Reformlar dışındaki yollar bataklığa çıkar
BİST verisine göre yabancılar kasım ayında 1 milyar 136 milyon dolarlık net hisse senedi satışı yaptı. Merkez Bankası verilerinde rakam 1 milyar 9 milyon dolar olarak yer alıyor. İlginçtir ki, bu rakam Haziran 2013’ten sonraki en yüksek rakam. 1.226 milyon dolarlık Haziran-13 satışı, FED’in parasal genişlemeyi durduracağını açıkladığı ve gelişmekte olan ülkeler ile Türkiye’den güçlü sermaye çıkışının başladığı aydı. Sonra FED parasal genişlemeyi azaltmaya başladı ve bitirdi. Ardından piyasaları faizleri artırmaya hazırladı. Nihayet bu işin de sonuna geldik. Bir hafta sonra 16 Aralık’taki toplantıda ilk faiz artırımı bekleniyor.
- Bu kadar hazırlığa ve pozisyon almaya karşılık eğer artırım yapılmazsa tıpkı geçen hafta ECB örneğinde olduğu gibi, hatta onun kat be kat üzerinde ters bir etkiyle karşılaşmak mümkün.
- Faiz artırımı ile de dünyada dolar faizleri yükselecek, likidite azalacak. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de belirtiyor ki, “zor dönem.” Türkiye reformları yaparak ve AB çipasını yeniden kazanarak bu dönemi aşmaya çalışacak, hatta Bakan’ın deyimiyle “pozitif ayrışmaya döndürecek.”
- Başbakan Ahmet Davutoğlu da reform paketini perşembe günü açıklayacak. 3, 6 ve bir yıllık dönemde yapılacak reformların takvimi açıklanacak.
- Merkez Bankası da yarın 2016’nın para ve kur politikasını açıklayacak. Yeni para politikası daha sadeleşmiş ve FED’in faiz artırımını karşılar nitelikte olacak.
- Kısaca ekonomideki belirsizliklerin bir bölümü daha ortadan kalkacak. Elimizde hükümetin icraatını izleyecek ve değerlendirecek bir yol haritası olacak. Hükümet vaat ettiği reformları yapabildiği ölçüde ekonomide başarılı olacak. Şu veya bu gerekçeyle yapamadığı ve geciktirdiğinde de başarısız sayılacak.
- Çünkü bu reformlarla Türkiye ancak yeni bir hikâye yazabilecek ve bu hikâyesine müşteri bulabilecek. Bu müşteriler de ekonomiyi fonlayan yabancılar. Yıllık 200 milyar doları aşan bir dış kaynak ihtiyacımız var.
- Bitişikte yer alan 2013 ortasından itibaren yabancıların sermaye hareketleri bize 2.5 yılda Türkiye’ye net bazda sermaye gelmediği gibi, 10 milyar dolarlık net çıkış yaşandığını gösteriyor.
- Son 3.5 yılın ortalama büyümesi de yüzde 3.1’e düştü. Ne kadar dış sermaye bulabiliyorsak o kadar büyüyoruz. Türkiye’ye reformlardan kaçacak başka hiçbir çıkış yolu kalmadı. Diğer bütün yollar bataklığa doğru gidiyor.
