Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Prof. Walter Willet (Harvard T.H. Chan School of Public Health) Eat Lancet raporunda, sağlıklı diyetlere dönüşümün, 2050 yılında önemli beslenme alışkanlıkları değişimi getireceğini; meyvelerin, sebzelerin, fındık fıstık badem gibi kuruyemişlerin, tahıl ve baklagillerin tüketiminin iki katına çıkacağını, kırmızı et ve şeker tüketiminin ise 50% azalacağını belirtirken; bitkisel gıdalar bakımından zengin ve daha az hayvansal gıda içeren diyetlerin hem sağlık hemde çevresel faydalar sağlayacağına dikkat çekiyor.

Bir kaç sene önce Fao ( Birleşmiş milletler gıda ve saglık organizasyonu)’yu sosyal medyadan ve websitesinden takip etmeye başladım. Sürdürülebilirlik ve özellikle gıda ve tarımda sürdürülebilirlik konuları ile ilgili hiç bir mecrada göremediğimiz şaşırtan bir çok bilgiye burdan ulaştım. 2006 tarihli yayınlanmış bir raporlarında, özellikle büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde, hayvanların sindirimleri sonucu çıkardıkları metan gazının, sera gazı etkisinin, taşımacılıktan salınan Co2’den daha fazla olduğu yazıyordu. Ayrıca Sen Bernie Sanders Methanın sera gazi etkisinin Co2’den 86 kat daha fazla olduğunu söylüyordu, buna çok şaşırdım. Fakat hayvan yetiştiriciliğinin farklı çevresel etkilerini de öğrenmeye başladım. İpcc’nin 2014 tarihli raporunda tarım ve hayvancığın iklim değişikliğine etkisi 24% iken, ulaşım/ taşımacılık etkisi 14 %, enerji sektörünün etkisinin ise 25% olduğu ifade ediliyor. Aynı kurumun 2019 tarihli raporunda ise global metan salınımının 33%’nün hayvancılıktan kaynaklandığına dikkat çekiliyor. Rakamlar ürkütücü değil mi? Devam edelim.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua