Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ukrayna’da çatışmaların yoğunlaştığı 2014’ten bu yana Kiev ve Moskova arasındaki ilişkiler en alt seviyede sürüyor. AGİT'in Ukrayna heyeti, geçtiğimiz günlerde ülkenin doğusundaki çatışma bölgelerinden Donetsk ve Luhansk'ta Nisan 2014'ten bu yana 13.000'den fazla insanın öldüğünü ve yüzlerce ateşkes ihlali olduğunu bildirmişti. Bahsedilen süreçte Fransa ve Almanya’nın da yer aldığı Normandiya formatı çerçevesinde Ukrayna ve Rusya arasında görüşmeler gerçekleşiyordu. 2016 yılında da Putin ve Zelenski burada bir araya gelmişlerdi.

        Tarafların dışişleri kaynaklarından edindiğim bilgiler çerçevesinde olası bir diyaloğun yeniden başlayabilmesi açısından iki tarafın istekleri neredeyse taban tabana zıt. Böyle bir iklimde masada nihai çözüme varmak neredeyse imkansız gözüküyor. Doğrusu bir müzakare isteği oluşur mu öncelikle ona da bakmak gerek..

        Ukrayna toprak bütünlüğünü esas alan talep ve değerlendirmeleri ileri sürerken Rusya bunları tartışmaya açmayacağını ortaya koyuyor. Bir diğer kısıt, Putin’in diplomasideki tecrübesi ve enerji kartını bir manivela olarak kullanması. Hal böyleyken ilgili diğer ülkeler konuya temkinli yaklaşıyor.

        Ayrıca ABD’nin Ukrayna’daki süreci Rusya’nın jeopolitik gücü açısından okuması sahada atılabilecek kısmi adımları daha stratejik bir fotoğrafın içine sıkıştırabilir.

        REKLAM

        Genel olarak Rusya, Donbas alanında bir af çıkarılmasını, özerk bölgeler kurulmasını ve kendi sınır hattında Rus askeri gücünün varlığının devamını talep ediyor. Ukrayna ise bunun Kırım benzeri bir yasadışı ilhakı beraberinde getireceğini bildiği için karşı çıkıyor. Kırım’da olanları hatırlarsak bunun gerçekleşmesi gayet mümkün. Üstelik sınırdan Rus askerlerinin geri çekilmemesi durumunda Ukrayna açısından istikrarsızlığın giderilmesi imkansız.

        Ukrayna buradaki fiili durumu “geçici işgal” olarak adlandırıyor. Buna göre Donetsk ve Luhansk bölgelerinde, Rus düzenli birliklerinin desteğiyle faaliyet gösteren yaklaşık 35.500 muharebe birimi kurulduğu ve yeni takviyelerin an meselesi olduğu Ukrayna Genelkurmayının iddiaları arasında…

        Diyalog zeminin yeniden tesis edilebilmesinde bir diğer sorun da elbette Kırım’daki yasadışı ilhak…AB geçen hafta yaptığı açıklamada “Kırım’daki yasadışı ilhakı tanımıyoruz ve Ukrayna’nın egemenliğine, toprak bütünlüğüne destek veriyoruz.” demişti. Ayıca Kırım’da zorunlu askere alma yoluna gidildiği, bunun uluslararası insancıl hukukun ihlali anlamına geldiği belirtilmişti. Kırım Tatarlarının bu süreçten en fazla etkilenen kesim olduğunu söyleyebiliriz.

        Diğer yandan Ukrayna son 6 aydır artan bir biçimde Kırım konusunda aktif bir dış politika izlemeye başladı. Oluşturulan Kırım Platformunda 100’den fazla ülke temsilcisinin yaz aylarında Kiev’de bir araya gelmesi planlanıyor. Henüz resmi açıklama yapılmasa da bu ülkelerden birisi de Türkiye olacaktır. Zira Türkiye Kırım’ın yasadışı ilhakını tanımamaktadır.

        Başlıbaşına bir başka yazı konusu olmakla birlikte Karadeniz’de Rusya’nın bu denli bir askeri güçle konuşlanması en başta Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir. Rusya ile gerek işbirliği gerekse karşıtlık sahaları dikkate alınacak olursa Türkiye’nin güvenliği açısından da ciddi bir kırılma hattı oluşturabilir.

        Diğer Yazılar