Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Birçok ülkede vaka sayılarının yeniden artışa geçmesi ya da tam olarak kontrol altına alınamamış olması ikinci dalga olarak kabul ediliyor. Bu dalganın getirdiği korku ile varlık fiyatlarında sert satışlar görmeye başladık.

        Sürpriz değil, her ülke bu krizden farklı şekilde etkilendi.

        Bunu neler belirledi?

        Ekonomilerin yapısı. Turizmin, dayanıklı tüketim malına dayanan sanayi motiflerinin ya da hizmet ekonomisinin baskın olduğu ülkelerde daralmalar daha sert oluyor. Ayrıca hastalığın ülkeye verdiği zarar da önemli bir belirleyici. İlaç sanayisi güçlü olan, yüksek teknolojiye dayanan üretime sahip ya da gelişmiş bilgi teknolojilerine sahip olanlar için hayat bir nebze kolaydı

        Ülkelerin krize müdahale etme kapasiteleri çıkışın temposunu belirleyecek. Bu kapasite ise kurumsal yapının sağlam olması, sağlık sisteminin güçlülüğü ve ekonomik açıdan mali desteklerin doğru ve bol dağıtımı ile ilgili.

        İlk yarının hikayesi bu.

        Ne var ki bugünlerde bambaşka bir durumla karşı karşıyayız.

        Gelişen ülkelerde vaka sayıları yeni rekorlar kırıyor. Amerika’da birçok eyalette vaka sayılarında hızlanmalar söz konusu. Ekonomi ve finans filtresi ile olan biteni anlamlandırmaya çalışanlar için en önemli gelişmelerden biri de Çin’in Pekin şehrinde yeniden hortlayan vakalar.

        REKLAM

        Salgın bitti ve ekonomik toparlanma başladı diye kabul ettiğimiz Çin’in yeniden bu döngüye girmiş olabileceği ihtimalini hazmetmek kolay değil.

        Birçok ülke ekonomik faaliyet döngüsünün zamanlamasına uygun şekilde önlemler almaya çalıştı. Bu yüzden ekonomiler kapandı, sokağa çıkma yasakları alındı. Mali destekler açıklandı. İstihdam için kamu maliyeleri yük aldı. Yatırımcılar da buna göre fiyatlayıp her bir evreyi kabul ettiler.

        Bugün dünyada gördüğümüz ne varsa covid19’un geride kaldığı yönündeki bahislere dayanıyor.

        Gördüğünüz ‘ekonomik aktivitede ne kadar kayıp oldu / yüzde kaçı geri alındı’ grafiğindeki beher ülkenin hikayesi bambaşka.

        Brezilya bu süreçte 3 bakan eskitti. Güney Kore’de işler iyi yönetildiği için büyük bir siyasi zafer çıktı sandıktan. Hindistan’da Çin’den kaçacak üretim bize kayabilir umuduna sarıldılar ve 2 hafta tüm ülke tatile girdi. Türkiye’de bütçe açıldı, umutlar yılın ikinci yarısına havale edildi.

        ABD’de endeksler kayıplarının yüzde 90’ını geri aldılar. Hatta teknoloji ağırlıklı Nasdaq bununla yetinmedi, rekor da kırdı. Petrol fiyatları eksi değerlemelerden kurtuldu ve 40 dolara kadar dayandı çeşitli petrol türleri. Gelişen ülke borsaları dipten yüzde 35 ralli yaptılar. Kurları yüzde 9’a yakın değer kazandı.

        Hepsi tek bir şeye inandıkları için: Salgın büyük ölçüde geride kaldı.

        Şimdi eğer yeniden risk ortaya çıktı ise önce temkinli şekilde ardından ise sert bir riskten arınma süreci ihtimali var. Başta, en yukarıdaki grafiğin soluna yakın ülkelerin, kimsenin sabrı ve takati yok. İkinci dalga ekonomik anlamda ilk yaşadıklarımızı mumla aratır.

        Bu sebeple ben piyasaların iyimserliğini korumasını bekliyorum. Sinirleri ve sınırları zorlayacak haberlere verilecek tepki ölçüsüz olacaktır keza. Trilyonlarca dolarlık varlık alımı ve mali teşvikten sonra... İhtiyacımız olanın günlük test ya da aşı olduğu gerçeği ile yüzleşmek epey zor.

        Diğer Yazılar