Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        - PARİS -

        CUMHURBAŞKANI hastane ziyaret ediyordu. İki hemşireyle karşılaştı. Tokalaşmak istedi. İki kadın ellerini uzatmadı. Cumhurbaşkanı şoke olmuştu.

        Kadınlar “Hastaneler dökülüyor, imkânlarımız kalmadı” dediler, sağlık politikasını eleştirdiler. Cumhurbaşkanı da onları eleştirdi ve el sıkmadıkları için nezaketsizlikle suçladı. Haber medyada görüntüleriyle yayınlandı.

        Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u donduran hemşirelerden 49 yaşındaki, sendikalı, Troçkist Valerie Foissey, medyaya demecinde de tavrında ısrar etti:

        “Kaynak yoksa Mösyö Macron zenginlere neden o kadar kıyak yapıyor? Benim için onlar yalancı. Ben de ellerini sıkmam!”

        Foissey, hastanedeki görevine devam ediyor.

        SAHNEDE ZOR ANLAR

        Bir yandan “Fransa sahneye döndü” politikası izleyen Macron, bir yandan da sahnede zor anlar yaşıyor. Bazı sahneler şöyle:

        GREVLER: Başta demiryolu işçilerinin 5 günde 2 gün olan, haziran sonrasına da uzama ihtimali bulunan grevi; hastaneler, memurlar, bazı pilotlar, temizlik işçileri grev dalgası içinde.

        ÖĞRENCİ İŞGALLERİ: Üniversiteye yeni giriş sisteminin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu düşünen bazı öğrenciler birçok fakültede işgal, barikat eyleminde. Bazı sağcı gruplar bu öğrencilere saldırdı, bazı yerlerde polis müdahale etti. 68 Mayıs’ının 50’nci yılı hem de!

        KAMUOYU DESTEĞİ: Son haftada yukarı doğru minik kıpırdanma hariç, Macron ve Başbakan Philippe’in kamuoyu desteği epey düşmüş durumda. Tablonun ayrıntısında çarpıcı bir gerçek: Üst sınıflarda destek yüzde 60 civarı iken, yoksullarda sadece yüzde 30 kadar.

        PARTİ İÇİ: Çoğu Macron tarafından belirlenmiş LREM hareketi (ve partisi) parlamento grubunda ilk önemli çatlak, “Mülteci kanunu” etrafında oluştu. Soldan epey eleştirilen metne iktidar içinden de “Ahlaki ve insani ilkeleri eziyor” gerekçesiyle muhalefet var.

        İTALYA: Henüz iktidarı bile olmayan bölünmüş İtalya, birkaç silahlı Fransız gümrükçünün sınırın İtalya tarafında kontrol yapmasıyla birleşti; “işgalci Macron” manşetleri atıldı.

        VENEZÜELLA: Macron’un Venezüella muhalefetinden 3 ismi kabul etmesi ve mayıstaki seçimler için şimdiden “şaibeli” demesi üzerine, Venezüella Başkanı Maduro cevap verdi: “Macron, zenginler için Fransız halkının sosyal haklarını öldürmek isteyen kiralık tetikçi. Trump kuklası. Ülkesinde işçiler ayaklanmışken bize dil uzatıyor.”

        TÜRKİYE-FRANSA KRİZİ

        Bunlar “bizi” ilgilendirmiyor olabilir! İlgilendireni biliyorsunuz: Daha yılbaşı Elysee’de Macron-Erdoğan zirvesi, füze siparişi, yeni Airbus alımları, nükleer santral adımları, Fransa’ya canlı hayvan kapısı açılışı, onca telefon görüşmesi ardından... Geçen hafta Macron, Elysee’de “YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri temsilcileri” ni kabul edince, yeni bir kriz patladı.

        Resmi olmayan ilk haberler, sonra değişse de, “Münbiç’e yeni asker ve arabuluculuk teklifi” şeklindeydi. Ankara her düzeyde sert çıktı. Fransa resmi açıklamasında “yeni asker” yalanlandı, “arabuluculuk” da “diyalog kurulmasına yardım” şeklinde yer aldı.

        Sonra?

        İki önemli “temas” oldu: Önce Büyükelçi İsmail Hakkı Musa, Fransa Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda tam 2 saat süreyle, çoğu sert soruları ayrıntılı cevapladı; Türkiye tezlerini anlattı. AB Bakanı Ömer Çelik, epey ertelenmiş olsa da son krize rağmen ertelenmeyen ziyarette Fransa Dışişleri Bakanı ve AB Bakanı ile görüştü; Reuters’e Fransa medyasında yer alan özel demeç verdi. Kırmızı çizgileri anlattı; muhataplarından açıkça “Biz asker yolluyoruz” gibi bir beyan almadı.

        Sonuç? İki devletin pozisyonunda, bakış açısında önemli değişiklik (hemen) mümkün değil. Ama yakın dönemde ne olacak? Bir çatışma ihtimali doğacak mı?

        Aynı esnada “bazı haberler” genellikle “Münbiç YPG kaynaklarına dayanarak”, Fransa’nın 50 kadar asker gönderdiğini, ABD’nin yeni güç kaydırdığını, bölgede İngiliz askerlerin de bulunduğunu yazıyordu. Bunların genellikle “Rusya kaynaklı kaynak” olması ise, ABD-Çin ticaret savaşı, Batı-Rusya “soğuk zehir savaşı”, Türkiye-Rusya (ve İran) “sıcak Suriye yakınlığı” düşünülünce, epey ilginçti!

        İTTİFAK KAYPAKTIR

        Yazı başındaki “Cumhurbaşkanı” na dönersek, kasımdaki sürpriz Riyad ziyaretinden sonra hafta sonu Paris’te S.Arabistan’ın “kral gibi veliahtı” Prens Muhammed bin Selman’ı ağırlayacak Macron, “insan hakları” gruplarından epey eleştiri aldı.

        23 Nisan’da da Macron ve eşi, “Veliaht Prens”in kısa süre önce çok iyi ağırlandığı Trumplar’a misafir olacak. Hem de Fransa desteğiyle İngiltere’ye karşı bağımsızlık savaşı yürütmüş G.Washington’un evinde! Epeyce de Suriye, Türkiye konuşacaklar.

        İttifak, sağlamdan ziyade kaygan kaypak bir şeydir, diyor tarih!

        Diğer Yazılar