Volkan'ın Ferrari'si de düşük ÖTV'li çıktı!
240 bin TL ucuza almış
GAZETE HABERTÜRK / HAKAN ÖZENEN'İN ÖZEL HABERİ
FENERBAHÇE ve milli takımı başarılı kalecisi Volkan Demirel’in Ferrari’si de ‘düşük ÖTV’li çıktı. Geçtiğimiz günlerde ‘1 Milyon TL’lik Ferrari Aldı” haberleriyle magazin sayfalarında yer alan Volkan Demirel’in satın aldığı otomobilin fiyatının, yatırılan ÖTV miktarından hesaplandığında, resmi satış fiyatından 240 bin TL daha ucuz olduğu ortaya çıktı. Grey market olarak anılan ‘özel’ bir ithalatçıdan satın alınan otomobilin ilk sahibinin de Volkan Demirel değil bir tekstil şirketi olduğu, Demirel’e satışın noter kanalıyla yapıldığı anlaşıldı.
ÖTV’DEN ÖTÜRÜ DAHA UCUZ
Maliye Bakanlığı’nın yasal boşluklardan ötürü bir türlü engelleyemediği ‘ÖTV hırsızlığı’ otomobil sahiplerine ucuzluk olarak yansıtılıyor. Ancak süper lüks otomobillerin ucuzlatılması operasyonunda ‘sponsorluğu’ devlet yapıyor. Volkan Demirel’in satın aldığı Ferrari California marka aracın resmi ithalatçısındaki satış fiyatı aksesuvarlar hariç hesaplandığında 1 milyon Türk Lirası. Volkan Demirel’in satın aldığı aracın fiyatı ise bu araç adına yatırılmış olan vergilerden yola çıkılarak hesaplandığında 760 bin Türk Lirası. Üstelik Volkan, Ferrari’sini, kadranında ‘0’ km görünüyorsa da teknik olarak ‘kullanılmış olarak’ satın almış.
VOLKAN’A CEZA YOK
Bu tür vergi kaçırmalarda araç sahipleri değil satıcılar sorumlu tutuluyor. Maliye kısa bir süre önce, bu tür ÖTV yolsuzlukları yaptığını tespit ettiği şirketlere milyon liralık cezalar göndermeye başladı. Ancak müşteriye faturayı kesen son şirketin sahipleri genellikle ‘kimsesizler ya da evsizler’ oldukları için bu cezalar da ‘kâğıt üstünde’ kalıyor.
23 Ocak 2013’te trafiğe, 2012 model olarak kaydedilen 460 beygirlik Ferrari’nin trafik kayıtlarındaki ilk sahibi Volkan değil, ‘Neba Tekstil’ adında bir şirket görünüyor.
* Motor 8 silindirli
* Motor hacmi 4297 cm3
* Beygir gücü 460
* Son sürat 310 km/s
* 0-100 km/s hızlanma 4 sn
ÖTV NASIL KAÇIRILIYOR?
YURTDIŞINDAKİ bir galeriden satın alınan araç Türkiye’ye, satın alındığı fatura üzerinden ithal ediliyor. Gümrükler işi sıkı tuttuğu için burada vergi kaçırmak mümkün değil. Aracın KDV’si gerçek değeri üzerinden ödeniyor. Ancak araç Türkiye’ye girdikten sonra, ithalatçı firmanın ‘kâğıt üzerinde’ki ‘bayileri’ arasında her seferinde en az yüzde 10 iskontoyla, yine ‘kâğıt üzerinde’ el değiştiriyor. Aracın fiyatı Volkan Demirel örneğinde olduğu gibi ‘resmi fiyatı’nın en az 100 bin TL altını düşürüldükten sonra, genellikle sahibi ‘kimsesiz’, ‘çoban’ ya da ‘sokakta yaşayan’ biri olan şirkete satılıyor, o şirket üzerinden de gerçek sahibine noter satışıyla devrediliyor.
‘Yunan nezarethanesinde 17 gün, 17 yıl gibi geçti’
LÜKS araç çetesinin mağdur ettiği işadamı Ahmet Karaçöl’ün yaşadıkları HABERTÜRK’te yayımlanmıştı: Karaçöl, 2007’de bir galeriden Porsche marka otomobil aldı. 4 yıl sonra bir arkadaşıyla Yunanistan’a gezmeye gitti. Giderken hiç sorun yaşamadı. Dönüşte Yunanistan gümrüğüne geldiğinde otomobil hakkında el koyma kararı bulunduğu söylendi. Sonrasını Karaçöl şöyle anlatmıştı: “Beni nezarete attılar. Savcı, Almanya’da bir Türk çetesinin kiralık otomobilleri ülke dışına sattıklarını ve bu otomobilin de onlardan biri olduğunu söyledi. Mağdur olduğumu anlatamadım. Bir üst mahkemeye başvurarak Türkiye’de büyük bir işadamı olduğumu, milyonlarca liralık mal varlığımın bulunduğunu, böyle bir işin içerisinde olamayacağımı anlattım. 17 gün sonra beni 82 bin Euro kefaletle serbest bıraktılar.”
‘GALERİYE DAVA AÇTIM’
Serbest kalınca, otomobili aldığı galeriye dava açtığını kaydeden Karaçöl, “İşadamıyım, devlete vergisini yatırıp bir otomobil alıyorum. Devlet bana ruhsat veriyor, bu otomobilin böyle bir olaya karıştığını nereden bilebilirim? Yunanistan’da nezarethanede yaşadığım 17 gün bana 17 yıl gibi geldi” diye konuştu.
