Bakan Ergün: TT Motors bana gelsin
DÜN bir Turk markasının, küçük ama kendi alanında uluslararası tanınırlığı olan, yüksek kaliteli bir Türk markasının ve bu markanın yerli otomobil planlarının Türkiye'deki ilgisizlik nedeniyle Suudi Arabıslan'a gitmek üzere olduğunu yazdım.
Yıllar süren çabalarına Türkiye'de karşılık bulamayan Tarhan Telli'nin Suudilerden gelen teklife "Evet" demek zorunda kaldığını ve Suudilerin bu yatırım için sadece "Made in Saudi" denilmesi şartını koştuğunu aktardım sizlere.
Habertürk'ün dünkü nüshası okurlarla buluşur buluşmaz hemen resmi tepkiler gelmeye başladı.
Önce TÜBİTAK, "Biz bu yatırımcıya talep ettiği desteği verdik ama o almadı" dedi.
TÜBİTAK'ın açıklaması doğru,ama yarı doğruydu.
Talep edilen desteğin 10'da biri verilmişti. 190 bin TL'lik talebe karşılık 20 bin lira.
TÜBİTAK'ın yazılarının bir kopyasını buraya koyuyorum.
Hemen ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı, sevgili dostum Nihat Ergün aradı.
Yıllardır tanıdığım Ergün'ün her olaya pozitif yaklaştığına defalarca tanık olmuştum. Bir kez daha öyle oldu.
"Evet Tarhan Telli bana geldi" dedi:
"İki TIR dolusu motosiklet getirmişti. Bana gösterdi. Çok beğendiğimi söyledim. Ancak benden açıkça bir talebi olmadı. Sanki biraz gösleri yapmak, biraz reklam yapmak için geldiğini düşündüm. Yatırım için bir şey söylemedi söylediyse de bana ulaşan bir şey olmadı."
Bakan Ergün, TT Motors'un yaptıklarını bildiğini, gördüğünü, kalite çıtasını çok yukarı koyan, çok önemli bir yerli marka olduğunu ve büyümesi için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını aktardı.
"Yatırımını İstanbul'da yapacak bile olsa 5. bölge teşviklerinden yararlanma şansı var. Bana gelsin. Anladığım kadarıyla aklı var, fikri var ama bunları nasıl hayata geçirir, nasıl teşvik alır, nasıl ilerler bu konuda bilgisi eksik. Bizzat bana gelsin. Ben ona yol göstereyim. Biz en küçük yatırımcıyı bile kaybetmek islemeyiz. Bekliyorum. Organize sanayi bölgelerinde yer bulalım. Ortak yatırımcı arıyorsa yardım edelim" dedi.
Doğrusunu isterseniz keyiflendim.
TT Motors, o şahane motosikletlerini ama özellikle de elektrikli küçük otomobilini Türkiye'de üretip bir Türk markası olarak yoluna devam edebilirse, bundan gurur duyacağım.
Statlar yapılacak ama boş kalacak
SPORDAN Sorumlu Bakan Suat Kılıç açıkladı.
Pek çok ilimize şahane statlar yapılıyor.
Dün HT Sporda görmüşsünüzdür çizimlerini.
Büyük bölümü 11 bin, bazıları 40 bin kişilik statlar.
Fikir olarak, görüntü olarak, spora verilen önem ve değer olarak hoş duruyor.
Ama...
Ama önemlidir. Hem de çok önemli.
Çünkü kendinden önce söylenen, yazılan her şeyin değerini sıfıra indirme yeteneğine sahiptir.
İşte bu "ama" da öyle bir "ama".
Geçenlerde Anadolu kulüplerinden birinin yöneticisiyle sohbet ediyorduk.
Türkiye'nin en zengin, sanayileşmiş ve pek çok zengin kentlerinden birinin 1. ligdeki takımının yöneticisiyle.
Bu takım maçlarını Türkiye'deki en iyi, en şık, en güzel ve en yeni statlarından birinde oynuyor.
Stat o kadar güzel ki, istanbul'daki benzerlerini bile aşıyor.
Ancak yönetici dertliydi.
"Takım kuruyoruz. Zaman zaman üst sıralara oynadığımız halde, Türkiye'nin en modern stadına sahip olduğumuz halde maçlarda tribünler bomboş. Kimse ilgilenmiyor. Koca stat boş kalıyor."
Gerçekten de durum bu.
Spor sevgisi içimizde yok.
Futbol sevgisi biraz daha fazla ama o bile yeterince değil.
Almanya'da minik kasabaların maçlarında bile 25-30 bin seyirci statlara akın eder keyif yaparken, Türkiye'de özellikle Anadolu'da statlar Galatasaray'ın, Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın kente geldiği haftalar dışında bomboş.
Hadi eski püskü konforsuz stada kim niye gitsin diyelim.
Ya yukarıda verdiğim örnek ne olacak"
Türkiye'nin en güzel stadı, en zengin Anadolu kenti, o bile boş.
Şimdi bu statlar yapılacak.
En az 3-4 milyar lira harcanacak.
Onlar da boş kalacak.
Acaba bu parayı statlara yatırmadan önce spor sevgisini aşılamaya mı yatırsak!
Ne dersin Sevgili Suat Kılıç.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yıpratmak için değil düzeltmek için eleştirdiğimiz zaman.
