Mısır Konsolosluğu'na: Turistleri kalpsiz mi sanıyorsunuz?
An itibarıyla Mısır denince sanki aklımıza hemen "tatil" gelmesi gerekiyormuş gibi, Mısır Turizm Müşaviri Ahmed Ali İsmail, medyaya Kızıldeniz kıyılarında kaydıraklarda hoplayan, zıplayan turist videoları gönderiyor.
Müşavir, gönderisinde "Lütfen yeni Youtube kanalımızı inceleyin. Açtığımız bu yeni Youtube kanalının
amacı Mısır turizminin içinde bulunduğumuz duruma rağmen hâlâ güvenli bir şekilde işlemeye devam ettiğini göstermektir. Bu kanalda Mısır'daki turistik destinasyonlardaki yaşam tarzı ve şu anda Mısır'ı ziyaret etmekte olan turistlerin görüşlerini bulabilirsiniz" diyor...
Mercan kayalarına tutunarak ekonomisini güçlendirmeye çalışan General Sisi liderliğindeki darbe yönetimine söylenecek tek söz var: Siz turistleri kalpsiz mi zannediyorsunuz?!
Tatil beldeleri boşalmış, Rus ve Avrupalı tur operatörleri 15 Eylül'e kadar Mısır'a düzenlenen tüm seferleri durdurmuş, Mısır destinasyonu iptalleri nedeniyle çok sayıda tur şirketi batmış; iktidar her
şeyi normal göstermeyi marifet sanıyor.
Mısır'ın turist çekim merkezlerinden Şarm el Şeyh ve Hurgada'da otellerde çekilen videoları izledim...
Su parklarında kaydıraklardan kayan üç-beş turistle yapılmış röportajları, Mısır'ın turizm "gerçeği" gibi sunuyorlar.
Yapılan çekimlerde konuşan Rus ve İngiliz turistler "Burası güvenli, keyfimiz yerinde" diyorlar. Oysaki geçtiğimiz günlerde aynı bölgede, sokaklar ateşe verilmiş, otellere saldırılar gerçekleşmiş ve Müslüman Kardeşler'in lideri Muhammed Mursi yanlılarının protestoları turizm bölgelerine de sıçramıştı...
Direnişin merkezi Adeviyye Meydanı'nda, 14 Ağustos'ta darbe karşıtı gösteri yapanların üzerine yağan kurşunlarla 623 kişinin yaşamını yitirmesi üzerine, turizm şirketleri birbiri ardına yaptıkları açıklamalarla, Mısır rezervasyonlarını iptal ettiler.
Mısır'a gelen turistler içinde ilk sırayı alan Rusya'nın Mısır Büyükelçiliği, 60 bin vatandaşının tahliyesi için girişimler başlattığını duyurdu.
İkinci sıradaki İngiltere'nin ise, Kızıldeniz kıyılarında 40 bin vatandaşının olduğu belirtiliyor.
Alman Dışişleri Bakanlığı'nın seyahat uyarısı üzerine ilk harekete geçen TUI, Thomas Cook, DER Touristik, Alltours gibi Avrupa'nın en büyük tur operatörleri; 15 Eylül'e kadar Mısır turlarını durdurdu. Mısır'da en büyük ekonomik kaybın, gelir kaynağının yüzde 12'sine yakınını karşılayan turizm sektöründe yaşanacağını tahmin etmek güç değil.
HOLLYWOOD BİLE KURTARAMAZ!
Mısır'a giden turist sayısı 2011 yılında düşmeye başlamıştı. 2010'da ülkeye 14 milyon turist çekilirken, 2011 yılında kitlesel gösterilerin ardından 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesi, turizme yaramadı; bu sayı yüzde 30'ların üzerinde düşerek 9.4 milyona geriledi.
2012 verilerine rastlamadım ama 2010'u yakaladıkları söylenemez. 2013 ise malum...
Mısır turizmi, terör saldırılarını püskürtmeyi başarabildiğini gösteren sayısız deneyime sahip. 1992-2005 döneminde tam 13 saldırının gerçekleştiği Mısır, turizm atağını 1997 yılında Luxor kentine yapılan silahlı saldırı sonucu 58 turistin yaşamını yitirmesiyle keşfetmişti.
Hollywood'un ve ünlü romancıların desteğini yanına alan Mısır, turistlerin yüzünü piramitlerin ve Nil Nehri'nin gizemine, Kızıldeniz'in derinliklerindeki renkli dünyaya çevirmeyi başarmıştı.
Bu kez durum farklı: Dünyada iletişim güçlendi ve katliam görüntüleri herkese bir elinin parmağı kadar yakın. Ülkelerin liderlerinin bile başlı başına bir turizm "markası" haline dönüştüğü dünyamızda, kimseden Sisi'nin ülkesine hayranlık duyması beklenemez.
Ve tabii hiçbir insan evladı, ailesini yitiren garsonların elinden buz gibi bir bira içmek için tatile çıkmaz... Üstelik Kızıldeniz'in en korkunç yaratığı artık köpekbalığı değilken!
