Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2018 için üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı. Hem lisans hem önlisans açısından sonuçlar şaşırtıcı ve ülkenin yeni ekonomik durumu hakkında ipuçları da veriyor. Ek yerleştirme dönemi okullar açısından verimsiz geçerse, okulların öğrenci krizini tartışması ve kimi yeni yönelimlerde bulunması için uzun bir süreç başlayacak. Bu süreç için şimdiden hazırlık yapmalı, yoksa süreç uzayabilir ve çözüm zorlaşabilir. Fakülteler açısından bakıldığında, öncelikle eğitim fakültelerine talep sürmekte, ancak bu fakültelerin işlevselliği, toplumsal açıdan kabulü ve mezunlarının iş bulma şansı giderek azalıyor. Hali hazırda görev yapan 904.679 öğretmen var. İşletme fakültelerindeki kimi bölümlerin boş kalması da ayrı bir tartışma konusu.

        REKLAM

        2018 YERLEŞTİRME SONUÇLARI

        Prof. Dr. Erhan Erkut’un hazırladığı bir rapora göre (erhanerkut.com) özellikle vakıf üniversiteleri son üç yılda toplam %90, %81 ve %73 oranlarında giderek azalan lisans doluluk oranlarına düştüler. 2018 verileri açısından henüz ek yerleşimler sonuçlanmasa da, sayının değişmesi pek beklenmiyor. Vakıf üniversitelerinin sayısı, çoğu İstanbul’da olmak üzere son yıllarda 65’e çıkmış, ancak sayı artmasına rağmen kayıtlı öğrenci sayısı düşmüştür. Özellikle kayıtlı öğrenci sayılarının düştüğü bölümlere, işverenlerin ilgisinin azalıp azalmadığı araştırılmalıdır. Ayrıca bazı üniversitelere, usulsüz uygulamalar ve eksiklikler yüzünden öğrenci almama cezaları verilmektedir. Bu cezalar lisans için ya da yüksek lisans düzeyinde hizmet veren enstitüler için de geçerli olabilmektedir.

        REKLAM

        Yeni açılan 6 vakıf üniversitesi, düşük hacimli kontenjanlara sahip olmasına rağmen yeterli doluluğa ulaşmamışlardır. Bu açıdan ayakta kalmak için en zorlu süreci onlar yaşayacaktır. Geçen yıla göre ciddi sayıda öğrenci arttıran tek kurum İstinye Üniversitesi’dir. Ve sadece vakıf üniversitelerinin yarısı, az miktarda öğrenci arttırabilmiştir. Geri kalanların öğrenci sayıları azalmıştır. Son üç yılda en fazla öğrenci alan ve konumunu koruyan kurumlar; Medipol, Yeditepe ve Bahçeşehir Üniversiteleri’dir. Dinamik ve yeni söylemini en iyi koruyan kurum Medipol’dür. Hemen hemen tüm dallarda kadrolarını doldurmuştur ve devlet okulları kadar öğrenci barındırmaya başlamıştır. Okulun binalarının daha tam olarak bitmemesine rağmen oluşan bu talebin nedenleri araştırılmalıdır.

        BURSLAR

        Vakıf üniversitelerinin neredeyse tamamı sınırlı sayıda öğrenciye tam burs vermektedir. Buna rağmen bazı okullarda tam burslu kontenjanlar boş kalmıştır. Okullar, değişen oranlarda (%100, %75, %50 ve %25) burslar vermekte ve bu kontenjanları sınırlı sayıda tutarak, tercih basamaklarında yükselmek için stratejik davranmaktadır. Bu yıl özellikle %25’lük burs kategorisinde büyük bir kayıt düşüşü vardır. Prof. Erkut’a göre vakıf üniversitelerindeki ilginç bir sonuç; Ankara’daki okulların İstanbul’dakilere nazaran daha dolu olmasıdır. Bu durum, İstanbul’un artık hem kalabalık hem de pahalı olması nedeniyle gözden düştüğünü göstermekte. Son zamanlarda İstanbul’un dış göç veren bir şehir olması da düşündürücü.

        DEĞİŞEN CAZİBELER

        Hukuk fakültesi programları bu yıl önemli ölçüde boş kaldı. En çok boş kalanlar yine İstanbul’da. Psikolojide boş kalan kontenjanlar da yine İstanbul’da. Lokomotif olmakla övünen psikoloji bölümlerinin doluluk oranları bu yıl ilk kez azaldı ve mimarlık için de aynı durum söz konusu. Tıp fakülteleriyse cazibesini korumakta. Burslar yanında, bölüm tercihlerini tek üniversiteden yapanlar için ekstra indirimler gibi fırsatlar, vakıf okullarını mali açıdan zora sokacak gibi. Bir başka konuysa bedelli askerlik. Pek çok erkek öğrenci çıkan bedelli askerlik nedeniyle yüksek lisansa gitmeyi düşünmemekte. Çünkü mevcutta, özellikle de lisansüstü eğitim, erkek öğrenciler tarafından askerliği erteleme gibi algılanmaktaydı. Türkiye’nin son 20 yılda giderek güçlenen politik atmosferine rağmen, siyaset bilimleri kontenjanlarının yarısı boş kaldı.

        Söz konusu durumun önemli nedenlerinden birisi, vakıf üniversitelerinin çoğunun en pahalı şehir olan İstanbul’da açılmasıdır. İkinci nedense kimi bölümlerin hatta fakültelerin artık popülerliğini yitirmesi ve meslek garantisi sunabilen branşların öne çıkmasıdır. Üçüncü nedense ekonomik krizin, ailelerin maddi şartlarını ilk kez bu yıl itibariyle zorlaştırmasıdır. Yine en önemli nedenlerden birisiyse hâlihazırda vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerin, özel okullardan memnuniyet düzeylerinin azalmasıdır. Bu konuda çalışan Prof. Dr. Engin Karadağ ve Prof. Dr. Cemil Yücel’in kurduğu Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı’nın (ÜniAr) her yıl düzenli olarak üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı üniversite memnuniyet araştırması (uniar.net/tuma) ayrı bir yazının konusu.

        Diğer Yazılar