Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hafızanda çok maç hala yeniden yeniden oynanıyorsa, bir Fenerbahçe- Beşiktaş kupa maçında aklına hemen Mehmet Ekşi ile Ferdinand gelir mesela.

        Ekşi’yi kendi hiç unutamadı; Ferdinand’ı Aykut Kocaman da hatırlar.

        Biri onca emeğine rağmen, sahaya cezalı çıkınca Beşiktaş’ın hükmen yenilgisine sebep olmuş, koca kulüpte günahı da kendi üstlenmişti hayat boyu.

        Diğeri, İngiltere’de büyümeden önce bir yıl staj yaptı ama çalım üstüne çalımla efsanevi Schumacher’e golü efsane statüsünde!

        Futbolda unutulmak kolay da unutulmaz olmak da bazen çok kolay! Bir kart veya iki çalım, hayat boyu o enstantanede kalıveriyorsun!

        Bu maç kıpkırmızıda kaldı, kapkara tarih yazıldı!

        ***

        Babel’in golü sessizce ofsayta kaydoldu ama... Bir de ama kaldı çizgide!

        İlk 20 dakika Beşiktaş daha yerli yerindeydi, kendi sahasında gibiydi; Fenerbahçe, Dirar’ın sürpriz sol atağıyla yokladı. Bir sonraki yoklama Aatıf’la 19’daydı.

        Gözün topta ama maçı ilk kim gerecek diye de bekliyorsun nedense!

        İlk 25 temkin, itidal oyuna ve sinirlere hakim gibiydi. İlk 4 korner ile topun çoğu Beşiktaş’taydı.

        29’da beklenen gerilim geldi işte. Pepe’nin ayakkabısı acele kırmızıya dönüştü. Ayak onun. Topu kaptıran hata onun değildi! Düdük de Kalkavan’ındı!

        Beşiktaş’a 11 kişi oynamak haram. O an orta saha ve oyun üstünlüğünden vazgeçmiş oldu.

        Bu durumun özeti: Beşiktaş hücum ederken kalesine döndü, geri dörtlüye tayin Medel kalesine atıyordu.

        Beşiktaş 10 kişiyle kornerde 5-1’e ulaştığında, tribünler final eşiğindeki takımlarını sabote edip duruyordu.

        Türkiye’de futbol hakikaten seviliyor mu?

        Sevdiğin kadını öldürüyorsan, sevdiğin çocuğunu dövüyorsan, sevdiğini söylediklerini eziyorsan, futbol da işte öyle seviliyor!

        ***

        Güneş 2. devre defansı tamamlayıp kontratak için Lens’le, santrforda Babel’le başladı.; Kocaman da Valbuena’yı aldı. Belki de ilk yarı almalıydı. Valbuena-Medel savaşında hiç kart çıkmaması ilginçti; kartların hepsi Pepe’ye gitmişti herhalde!

        Skrtel’in Talisca’ya taammüden darbesi de aftan yararlandı! Maç Kalkavan’dan çıkmıştı artık.

        Soldado’nun kaçırdığına Lens’in kaçırttığı eklendi. Esas keçiler kaçıyordu, akıl kaçıktı! Tribünler futbolu aşırı seviyordu! Tolga’yı çekmeye çalışan Güneş’i kafasını yarıp hastanelik edecek kadar.

        İnanın Volkan en sakinlerdendi.

        Böyle futbol, böyle kupalar, böyle derbi olmaz olsun!

        Fenerbahçeli kimi taraftar takımlarının iyi olmasını istemiyor olmalı. Ya maça gelmiyor ya maçı alıp gidiyorlar! 11 yabancı maddeli futbolumuz!

        Bu kupayı Akhisar’a verin!

        ÇOK YAZIK

        Önce Kalkavan maçı “yürüttü”, bir kısım sabotajcı da maçı toptan götürdü! Tribünlerin büyük kısmını, kulüpleri, herkesi esir alarak.

        Diğer Yazılar