Şiddetsiz ve kadınla büyüyen bir Türkiye!
İş dünyasında aile içi şiddetin önlenmesine yönelik uygulamalar 2016 yılında hızlandı.
TÜSİAD’ın işbirliği ve BM Nüfus Fonu (UNFPA) ile Sabancı Vakfı’nın desteğiyle “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle İlgili İşyeri Politikaları Geliştirme ve Uygulama Rehberi”ne imza atan 17 pilot şirket uygulama sonuçlarını almaya başladı. 2004 yılından beri kurucusu Cevdet İnci’nin 5 kızından, 4’ünün sırasıyla yönetim kurulu başkanlığı yaptığı İnci Holding’de geçen yıl yalnızca “kuşaklar arası” değişim yaşanmadı, bu pilot uygulamaya imza da atıldı. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde, 4 jant, 2 akü, 1 minibar üretim fabrikası ve 4 lojistik deposu bulunan İnci Holding’in geçen yıldan beri yönetim kurulu başkanlığı koltuğuna 3’üncü kuşağı temsilen oturan Neşe Gök ile İstanbul’da bir araya geldik. 2007 yılından beri holding yönetim kurulunda bulunan Gök, 2 bin 400 çalışan içinde kadın çalışan oranının yüzde 40 olduğunu belirterek “Yalnızca 1 kadın şiddet gördüğünü belirtti” diyor ve ekliyor:
“Şiddete sıfır tolerans ilkesinden hareketle aile içi şiddetle mücadele için şirket politikalarımızı oluşturduk.”
5 YILDA 200 MİLYON DOLAR YATIRIM YAPACAK
Gök, İnci Akü’nün 2015 yılında Japon GS Yuasa ile yüzde 50-50 kurduğu ortaklığın, önümüzdeki 5 yılda 200 milyon dolar yatırım yapacağını belirtiyor. Yüzde 80’i ihraç edilen akü üretimin de ise Brezilyalı ortakları Maxion Wheels ile büyümeye devam ediyorlar. İş dünyasında “çeşitlilik” yalnızca ortak yapısından gelmiyor, iş kültürleri de birbirine geçiyor. İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (BADV) Projesi’ne İnci Holding ile birlikte imza atan şirketler şunlardı: Aras Kargo, ARGE Danışmanlık, Aygaz, Doğuş Grubu, Eczacıbaşı Holding, Ekoten, Erdemir Grubu, Ericsson Türkiye, TAV Grubu şirketlerinden Havaş, İpekyol, Organik Kimya, Sabancı Üniversitesi, Siemens Türkiye, Sun Tekstil, Turcas Petrol ve Yeşim Tekstil.
BADV Projesi, 2013 yılında Sabancı Üniversitesi'nce tasarlanmıştı. Proje kapsamında 2014 yılında 20 şirketle anket düzenlendi. Anket sonuçlarına göre, çoğunluğu üniversite mezunu beyaz yakalı kadın çalışanların yüzde 75’inin en az 1 kez şiddetin bir türüne maruz kaldığı ortaya koyuldu: Çalışan kadınların yüzde 40’ı duygusal şiddet, yüzde 35’i sosyal şiddet, yüzde 17’si ekonomik şiddet ve yüzde 8’i fiziksel şiddet görüyor.
Bu sonuçlara dayanarak 2015’te ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet ile Mücadele İçin İşyeri Politikaları Geliştirme ve Uygulama Rehberi’ oluşturuldu.
WEP’S UYGULAMA REHBERİ AÇIKLANIYOR
Türkiye 2016 yılında BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEP’s) uygulamasında sıçrama gösterdi.
Dünyada 1200 WEP’s imzacısı varken, Türkiye 130 imzacı şirketle ilk sıraya oturdu. Bunda 2016-2018 döneminde Suteks Yönetim Kurulu Başkanı Nur Ger’in WEP’s İş Dünyası Temsilcisi seçilmesinin payı büyüktü.
25 Ocak günü, UN Women temsilcisi ve Eczacıbaşı Holding, Garanti Bankası ve Vodafone Türkiye CEO’larının katılımı ile düzenlenecek panelde hazırlanan WEP’s uygulama rehberi kamuoyuna açıklanacak. Geçen yıl Türkiye kadın çalışmaları alanında yapılan küresel bir araştırma da içine dahil edildi. Son 10 yıldır “Women Matter” araştırması yapan McKinsey & Company, Türkiye’yi ilk kez 2016 yılında programına aldı. McKinsey & Company, TÜSİAD işbirliği ile 102 şirkette 240 bin beyaz yakalı çalışanla yaptığı çalışmayı 22 Aralık 2016’da paylaştı. Buna göre, kadınlar toplam çalışanların yüzde 41’ini oluşturuyor. Finans sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 56. Finans sektörü dışarıda tutulduğunda, lider şirketlerde bile kadın temsili yüzde 30’a düşüyor. 2015 yılında OECD ülkeleri sıralamasında kadınların işgücüne katılımı yüzde 33 olan Türkiye; 35 ülke içinde sonuncuydu. McKinsey Global Institute (MGI) öngörülerine göre Türkiye, kadın işgücü katılım oranını güçlü, istikrarlı ve kadın odaklı politikalar ile yüzde 30’lardan OECD ortalaması olan yüzde 63’e yükselttiğinde, GSYİH’sini 2025 yılında ilave yüzde 20 artışla 200-250 milyar dolara çıkarabiliyor. İş dünyasını kadın çalışmalarında bu veriden daha fazla heyecanlandıracak ne olabilir?
