Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık. 2011 yılının kendim için verimli bir yıl olduğunu söyleyebilirim ancak dünyamız için aynı şeyi maalesef söyleyemeyeceğim. Ardı ardına gelen üzücü depremler, akıl almaz ve ilkel savaşların verdiği yaralar hiç küçümsenemeyecek düzeyde. Yeni yılda, öncelikle bu yaraların iyileşmesini ve insanlık adına atılan adımların olumlu değişimini, dünyayı ve yaşamı güzelleştirerek değerli ve mutlu kılan tüm gelişmelerin gerçekleşmesini içtenlikle diliyorum.

        Konserlerim sonrasında kendim için en büyük ve keyifli hediye, bulunduğum şehirlerdeki müzeleri ziyaret etmektir. Müzeler, aynı zamanda dünya miraslarını tanımak, öğrenmek ve bilmek adına da değerli okullardır.

        Son olarak, İtalya'nın Floransa kentini ve inanılmaz zenginlikteki müzelerini ziyaret etmiş olmak büyük mutluluk oldu benim için. Bunlardan en önemlileri sayılan "Uffizi", "Palazzo Pitti" ve "Galleria dell'Accademica" gibi büyük müzelerde görmeye ve bakmaya doyamadığım ve kendimi şanslı hissettiğim olağanüstü yaratılarla dolu bu eşsiz mekânlarda, Botticelli'nin "Venüs'ün Doğuşu" ve alegorik resmi olan "İlkbahar"ının karşısında saatlerce zaman geçirdiğimi söyleyebilirim. Michelangelo'nun "İsa, Bakire'nin Kucağında" betimlemesini içeren resmi, Leonardo da Vincinin "Meryem'e Müjde" adlı eseri ve Raffaello'nun "Goldfinich Madonnası" gibi ünlü ve büyük sanat eserlerinin etkileri, hayatım boyunca unutulmazlarımdan olacaklar.

        Aydınlanma çağı Rönesans'ın muhteşem bir başyapıtı olan Floransa kentinin kendisi, aslında başlı başına bir müze sayılır. Zulüm karşısında kazanılan zaferin bir sembolü olan Michelangelo'nun kente hediye ettiği "Davud"u ise, görülmeye değer olağanüstü güzelliklerden sadece bir tanesi. Dar sokakları, geniş meydanları, tarihi binaları, köprüleri, heykelleri, çeşitli dükkânları ve lezzetli restoranlarıyla sanatla dolu cennet şehirlerden birisi Floransa. Ayrıca, bu romantik şehrin değerli estetiğine uygun gece aydınlatmaları da cabası!

        Sevdiğim Paris kenti de aynı şekilde büyük kültür ve sanat zenginliklerine sahip örnek bir müzedir adeta. Yaşadığım mega kent ve en eski dünya kültür miraslarına sahip gerçek bir mücevher olan İstanbul hakkında söylenebilecekler ise anlatmakla bitmez tükenmez diye düşünüyorum. Kendi adıma söyleyecek olursam, bu değerler içinde ve onların farkındalığını algılayarak yaşamanın, hayatıma farklı bir anlam, bakış açısı ve güzellik kattığını yadsınamaz buluyor, müziğime olumlu etkilerini de ifade etmekten mutluluk duyuyorum...

        Diğer Yazılar