Twitter
22 Ocak 2018 Pazartesi

Cumhurbaşranı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Ankara Sanayi Odası 54. Yıl Ödülleri töreninde konuştu, Afrin operasyonuna değindi.

Operasyonların Kürtlere karşı yapıldığı yönündeki yorumlara tepki gösteren Erdoğan, "Olay Kürt koridoru meselesi de değildir, olay terör koridorunu yok etme meselesidir" dedi.

Erdoğan, "operasyon uzun olmamalı" diyen Amerika'ya da tepki gösterdi, şöyle devam etti:

"Bazıları diyor ki, bunu diyen de enteresan, Amerika, 'süre belli olmalı, fazla uzun olmamalı.' Bende Amerika'ya soruyorum, Afganistan'da sizin süreniz belli oldu mu, ne zaman bitecek o? Biz iktidara gelmeden önce siz Irak'a girdiniz, Irak'ta bitti mi bu süre, hala Irak'tasınız. Şimdi kalkıp buraya da girdiniz, koalisyon güçleri ile buradasınız, bunun süresi olur mu, böyle bir savaş matematik bir olay değil, nasıl böyle bir şeyi sorarsın. Ne zaman iş biterse bizim orada durmaya merakımız yok, çekilmeyi biliriz. Bunun için birilerinden icazet almak gibi bir derdimiz yok. Bölgenin gerçek sahibi olan kardeşlerimizin huzur ve güven içinde yaşayabilecekleri bir yer haline getirilmesi konusunda gereken çalışmalara başlanacaktır. Kendi sınırlarına dayanan 3-5 mülteci karşısında dehşete kapılıp ortalığı ayağa kaldıranlardan, bu coğrafyada alçakça öldürülen 1 milyon insan için de birazcık hassasiyet göstermelerini istiyoruz. Uluslararası sistem bu bölgede ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan zulümlere gözünü kapatmaya devam ederse kendi meşruiyet zeminini ortadan kaldıracaktır. Onun biz 'dünya 5'ten büyüktür' diyerek tüm ülkeleri ve kuruluşları ikaz etmeye, kendilerini derleyip toparlamaya davet ediyoruz. BM Güvenlik Konseyini, bölücü terör örgütü Afrin'de kendisine tabi olmayanları vahşice infaz ederken toplantıya çağırmayanların böyle bir girişimde bulunmaya asla hakkı yoktur. Türkiye olarak bizim hiçbir yeri işgal etmek gibi bir amacımız yoktur. Bizim tek gayemiz var, oda gönülleri fethetmek. Bizim ecdadımız bu işi böyle yapmış, bizde böyle yapacağız. Ecdadımızdan böyle gördük, evlatlarımıza miras bırakacağımız anlayış da budur. Kendi geçmişleri sömürge ve ölümle örülü olanlardan gönüllerin fethi gibi bir inceliği anlamalarını beklemek belki biraz zorlama olacak ama en azından her fırsatta dünyaya telkin ettikleri demokrasi, insan hakları ve özgürlükler gibi değerler üzerinde bir anlayış birliği oluşturabileceğimizi ümit ediyoruz. Dün DEAŞ için seferberlik ilan edenlerden bugün bölücü örgüt konusunda sadece hakkaniyetli yaklaşım talep ediyoruz. Terör örgütleri karşısında ilkeli bir tutum sergilemeyenlerin çok uzak olmayan bir gelecekte bunun acısını çekmek zorunda kalacağını hatırlatmak istiyorum. Sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturmak için getirilen 5 bin tır ve 2 bin uçak dolusu silah bugün sadece bize karşı kullanılıyor olabilir. Biz parayla bu silahları bunlardan istedik, vermediler. Ama terör örgütüne ücretsiz olarak bu silahları veriyor. Pek biz nasıl oluyor da stratejik ortak oluyoruz, model ortak oluyoruz? Bunu anlamak mümkün değil. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki yarın bu silahlar onlara gönderen ülkelere de dönecektir. Dün Reyhanlı'yı hedef alan roketlerin yarın hangi Amerika veya Avrupa şehrini vuracağını kimse bilemez. Terörün karakteri böyledir. Biz bu terör dalgasının da üstesinden geliriz. Sınırlarımız içindeki ve dışındaki teröristleri etkisiz hale getirme konusunda çok büyük tecrübe sahibiyiz. Suni bir güven ve refah duvarı içinde yaşayan ülkelerin benzer şoklara aynı derecede dayanıklı olup olamayacaklarını hep birlikte göreceğiz. Türkiye olarak tıpkı DEAŞ meselesinde olduğu gibi uluslararası camiaya gereken her türlü bilgi desteğini vermeye, mücadele katkı sunmaya devam edeceğiz. Suriye'de DEAŞ'a en büyük darbeyi Türkiye vurmuştur. Irak'ta DEAŞ ile mücadele Türkiye'nin oradaki üslerinde eğittiği güçler en ön saflarda yer almışlardır. Şuana kadar DEAŞ ile bağlantısını tespit ettiğimiz 56 bin kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk. 6 bine yakın kişiyi de sınır dışı edip ilgili ülkeleri bilgilendirdik. Bunu rağmen sınır dışı ettiğimiz veya DEAŞ ile bağlantısı konusunda ikazda bulunduğumuz isimlerden bazılarının Avrupa'da ellerini kollarını sallayarak eylem yapabildiklerini gördük. Demek ki terörle mücadele konusunda diğer ülkelerin hassasiyeti bizimki kadar değil. Bizi asıl üzen ise ortadaki bu gerçeklere rağmen bazı çevrelerin hala ülkemizi terör örgütleri ile irtibatlı göstermeye çalışıyor olmasıdır. İnşallah endişelerimiz gerçekleşmez. Dünyayı daha güvenli ve huzurlu bir yer haline getirmek için kendi inisiyatiflerimiz yanında bölgesel ve küresel tüm oluşumlara katkı vermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum."