdem İyicil, Evin İlyasoğlu, Mehmet Mestçi, Aydın Büke ve Görgün Taner gibi değerli şahsiyetler birer teşekkür diplomasıyla onurlandırıldılar. Polonya kültür politikasının ne denli incelikli ve derin olduğunu, cumhuriyet kültürü ve kendi miraslarına ne kadar zarif şekilde sahip çıktıklarını bu davranış biçimi ve ayrıntıdan çıkarabilmek zor değil.

        Ayrıca bulunmayı çok istediğim ama yoğunluğumdan gidemediğim bir resital de Ankara'da gerçekleşti. Büyük sanatçı Ayla Erduran, Atılım Üniversitesi ve sayın Erhan Karaesmen'in davetlisi olarak değerli piyanist Birsen Ulucan eşliğinde çok iyi bir resital verdi. Gerçek sanatçılar, bu gibi davet ve organizasyonlarla onurlandırılırlar diye düşünüyor, candan tebriklerimi sunuyorum.

        Diğer Yazılar