Aşkın, uzun süredir çalıştığı sinema sektöründe hayallerini bulamamış, babasının ölümüyle memleketine geri dönmüştür. Kendisini, yıllar önce reddettiği hayatın tam ortasında bulmuştur. Herşey sabitlenmiş gibidir. Bir babanın gidişi midir yıkım? Hayalleri kaybolan bir nesil, değiştirmek istedikleri bir dünyada neden kendine bir yer arar? Alışılmış düzeni bozmamak için oynanan oyunlar, tekrarlanıp gider. Aşkın eski-yeni hayatıyla nasıl başa çıkabilir? Bir kadının sevgisi; zamanı geri almaya ve zihinsel çelişki içinde olan bir adama doğru çıkışı bulmaya yardımcı olur mu? Gerçeklerden niye utanılır, sakladığımız için mi? Aşkın; giderek daralan çemberin içinde, ailesi, dostu Ali ve onu değiştirmeyi kendisine görev edinmiş Oya arasında yeni bir hayat kurabilecek mi?