Dolarda dikkatler 4 Aralık'a çevrildi
Dolar kurunda ve faizlerde haftanın ilk gününde yaşanan sert yükselişin ardından dün nispeten bir durulma görüldü. Yüksek dalgalı seyir bu kez yatay yönde sürdü.
- Merkez Bankası’nın bankaları fonladığı faizi çeyrek puan artırması ise kurun durulmaması durumunda başvurulacak aracın ne olacağı konusunda işaret olabilir ve çıkışı frenleyebilir.
- Belki ABD’den Zarrab davasına ilişkin yeni bir haber gelmeyişi, şimdiye kadarki gelişmelerin belli ölçüde fiyatlanması da nedenler arasındadır.
- Ama kabul etmek gerekir ki, bir günlüğüne durulmanın hemen ardından “yapılanlar dikiş tuttu” demek için çok erken. Zaten ortada pek yapılan bir şey de yok. Niyet gösterme var.
- Hatta piyasaların ve hükümetin asıl odaklandığı Zarrab davasının 4 Aralık’ta başlayacak olması dikkate alınırsa o tarihe kadar belirsizlik düğümü korunacak, piyasaların stresi de sürebilecek.
- Yine aynı gün açıklanacak kasım ayı enflasyonu, faizler için de, yükselen kurun fiyatlara yansıması açısından da önemli olacak. Gıda fiyatlarında ekim ayında zaten yukarı yönlü bir hareket başladı. Bunda hava koşulları ve arz yönündeki etkiden ziyade artan kurun etkisinin olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü tarımsal üretimin maliyetleri içinde ortalama yüzde 60 ithal girdi bulunuyor. Kur artışının en hızlı yansıdığı, geçişkenliğin en hızlı olduğu alan da gıda sektörü.
- Kasım ayında da sepet kur artışı yüzde 6’ya yaklaştı. Eğer kasım ayı enflasyonunu yükseltirse aralık ve devamında da tek haneye iniş umudu suya düşebilir. Enflasyonun çift haneli rakamlarda seyretmesi ise en başta faiz oranları için temel oluşturduğundan, faizde düşüş beklentilerini erteleyebilir.
- Bu açıdan piyasaların bütün dikkati 4 Aralık’a çevrilmiş durumda. Hem ABD’den gelecek haberler için, hem de enflasyonun seyri açısından 4 Aralık’ta dananın kuyruğu kopacak.
DİKEN BATTIĞI YERDEN ÇIKAR
İşte böyle bir ortamda BloombergHT’nin düzenlediği Türkiye Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye piyasalarında son dönemlerde ciddi dalgalanmalar olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bunları iyi anlamak ve sakin bir şekilde paniklemeden resmi doğru okumak çok önemli. Bunlar geçicidir. Bugünkü piyasada yaşanan kargaşa, ABD’deki dava vs. hepsi geride kalacak. Türkiye’nin güçlü hükümeti, siyasi istikrarı var, önü açık.”
- Söylenen doğrudur. Geçmişte bunun birçok örneğini yaşadı. En son 2016 yılındaki darbe girişimini atlattı. Bu yaşanan dalga da eninde sonunda geride kalacak. Önemli olan dalgalanmanın boyutu, ne kadar sürdüğü ve geriye ne kadar tortu bıraktığı olacak.
- Yeni duruma göre yapılmakta olan yeniden fiyatlama bir aşamada tamamlanacak, dövizde de, faizde de, borsada da, yeni dengeler kurulacak. Bu yeni denge ile eski denge arasındaki mesafenin kısa olması önemli.
- Yoksa ödeyeceğimiz fatura kabarıyor. Burada da Merkez Bankası’nın atacağı adımlar kadar hükümetin yapacakları önemli hatta daha belirleyici olmaya aday. Özellikle hükümetin dış politikada, ABD ile ilişkileri normalleştirmede, AB ile gerginliği azaltmada daha proaktif olması ve gelişme sağlaması tabloyu değiştirebilir.
- Eğer bu dalgalanmanın asıl nedeni olarak ABD ile yaşanan krizleri görüyorsak, “Diken battığı yerden çıkar” misali, düzelme de buradan başlayabilir.
SONUÇ:
“İnsanlar kendi talihlerinin mimarıdır.”
İspanyol atasözü
