Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kralın takımı, ‘Emir’in takımını hem de evi Paris’te yenip elemekle kalmadı ders de verdi. “Emirin takımı” sadece iki oyuncuya, Neymar ve küçük Mbappe’ye toplam 402 milyon Euro vermiş, hedefini Şampiyonlar Ligi yapmıştı.

        Katar Emirliği, 2011’de satın alışından beri, PSG’nin transferlerine 1 milyar Euro’dan fazla harcadı; İbrahimovic, Lavezzi, Cavani, David Luiz, Di Maria, Draxler, derken Neymar ve Mbappe öyle sahne aldı.

        *

        “Neymar olsaydı belki farklı olurdu...” Ama belki de olmazdı!

        Neden olmazdı? Real Madrid daha tecrübeli olduğu için mi?

        Öyle ya, kulüplerin tarihi, genellikle o sırada oynayan oyuncuların da tecrübesi sayılıyor. Oysa her zaman öyle değil.

        Sahadaki iki kadroda PSG tecrübesi Realliler’den az değildi. Tersine, Real, Ronaldo gibi kıdemli yıldızı (ve zaten kenardaki Bale) dışında, yetiştirdiği, yetiştirip sattıktan sonra tekrar aldığı veya Asensio gibi 3,5 milyona alıp değerini iki yılda 50 milyona ulaştırdığı, değer kattığı “elemanlar”la sahadaydı.

        Mecburiyetten de olsa, transfer sezonunu Morata ve Danilo’yu 100 milyon Euro’ya İngiltere’ye satıp 87,5 milyon artı bakiyeyle kapatmıştı.

        PSG transferde bunun üç katından fazlasını açık vermişti; nasıl olsa değirmenin suyu doğalgaza bağlanmıştı!

        Tabii yeni “finansal soruşturma”yı, kardeş şirket “yayıncı kuruluş”a İsviçre’de başlatılan incelemeyi saymazsak!

        *

        Katarlılar, 2011’de önce PSG’nin yüzde 70’ini 40 milyon Euro’ya, sonra kalanı 29 milyona aldıklarında, 2022 Dünya Kupası organizasyonunu zaten kazanmıştı.

        O trafikte, Fransa’nın o günkü cumhurbaşkanı Sarkozy çok aktifti; bir üçgenin merkezinde.

        Bir köşede çok sevdiği PSG, bir köşede çok yakını, PSG sahibi Bazin, bir köşede de yine aşırı yakın olduğu Katar Emiri.

        Üçgen oyun sahasında, Sarkozy oyun kurucu olarak harika iş çıkarmış olmalı ki, Katarlılar arka arkaya Dünya Kupası, PSG ve Fransa’da yayın haklarının sahibi oldu.

        Tabii parasıyla!

        *

        Gelelim işçi sınıfı çocuklarını, yoksulları da peşinde koşturan “asalet”e:

        Çoğu kişi, Paris olduğu için, PSG’yi “Cumhuriyet” veya “Devrim” çocuğu sayar. Oysa 3. rengi beyaz da aynı Real Madrid gibi, kraliyetten. Yani Kraldan gelip Emire gitmiştir, Cumhurbaşkanı dahliyle.

        Madrid Futbol Kulübü’ne, “Kraliyet” sıfatı “Real”i ve armadaki tacı 1920’de Kral 13. Alfonso vermiş, 1931’de Cumhuriyet tacı ve Real’i sökmüştü. Ta ki iç savaşta Barcelona direnip yenilmişken, Madrid “faşist diktatör” Franco ile “taçını, Real”ini geri alana kadar. Real için “kayıp taç”ın anlamı oydu; bildiğimiz kenardan atış değil!

        PSG de, 1970’de naylon Paris Kulübü ile aynı Real gibi 1902 doğumlu kulüp Stade Saint-Germain’in zorla birleştirilmesiyle kurulduğunda, damarlarındaki kan, 14. Louis’nin doğduğu Saint-Germain en Laye’in “kraliyet beyazı”nı da almıştı.

        Zaten kraliyet liginden Manchester City’nin bir de “Emirlik” olduğunu düşünürsek, “cumhuriyet”e esaslı bir kulüp bulmak zor demek! Elde, faşizme de kralına da posta koymuş Barcelona vardı ki, onların göğsüne de Emirlik yapıştı!

        Diğer Yazılar