Hayatın İçinden - 21 Eylül 2019
Habertürk Haber Merkezi gündeme bir parantez açıyor. Satır arasında kalan ve iz bırakan hikayeleri, tanıkların gözünden ekrana taşıyor.
1) Parmakları henüz 4 yaşındayken piyano tuşları ile buluştu. 11 yıl sonra Roma’da sergilediği performansla tüm rakiplerini geride bıraktı. Konservatuvar eğitimi almamasına rağmen Fransa’da ve İskoçya’da birinciliklere imza attı. Bu başarılar genç piyanist Can Çakmur’a ait. 20 yaşına bastığında Hamamatsu Uluslararası Piyano Yarışması’nda birinci oldu. Şimdi ise dünyanın en tanınmış orkestralarıyla en prestijli salonlarında sahneye çıkıyor. Genç yaşına rağmen dünyaca tanınmış bir piyanist olmayı başaran Can Çakmur, Türkiye’den Almanya’ya, oradan da Japonya’ya uzanan hikayesini ve sahne arkasında kalan yaşamını Hayatın İçinden’e anlattı.
2) Bir daktilo tek başına bir insanın hayatını değiştirebilir mi? Evet değiştirebilir... Üstelik değiştirirken hayatınızda bambaşka pencereler de açabilir. Etrafımıza baktığımızda bugün pek de kullanılmayan o daktilolar, sizinle dost hatta arkadaş bile olabilir. Haluk Erçelik de daktilolarla arkadaş olan biri... İlk kez babasının masasında gördüğü daktilo ile zaman içinde hayat boyu değişmeyecek bir bağ kurdu. Önce bir daktilocunun yanında işe girdi, daha sonra da kendi dükkanını açtı. Sadece bir daktilonun bir insanın hayatının 40 yılını nasıl değiştirebildiğinin hikayesi Hayatın İçinden’de...
3) Çeşme’nin pek bilinmeyen bir köyüydü Germiyan... Fırça darbeleriyle duvarları renklendi. O duvarları renklendiren, baykuşu bayankuşu çizen Nuran Erden kendi deyimiyle ‘sadece iki çizittirmişti’. Öne duvarları, sonra kendisiyle birlikte köyü de ünlü yapmayı başardı. Şimdi Germiyan hatırası önünde fotoğraf çektirmeden kimse bu köyden ayrılmaz oldu. Duvarlara çiçek açtıran Nuran Erden’in hikayesi Hayatın İçinden’de...
