Üroloji profesörü Akdoğan uyardı: "Kastrasyonun etsini yok eden ilaçlarla yeniden libido yükseltilebilir"
Leyla’nın ve Eylül’ün kan donduran bir şekilde hayatlarını kaybetmesi yürekleri dağladı. Artık çocuklarımızı bir saniye bile yanımızdan ayırmamamız, kimseye güvenmemiz gerektiğini gördük. Çocuklara yönelik cinsel saldırı suçlarının artması, cinsel saldırı suçlarına daha ağır cezalar verilmesini yeniden gündeme getirdi.
İdam ve kastrasyon yani kimyasal hadım ilk akla gelen çözüm yolu olarak tartışılırken Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroonkoloji uzmanı ve Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Bülent Akdoğan çok önemli bir konuya parmak bastı.
Akdoğan, kimyasal hadım yapılan saldırganların, eczanelerden ellerini kollarını sallayarak alacakları ilaçlarla kimyasal hadımın etkilerini yok edebileceklerini söyledi.
Hazırlanacak olan yasa da bu konu da tedbir alınması gerekecek.
Prof. Dr. Bülent Akdoğan ile kimyasal hadım konusunu görüştük.
Soru: Kastrasyon ne anlama geliyor?
Prof. Dr. Bülent Akdoğan: Keşke bu konuyu prostat kanseriyle ilgili konuşuyor olsaydık. Kastrasyon ve kısırlaştırma erkeklerde, erkeklik hormonu olarak bilinen testosteronun belli bir düzeyin altına çekilmesi anlamına gelir.
Bunu iki şekilde yapmak mümkün. Üç aylık ya da 6 aylık enjeksiyonlar yaparak erkeklerdeki testosteron düzeyini20 nanogramlar ve daha altına düşürmek mümkün. Buna medikal kastrasyon diyoruz. Bir de cerrahi kastrasyon var ki bu erkekteki her iki testisin çıkartılmasıyla elde olunan ama geri dönüşümü olmayan bir yöntem.
Soru: Bunları kimlere uyguluyorsunuz?
Prof. Dr. Bülent Akdoğan: Biz, ürologlar, üroonkologlar ileri evre prostat kanserli hastalarda yani vücuda yayılmış, kemiklere yayılmış prostat kanserli hastalarda ilk tedavi olarak uyguluyoruz. Ve bu hastalığın ilerlemesini, gelişmesini, yayılmasını durduran, stabil hale getiren bir tedavi şekli
Soru: Kimyasal hadım uygulananlar bundan nasıl etkileniyor?
Prof. Dr. Bülent Akdoğan: Kimyasal hadım uygulanan prostat kanserli hastalarda özellikle gördüğümüz en önemli yan etki ateş basması. Sıcak basması olabiliyor. Bunun dışında kemik yapısında zayıflama osteoporoz. Kas yapısının gerilemesi. İyi olma hali dediğimiz modun düşmesi veya hastanın kendini daha kötü depresif hissetmesi, belki uzun dönemde kardiyovasküler yan etkiler gibi oldukça sık görülen yan etkilerden söz etmek mümkün.
TESTOSTERON TEKRAR YÜKSELTİLEBİLİR!
Soru: Kimyasal hadım uygulanan kişilerin cinsel dürtüleri tamamen bitiyor mu?
Prof. Dr. Bülent Akdoğan: Libido mutlaka düşüyor, azalıyor. Eğer enjeksiyonda yapıyorsanız, bu enjeksiyonun etkisi yaklaşık 3 ay gibi 90 gün. Bu sürenin sonunda testosteron tekrar yükselmeye başladığında erkek kendini daha iyi hissediyor. Ve o cinsel istek yeniden geliyor.
Ama ilacın etkili olduğu dönemde bu libidonun kaybolduğunu söylemek mümkün. Bir tek bu hastaların ara dönemde kendi başlarına dışarıdan testosteron kullanarak, testosteron replasmanı yaparak o libidoyu tekrar oluşturmaları mümkün.
Soru: Bu sözünü ettiğiniz ilaçları dışarıdan herkese özgürce verilen ilaçlar mı?
Prof. Dr. Bülent Akdoğan: Eczanelerde bulunan ilaçlar. Bununla ilgili de tedbir almak muhtemelen gerekecek. Çünkü insanlar eczanelerden bunu farklı şekillerde temin etme yolunu bulabilirler.
Soru: Yani, kimyasal hadım yapılan ve cinsel dürtüleri kimyasal hadımla yok edilen kişiler eczanelerden bu dürtülerini tekrar hayata geçirecek ilaçları temin edebiliyorlar mı?
Prof. Dr. Bülent Akdoğan: Etme şansları var. Bunun da 3 haftalık 6 aylık gibi çok farklı depo formülasyonu olan testosteron ilaçları var. Bu testosteronu dışarıdan kendilerine zerk ederek o libidoyu tekrar oluşturabilirler.
Soru: Bazı ilaçlar bazı insanlarda farklı etkiler yapıyor. Yani, beni çok etkileyen ilaç, başkasını daha az etkileyebiliyor. 3 ay etkili olabiliyor dediğiniz ilaçlar bazılarını hiç etkilemiyor diyebilir miyiz?
Prof. Dr. Bülent Akdoğan: Böyle bir rakam var gerçekten. Yüzde 10-15 gibi bir erkek popülasyonunda özellikle prostat kanserli hastalarda bu depo enjeksiyonlarla istediğiniz testosteron düşmesini bazen elde edemiyoruz. Bu, şişmanla zayıf arasındaki fark gibi.
Bunun tam olarak etkili olup olmadığını anlamak için belli aralıklarla testosteron düzeylerini ölçmek lazım.
