Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD Başkanı Trump, Ay’a yeniden ayak basmaya karar verdi. Ticari uzay faaliyeti yürüten özel sektörle işbirliğinin Amerikan çıkarları adına olacağını söyledi. Söyledi de özel sektörün Trump’ın imaj hamlesine katılmaya pek hevesi yok. “Biz Mars’a gidecektik, Ay da nereden çıktı” havasındalar

        Michael Jackson’dan beri “moonwalk” görmemiştik, Trump sayesinde olacak gibi. Selefi Obama’nın çizdiği Mars’a yolculuk ufkunu karartıp, rotayı Ay’a çeviren yeni “uzay siyaset belgesini” geçenlerde imzaladı Trump. Hedef, Amerikalı astronotları yıllar sonra yeniden Ay yüzeyine indirmek.

        Ay yolculuklarının çetelesine baktım -ilkini söylemeye bile gerek yok- son seferi ta 1972 yılında Apollo 17, son yürüyüşü de ekibin komutanı Gene Cernan yapmış. Geçen yıl 82 yaşında hayata veda eden Cernan’ın Amerikan bayrağı ve Ay aracı önündeki fotoğrafını bilen, hatırlayan olabilir tabii ama benim hatırladığım son Ay yürüyüşü Michael Jackson’ın sahne ve kliplerinde kaldı. Saygıyla anıyorum.

        14 Aralık 1972... Ay’da yürüyen son adam Apollo 17 komutanı Gene Cernan

        NASA’nın 1961’de başlayan Apollo uzay programı süresince 12 astronot Ay yüzeyine ayak bastı ve 1972’de Apollo perdesi kapandı, bitti. Ancak Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence’in aylardır Ay düşleri kurduğu biliniyordu. Beyaz Saray’da Ulusal Uzay Konseyi adı altında yeni bir birim oluşturuldu. Konseyin Genel Sekreteri Scott Pace, Scientific American Dergisi’ne verdiği röportajda şöyle diyordu: “Obama’nın Mars ve asteroid seferleri odaklı uzay politikası o kadar iddialı ki, uluslararası ya da ticari işbirliği alanında fırsat yaratmaktan uzak kalıyor. Oysa uzay araştırmalarının asıl amacı bu tür işbirlikleri oluşturmak. Uzayla sırf ilgilenmiş olmak için değil, ABD’nin ulusal çıkarlarını ileri götürmek için ilgileniyoruz.”

        İşte problem de tam bu noktada başlıyor. Trump, Ay’a insanlı uçuşların özel sektörle ilişkileri kamçılayacağını düşünüyor; uzaydaki ufku daha geniş olan özel sektör ise bu işe para dökmeye pek hevesli görünmüyor. Başkan Yardımcısı Pence, “Ay’a yolculukta sadece ayak izimizi ve bayrağımızı bırakmayacağız. Mars ve ötesindeki hedefler için sıçrama tahtası olacaktır” diyor. Uzay faaliyetlerinde tabii ki kâr amacı güden ticari sektör ise “Ay’a gidip de ne halt edeceğiz, bize yörüngesi yeter” sinyalleri veriyor. SpaceX, Blue Origin gibi şirketler asteroidlerde madencilik, uzay turizmine açılmak gibi hedeflere kilitlenmişken, Ay’a insanlı yolculuk güdük kalıyor. Stanford Üniversitesi’nin 40 yıllık uzay araştırmaları uzmanı Prof. Scott Hubbard direkt konuşuyor: “Bu adamlar hayır kurumu işletmiyor. İster Jeff Bezos veya Elon Musk olsun, isterse Lockheed Martin veya Boeing, bunlar kâr amacıyla iş yapıyor. İlle de Ay’a gidilecekse, insan yerine robotlarla yapmak çok daha hesaplı olur.” Ayrıca Ay projesinin Mars planlarını altüst edeceğini söylüyor.

        HEDEF: MARS’TA YÜRÜMEK

        Ay’da değerli maden kaynakları olsa özel sektör açısından yatırıma değecek de, bu yönde kaydadeğer veriler yok. Bir dönem Helyum-3 muhtemel kaynak olarak mercek altına alınmış olsa da tartışmalı bir konu. Radyoaktif olmadığı için, nükleer enerji üretimini daha güvenli kılacak Helyum-3 izotopunun Ay’daki kaynaklarının sınırı tam bilinmiyor. Dünya’ya nakliyat meselesi de dikkate alınırsa, Ay’da madenciliğin finansal açıdan sürdürülebilir olup olmadığı şüpheli. Ay’da buz halinde su kaynaklarının bulunması muhtemel, ancak bu kaynaklar da robotla araştırılabilir görüşü hâkim şirketlerde.

        İşte bu nedenlerle Ay’a insanlı yolculuk özel sektörün iştahını kabartmıyor. Astrobotic, Moon Express ve Blue Origin, Ay’la Dünya arasında kargo taşımacılığı için robot teknolojileri geliştiriyor. Örneğin madencilik operasyonlarında kullanılmak üzere. Ancak bu çalışmalar Ay’a ayak basmayı gerektirmiyor. Lockheed Martin ve Boeing’in NASA ile birlikte çalıştığı “Deep Space Gateway” projesi de, Trump’ın çizdiği hedefin çok ötesinde. Bu proje, Dünya ile Ay arasında hareket kabiliyeti olan uzay istasyonunun, 2030’larda Mars’a ve ötesine, uzayın derinliklerine insanlı yolculuk için merkez üs olmasını öngörüyor.

        Lockheed Martin’in yürüttüğü NextSTEP programının direktörü Bill Pratt açık konuşuyor: “Bizim nihai hedefimiz insanoğlunu Mars’a yaklaştırmak ve mümkün olan en kısa sürede Mars yüzeyine indirmek. Programımız yörüngeye odaklı, Ay yüzeyine değil.”

        Kaldı ki, Ay yüzeyi Mars’a insanlı yolculuğun eğitim ve egzersizi için uygun atmosfer oluşturmuyor. Atmosferi, iklimi, yerçekimi olmadığı için Ay ve Mars birbirinden çok farklı yaşam destek sistemleri gerektiriyor.

        Diğer Yazılar