Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Rusya maçının ardından sosyal medyada dolaşan bir yorum gördüm. Taraftar diyor ki: Uçakta gazeteci dövmek yok, prim tartışmaları yok, 'adamlık' muhabbetleri yok temiz temiz yenildik..

        Aynen böyle düşünen çok kişi var. Temiz temiz yenilelim ama takımımız bizi utandırmasın. Rezaletler olmasın. Sırtını dayadığı siyasetten aldığı güçle suç üstüne suç işleyen futbolcular yer almasın. Kaybedildiğinde ya da hedef kalmadığında "sakatlandım" diyen numaracı yıldızcıklarımız kalmasın. Büyük büyük laflar eden bir yapı, kebapçı basan hocamız olmasın. Normal ve normal bir iş yaptığını bilen bir takımımız olsun. Kazanınca dünyaları isteyen, kaybettiklerinde kendileri hariç herkesi suçlayanlar olmasın. Teknik ekibinden oyuncusuna kadar kendi vatandaşına karşı savunma mekanizması geliştirmeyen bir ekibimiz olsun.. İlk planda istediğim; istediğimiz buydu. Çok şükür ki şu andaki takım böyle.

        "Adam"lardan oluşacak ve Uluslar Ligi'ni birinci bitirecek bir takımdansa bir yenecek bir yenilecek "insan"lardan oluşan milli takımı tercih ediyorum. "Hoca şunu yanlış yaptı" yahut "falanca oyuncu daha iyi olurdu" gibi futbola dair tartışmalar olacaktır, olmalıdır da. Bu Uluslar Ligi adlı organizasyon benim açımdan psikolojisini düzeltmiş, yeniden yapılanmayı önce halkının gönlünde yapabilmiş bir milli takım oluşturma dönemiydi. İsveç'e içeride yenilmeyelim ve lig düşmeyelim yeterli. Başarı ve başarısızlığı 2020 grup maçları başladığı zaman konuşuruz. Şimdilik yenildiği zaman da güzel yenilen bu takım, "benim milli takımım" dedirtiyor ya; bundan çok memnunum.

        Diğer Yazılar