Alperen Duymaz: Oyunculuk büyük bir özgürlük

Neziha KARTAL / HABERTURK MAGAZİN

SHOW TV’nin ilgiyle izlenen dizisi ‘Acı Aşk’ta Ali karakterini canlandıran Alperen Duymaz’la buluşup kariyerine, hayata ve aşka dair konuştuk.

SHOW TV’nin sevilen dizisi ‘Acı Aşk’ta Ali karakterini canlandıran Alperen Duymaz, “Oyunculuk büyük bir özgürlük. Sahnede istediğiniz her şey olabiliyorsunuz” diyor ve ekliyor: “Oyunculukta hep daha iyisi olur. Benim için önemli olan sınırlarımı bilmek ve geliştirebilmek...”

Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz?

Liseden sonra bir taraftan müzik sınavlarına hazırlanıyordum bir taraftan da Ankara’da modellik yapıyordum. Bir gün bir tiyatrocuyla karşılaştım, derslerine gitmeye başladım. Oyunculuğa böyle adım attım ama hiç aklımda yoktu. Sonrasında her hafta derslere gitmeye başladım. Oyunculuk damarlarıma girdi. Ardından Hacettepe Üniversitesi konservatuvar bölümünü kazandım. İkinci sınıf öğrencisiyim.

Neden müziği değil oyunculuğu seçtiniz?

Ankara’da bir barda şarkı söylüyordum. Müzik matematiksel bir şey. Müziği çok seviyorum ama onu dibine kadar yapamam. Müziğin net kalıpları var. O sırada oyunculukla tanıştım ve dibine kadar yapabileceğime inandım. Oyunculuk büyük bir özgürlük. Sahnede istediğiniz her şey olabiliyorsunuz.

Karakterin iyi veya kötü olması rol seçiminizi etkiliyor mu?

İyi rol, kötü rol diye bir şey yoktur. Oynadığın karakter seni iyi veya kötü yapmıyor. Ne oynarsam oynayayım önce karakteri sevmem gerekiyor. Kötü de olsa insan ve onun tarafından bakabilmek çok önemli. Bana oyunculuğu sevdiren şey bu.

‘OYNAMASAYDIM DA ACI AŞK’I SEYREDERDİM’

İlk projeniz ‘Tatlı Küçük Yalancılar’ için mi Ankara’dan İstanbul’a geldiniz?

Ankara’da çok sıkılmıştım, bir yere gitmem gerekiyordu. Dizinin deneme çekimlerine çağrıldım ve kabul edildim. O dizi beni İstanbul’a getirdi. Bu şehre bağlandım, başka yerde olmak istemiyorum.

‘Acı Aşk’ dizisine nasıl dahil oldunuz?

O dönem yeni iş yoktu. Olanların kastına da uygun değildim. Evde boş boş otururken menajerim arayıp projeden bahsetti. Senaryoyu gönderdiler. Role çalışmak yerine senaryoyu merakla okumaya başladım. Ali bana çok yakın geldi. Bu dizide olmasam da ‘Acı Aşk’ı seyrederdim.

Karaktere nasıl hazırlandınız?

Bir hafta kendimi eve kapattım ve önce kendimi nötrleyerek Ali’yi oluşturmaya çalıştım. Alperen’i sıfıra indirmeye çalışıp Ali, Alperen’den bağımsız olarak çıksın diye uğraştım. Bir gece artık çalışmaktan bunaldım ve dışarıya çıktım. Sokakta köpek vardı. Saldıracak sandım, uzak dursun diye sert davrandım. Ama sonra geri dönüp onu sevdim. O an fark ettim ki bu Ali. Ali’nin temeline vicdanı koydum. Sonra cömertliği, mertliği, yalansızlığı derken Ali çıktı.

Ali’yle ne gibi ortak noktalarınız var?

Ali’nin yalnızlığını hissettiğim çok zaman oldu. Alinin babası var ama aslında yok. Çevresinde insanlar var ama aradığı şey o değil. Ben de o yalnızlığı çoğu zaman hissettim. Annem babam ayrı değil, 3 ablam var, ailevi problemler yaşamadım. Onu kastetmiyorum ama o yalnızlığı hissederdim. Ali de benim gibi manyağın teki!

‘SAMİMİYET YOKSA HER ŞEY BİTER’

Ali’yle farklarınız neler peki?

Ben yalnızlığı Ali kadar sevmiyorum. Bazen yalnızlıktan korkuyorum. Korkularım vardır her insan gibi. Ali çevresine zarar veriyor. Ben biraz daha umursamazım. İnsanlarla polemiğe girmem. Bakarım uğraşırım, olmuyorsa “Sen öyle ben de böyle” der yoluma devam ederim. Ali sürekli sorguluyor. Hiçbir şeyden vazgeçmiyor. Ben bir yerden sonra vazgeçerim.

Sizi bu vazgeçme noktasına ne getirir?

Karşımdaki insan samimiyetime güvenmiyorsa iş bitmiştir. Aşk, arkadaşlık, dostluk, iş; benim bütün ilişkilerim samimiyet üzerine kuruludur. Samimiyet yoksa her şey biter.

"KENDİMİ TANIMAYA ÇALIŞIYORUM"

Oyunculuğa dair hedefleriniz ne?

Şu an kendimi tanımaya çalışıyorum. Muhtemelen 50 yaşımda da hâlâ bunun için uğraşacağım. Oyunculukta hep daha iyisi olur. Önemli olan sınırlarımı bilmek ve geliştirebilmek.

Oynarken sizi zorlayacağını düşündüğünüz bir karakter var mı?

“Sanat filminde bir eşcinseli oynayabilir miyim?” diye düşündüm. Okulda tiyatroda yaptım ama sinemada yapabilir miyim merak ediyorum. Bu aralar bunu düşünüyorum.

"ORTAMIN DENGESİZİYİM"

Arkadaş ortamınızda nasıl birisiniz?

Ortamın dengesiziyimdir. Mesela bir yere gidelim diye tutturur sonra da sıkılıp kalkmak isterim. Ortamda sorun çıkaran, sıkılan ya da çok eğlenen kişiyimdir. Her şeyi uç noktada hissediyorum.

Sevgiliniz var mı?

Yok.

Nasıl bir kız sizi etkiler?

İlk görüşte etkilenmiyorsam ikincide de etkilenmem. Sonradan değişmiyorum. Kesinlikle ince ruhlu olmalı.

"OYUNU GÜZELLİKTEN DAHA ÇOK ÖNEMSİYORUM"

Sporla aranız nasıl? Vücut çalışıyor musunuz?

Fitness’a ara verdim. Koşarak veya bisiklete binerek deşarj oluyorum. Şu sıralar beynimi rahatlatmak bana vücut çalışmaktan daha yararlı geliyor.

Dış görünüş oyunculuk için çok önemli mi?

Oyunculuk asla sadece yüz güzelliğine indirgenemez. Bir ara bana “Yüzün çok güzel” tarzı yorumlar geldi. O gün bir şeyleri kırmam gerektiğini anladım. Yoksa sadece güzel olacaktım. Bunu düşünerek daha fazla uğraşıyorum, umarım bir şeyleri kırmışımdır. Sadece güzel ve yakışıklının başrol oynaması taraftarı değilim. Oyunu daha çok önemsiyorum.