Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        O “insanüstü” hareket hiç unutulmayacak. Realli Ronaldo’nun Torino’da 2 metre uçuş seviyesinde, kaleye sırtı dönük, röveşata, vole tanımına da sığmayan “bisiklet” tabir edilen hareketle attığı gol!

        Öncelikle o hareket olduğu için, sonra gol olduğu için. Unutulmaz olmasını sağlayan tabii ikincisi! Bir de (yine) Ronaldo olması. Belki çok çalışarak yapılabilecek bir hareket; belki yetenek olmadan azim de işe yaramıyor.

        Bir santrfor hareketi... Diğer 10 oyuncunun, onlarca, binlerce oyuncunun aklından dahi geçiremeyeceği türden belki. Belki kalesi önünde çok savunmacı denemiş, başarmıştır; sonuçta gol değil ya, unutulup gitmiştir!

        Yine Şampiyonlar Ligi’nde bir defans oyuncusunun yaptığı ise pek hatırlanmayacak. Oysa futbolun esas dersini veren o. Olağanüstü ya da insanüstü değil; çok insani, herkesin yapabileceği ama yapmadığı bir şey. O yüzden öğrenilebilir, öğretilebilir, denenebilir, uygulanabilir.

        O hareketi futbolun kara kuru bir dili şöyle anlatıp geçti: “60. dakika Barcelona 3. golü buldu. Ceza sahasında topla buluşan Suarez’in sağ köşeye yaptığı vuruşta top kaleciden döndü. Topu önünde bulan Pique meşin yuvarlağı ağlara göndererek farkı 3’e çıkardı.”

        Maçı seyretmişseniz hatırlayın; değilse gözünüzde canlandırmaya çalışın: Bir korner ya da serbest vuruş organizasyonu muydu ki, defans göbeğinden Pique oradaydı? Öyle boş boş, avare bekliyor muydu ki topu önünde buldu? Ne işi vardı orada, hem de maç karşı takımın iki defans oyuncusunun kendi kalesine golleriyle 2-0 iken!

        Maçı izleyip hatırlayan yahut golün oluşumunu tekrar izleyen fark etmiştir ki, “hiç lüzumu yokken” Pique bir kontratağa katıldı. Hayır, top onun ayağında değildi. Bir iki Barcelona oyuncusu karşı atağa kalkmıştı, o sadece koştu, koştu, koştu. Belki birçok orta saha oyuncusunu, rakibi de geride bırakarak. Koştu, koştu, sadece koştu. O an geldiğinde Pique topu önünde bulmadı; “meşin yuvarlak” Pique’yi arkasında buldu!

        Futbolun kreması, çileği Ronaldo’nun golü elbet. Ama futbolun hası, hassası, esası da Pique’nin o koşusu. İlkine hayran kalırsınız; pek kimse yapamayacağı için.

        İkinciyi umursamazsınız bile; pek kimse yapmadığı için. Halbuki anlık görsel zevk dışında, futbolun esas keyfi Pique’nin yaptığıdır. Oyunun içinde olmak, aktif katılmak, o koşuyu yapabilmek, o cesaret ve atletikliğe ve de kafa yapısına sahip olabilmek.

        Mahalle maçı da olsa Şampiyonlar Ligi de olsa, oyunu böyle baştan sona, tepeden tırnağa, kaleden kaleye çok sevebilmek, kucaklayabilmek.

        Bir teknik direktör bütün gün Ronaldo hareketini gösterse genç oyuncularına; şaşkın, hayran, bakışlar dışında pek bir şey elde edemez. Belki bir yetenek çıkar ya da çıkmaz. Oysa Barça ve Manchester United altyapı mezunu Pique hareketini anlamak, anlatabilmek bir takım yaratır: Oyuncuların ve bir takımın kaderini değiştirebilir! Toplumların da!

        Diğer Yazılar