Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel Depremde 49 kişi ölmüştü: Melike Hanım Apartmanı davasında yargılama başladı
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremde yıkılan Melike Hanım Apartmanı'nda 49 kişinin ölümüne ilişkin 2 sanığın yargılanmasına başlandı.

        2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Sıtkı Okumuş bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanık A.B, müştekiler ve taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.

        Tutuklu sanık Okumuş, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, 36 yıldır inşaat mühendisi olarak görev yaptığını, Kahramanmaraş'ın normalin dışında bir depreme maruz kaldığını söyledi.

        1997 yılından bu yana Türkiye'de ve Kahramanmaraş'ta asırlar önce meydana gelen depremleri ayrıntılı bir şekilde incelediğini belirten Okumuş, "1114 yılında Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremden bile daha büyük bir depremi 6 Şubat 2023'te yaşadık. Projelerimi rüzgarı, depremi ve statik şartları göz önünde bulundurarak yasalara uygun olarak yaptım. Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremde 2 bin senelik bir birikim boşaldı. Bilimsel kaynaklar da bunu söylüyor. Ben her projemi depremi öncelik alarak oluşturdum." diye konuştu.

        Kentte inşaat sektöründe bilgisayarlı çizimi, ilk hazır betonu kendisinin kullandığını, mesleğinde hassas çalıştığını, 1989 yılından deprem sürecine kadar 2 bine yakın proje hazırladığını, 300'e yakın bina yaptığını dile getiren Okumuş, "Yine ilk tünel kalıbı ben uyguladım. Binalarımda perde beton uyguladım." dedi.

        AA'nın haberine göre; depremde yıkılan binanın 1998 deprem şartnamesine göre ve şartname üzerinde bir çalışmayla yapıldığını savunan Okumuş, "Melike Hanım Apartmanı'nda yaptığım, uyguladığım çalışmaları ispata da hazırım. Deprem esnasında bina olduğu yere değil yana devrilerek yıkıldı. Bu yanal ve düşey ivme büyüklüğünü ayrıca zeminde sıvılaşma olduğunu gösterir. Depremin birinci günü eşimi de alarak yıkılan binanın yanına gittim ve proje dışı büyük profiller gördüm. Burada imara aykırı müdahaleler yapıldığını tahmin ediyorum. Çünkü benim projelerimde öyle büyük profiller yoktu. Daha sonra yaptığımız araştırmada da Melike Hanım Apartmanı'ndaki 2 dükkan tek dükkan haline getirilmiş, asma kat kapanmış." ifadelerine yer verdi.

        "FAY HATTININ ÜZERİNE YAPILMIŞ"

        Melike Hanım Apartmanı'nın olduğu bölgede 2012 yılında yapılan araştırmada aktif fay hattının bulunduğunu dile getiren Okumuş, şu ifadeleri kullandı:

        "Biz binayı 2000 yılında yapıp, teslim ettik. Benim burada sorumluluğum olabilir mi? Burada fay hattının üzerine yapılmış Melike Hanım Apartmanı. Ayrıca burası 3 akarsuyun birleştiği bir yatakmış. Alüvyonlu bir zemin oluşmuş. Bu binanın depreme dayanması mümkün değil saymış olduğumuz nedenlerden dolayı. Bu sıvılaşma ve zemin problemi varken bize belediye 11 katlı bir apartmanın yapılmasına nasıl izin verdi. Bu bina depremin büyüklüğü, binanın tesliminin ardından imara aykırı işlemler ve zemin problemlerinden dolayı yıkılmıştır. Hazırlanan iddianamede de şahsımın asli kusurlu yazılmasının da sehven oluştuğunu düşünüyorum. Ayrıca ilk kez bir müteahhit ve inşaat sahibine kusur addedilmemiş. Bayındırlık teknik şartnamesine ve imar mevzuatına göre müteahhitken, inşaat sahibiyken bana kusur addedilmesini en büyük yanlış olduğunu düşünüyorum. Ben kalp, tansiyon ve şeker hastasıyım. 417 gündür tutuklu bulunuyorum ve sağlığım geriye gitmeye başladı. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum ve beraatimi talep ediyorum."

        Tutuksuz sanık A.B. de Melike Hanım Apartmanı'nın arsa sahibi olduğunu, arsayı 4 daire, 2 dükkan karşılığı verdiğini, müteahhit olmadığını söyledi.

        Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek duruşmayı 12 Temmuz’a erteledi.

        Duruşmaya katılan tüm müştekiler, sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek cezalandırmalarını talep etti.

        Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.

        *Haberde AA'nın arşiv fotoğrafı kullanılmıştır.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ