Her yıl Ekim ayında sanat dünyası iki noktada buluşuyor: Londra Frieze Haftası, hemen ardından Paris’te FIAC Sanat Fuarı... Sergiler, etkinlikler, fuarlar bir kenara; şu sıralar iki şehir arasında ilginç bir rekabet var.

İngiltere’de Brexit belirsizliği yerini tedirginliğe bırakırken, bir süredir sanat pazarı da bu durumdan nasibini almış durumda.

Belirsizliğin getirdiği en önemli endişe sebeplerinden biri yeni vergilendirme politikaları... İngiltere, şu an yüzde 5 ile Avrupa Birliği tarafından izin verilen en düşük ithalat vergisine sahip; bu, kendisini Avrupa Birliği'nin temel taşlarından biri olan ‘Tek Pazar’a en uygun giriş noktası yapıyor. İngiltere’nin Avrupa gümrük birliğinden ayrılması, ‘sınır’ oluşması durumunda ithalat/ihracatı çevreleyecek şartlar, vergiler ne olacak bilmiyoruz. Artacak sınır güvenliği nedeniyle sanat eserlerinin taşınmasında komplikasyonlar, gümrükte uzun bekleme süreleri de kaçınılmaz.

David Zwirner (Paris - Amerikalı Raymond Pettibon sergisi)
David Zwirner (Paris - Amerikalı Raymond Pettibon sergisi)

AB’de ikinci en düşük ithalat vergisine sahip ülke Fransa. % 5.5lik vergi oranıyla sanat eserlerinin AB’ye yeni giriş noktası olma yönünde Paris’e fırsatlar sunacağı şüphesiz!

Avrupa’nın en önemli galerilerinin, milyonlarca Euro'nun döndüğü Christie’s, Sotheby’s’in Avrupa merkezlerinin bugüne dek Londra olduğu düşünülürse, sanat dünyasının endişeleri yerinde.

Bu sebeptendir ki pek çok galeri Londra şubesini kapatıyor, küçültüyor. Pek çok Avrupalı koleksiyoner değerli eserlerini Londra'dan Paris'e taşıyor.

Sanat dünyasına yön veren top üç galeri, eş zamanlı Paris şubelerini açacaklarını duyurdu geçtiğimiz haftalarda. David Zwirner NY, Hong Kong ve Londra’dan sonra geçtiğimiz hafta Paris'te ilk galerisini açtı. (Marais’de efsanevi galerist Yvon Lambert’in eski galerisinin yerine) Yine Londra merkezli Whitecube, önümüzdeki aylarda Paris’te Avenue Matignon üzerinde yeni bir mekan açıyor. Paris’te yer aradığını açıklayan bir başka galeri de geçtiğimiz ay New York’ta 100 milyon dolarlık yatırımla sekiz katlı merkezini açan Pace... 2015'ten beri Paris’e uğramayan Hauser & Wirth de, bu yıl FIAC’taydı.

Yayoi Kusama (Place Vendome Paris)
Yayoi Kusama (Place Vendome Paris)

En çok dikkatimi çeken detaylardan biri de bu yıl uluslararası ve özellikle de Amerikalı koleksiyonerlerin sayısındaki artıştı FIAC’ta. Özellikle son 2 yıldır, Frieze’le aynı ciro seviyelerine yaklaşan FIAC satışları da koleksiyonerlerin artan ilgisini açıklıyor. MoMA, New Museum, Los Angeles County Museum of Art, ve Guggenheim dahil olmak üzere ABD’nin en önemli kurumları fuardaydı bu yıl.

Londra'ya gelince, Frieze’i hiç bu kadar zayıf bulmamıştım.

Tabii, unutmamak da gerekir; İngiltere AB sanat pazarının yüzde 65'ine hakim. Küresel sanat pazarının yüzde 20’si İngiltere. Fransa ise sadece yüzde yedi.... Artnet Raporu’na göre, geçtiğimiz yılın ilk altı ayında, Fransa’nın sanat müzayedelerinde toplam satışlarda pazar payı 452.5 milyon dolar; İngiltere’nin 2 milyar dolar... Londra, sanatta en çok alım-satımın yapıldığı dünyadaki ikinci şehir.

Jeff Koons (Bouquet of Tulips)
Jeff Koons (Bouquet of Tulips)

Bir ihtimal daha var: Brexit’le birlikte Londra, AB direktiflerinin çevrelediği bürokrasiden kurtulma şansını da kullanabilir. Ne de olsa, Brexit olursa, İngiltere vergi düşürme veya kaldırma konusunda serbest olacak. İthalat vergisinde düşüş olması durumunda bu, İngiltere’nin küresel pazardaki konumunu güçlendirir, İngiltere’yi ABD ve Çin pazarlarıyla daha rekabetçi bir hale getirebilir.

Paris de AB liginde ilk sıraya yükselir...

Londra’nın akıbetini 31 Ocak gösterecek. Paris, yeniden sanatın başkenti olur mu birlikte göreceğiz. Ancak bir gerçek var: Frieza çadırında kara bulutlar gezerken, FIAC, Place Vendome'da Kusama'nın dev balkabağıyla, parkta Alex Katz, Louis Bourgeois’larla, Jeff Koons'un rengarenk ‘Lale Buketi’yle, uzun yıllardır Avrupa’da eşi benzeri görülmemiş bir enerjiyle karşıladı sanat dünyasını bu yıl.

 

YORUM YAP 0
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ
300