Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fransız keman virtüözü Rodolphe Kreutzer, 1766-1831 yılları arasında yaşamıştır. Keman çalışmalarına babasıyla başlayan ve Anton Stamitz ile devam eden sanatçı, 19 keman konçertosu bestelemiştir. 1793-1826 yılları arasında Paris Konservatuvarı'nda dersler de veren Kreutzer, keman tekniğini ilerleten Barok dönemin ünlü İtalyan keman okulundan sonra, genç kemancıların tekniklerini geliştiren özellikle 42 etüdü ile tüm dünyada tanınmıştır. Virtüöz olarak, 1810 yılına kadar konser turnelerine çıkmıştır. Viyana da verdiği bir konserde, Kreutzer i dinleyen ve onun sanatından etkilenen çağın büyük bestecisi Beethoven, Op.47 La Majör Sonat'ı kendisine ithaf eder. Beethoven'in ona olan saygısı, Kreutzer in ne denli değerli bir virtüöz olduğunun bir göstergesi olmalıdır.

        Beethoven in bir türlü kavuşamadığı aşkına olan özlemi ve bu konudaki duygusal acısını ifade ettiği düşünülen 9 Numaralı Piyano-Keman Sonatı nı, aslında ilk kez seslendiren kemancı Rodolphe Kreutzer değildir. Eseri, ilk kez, 24 Mayıs 1803'te Polonya doğumlu Afrika asıllı zenci bir keman virtüözü olan George Augustus Polgreen Bridgetower, Beethoven'le birlikte seslendirirler.

        Beethoven, Bridgetower'ın kemancılığına ve tekniğine çok güvenir ancak bir rivayete göre, konser sonrasında -ortak bir kadın dostları yüzünden-aralarında tatsız bir tartışma geçer ve besteci değerli kemancıya kırılır ve eserini Kreutzer e yollayarak ona adar. Fakat Kreutzer, bu şahane eseri maalesef bir kez bile çalmaz.

        Beethoven in müziği, çok gelişmiş modülasyonları ve geniş renk yelpazesiyle bambaşka bir zenginliğe sahiptir. Bestecinin doğa tutkusu ve insan sevgisi ise müziğinin adeta güç kaynağıdır. Seçmiş olduğu tonlar ise, eserlerinin karakter yapısını ve özelliğini belirler. Mesela, do minör tonundaki eserler dramatik karaktere sahiptirler. Sol majör tonundaki eserlerde ise Beethoven, ruhani bir kendinden geçiş içindedir adeta. Metafizik bir havadadır ya da bizlere farklı bir dünyadan seslenir gibidir.

        Aslında bu muhteşem eseri, "Kreutzer Sonat" adlı kitabında büyük Rus yazarı Tolstoy, en kusursuz şekilde ele alarak anlatmıştır ki bu eseri benim sizlere yazarak anlatabilmem ya da ifade edebilmem imkânsızdır çünkü ben, Tolstoy değilim. Ancak kemancı olarak ve eserle ilgili kendi tecrübem ve bilgimden yola çıkarak düsüncelerimi sizlerle paylaşmak ve anlatmaya çalışmaktan keyif duyuyorum.

        Eserle ilgili kendi tecrübeme gelince: "Kreutzer Sonat"ı ilk kez Ankara Devlet Konservatuvarı mezuniyet sınavımda çalmış ve daha sonrasında Almanya da Mendelssohn Keman Yarışması'na hazırlamıştım. Yine bu sonatla ilk ABD resitalimi, Boston da vermiş ve ardından aynı programla Almanya da ilk resital turnemi gerçekleştirmiştim. Sonatla ilgili en özel anılarımdan biri ise, çağın en büyük keman pedagoglarından ve kemancılarından biri olan Andre Gertler'e, bu eseri, Brüksel'deki kendi evinde çalmış olmamdır. Bu müziği algılamama ve anlamama yardımcı olan ve sonsuz ışık tutan efsanevi hoca Gertler'in tavsiye ve nasihatleri, hayatımın en büyük hediyelerinden biridir... Son olarak, sevgili dostum piyanist Emre Elivar'la beraber Türkiye'nin ilk müzik müzesi olan Müziksev'i, "Kreutzer Sonat"ı çalarak açmamız da bu eserin hayatımda her zaman, ilklerimden biri olduğunu gösteriyor.

        Diğer Yazılar