"Futbolda şike kumpası" davasında 2 sanık için tahliye kararı

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmaya tutuklu 14 sanık ile 7 tutuksuz sanık ve taraf avukatları katıldı.

ARA KARARLAR AÇIKLANDI

FETÖ/PDY'nin 'Futbolda şike' soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla açılan Şike Kumpası Davası'nda 10. günün sonunda ara kararlar açıklandı ve duruşma 7-11 Ağustos 2017 tarihine ertelendi.

Kararlarla ilgili FB TV'ye açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Spor Kulübü ve başkan Aziz Yıldırım'ın Avukatı Abdurrahim Erol, şunları söyledi:

"Fenerbahçe'ye kurulan Kumpas Davası'nın bu haftaki duruşmasında mahkeme ara kararlarını açıkladı ve duruşmayı 7-11 Ağustos 2017 tarihine erteledi. Bu duruşmada 2 tane sanığın tahliyesine karar verildi. Mahkemeye dün ve bugün gelen Bylock raporlarına istinaden daha önce bu dosyanın saptamında tutuksuz olan 6 sanığın tutuklanması amacıyla haklarında yakalanma emri çıkarılmasına karar verdi mahkeme. Yine bu kapsamda Bylock kullanıcı olduğu tespit edilen sanıkların Bylock yazışmalarının tebliği için Emniyet Müdürlüğü'ne müzakere yazılmasına karar verildi. Bunun dışında sanıklarla ilişkili daha önce açılan FETÖ/PDY davaları kapsamında açılıp devam edilen dava dosyalarına ilişkin iddianamelerini istedi."

BUGÜN NELER OLDU?

Duruşmanın beşinci celsesi verilen ara kararda müdahilliği reddedilen Fenerbahçe Spor Kulübü AŞ, Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği ve Fenerbahçe Spor Ürünleri AŞ (Fenerium) tekrar müdahillik talebinde bulundu.

Fenerbahçe Spor Kulübü'nün avukatı Naim Karakaya, mahkemenin önceki celsede kulübün suçtan zarar görmediği yönündeki ara kararını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Amacın Fenerbahçe'yi ele geçirmek olduğu iddianamede de belirtilmiştir. Katılma talebimizin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu Fenerbahçe yöneticileri olduğu için kumpasa uğramışlardır. Bu kapsamda o dönemin polisleri, kulüp binasında aramalar yapmış, telefonlar dinlenilmiştir. Bütün bu yaşananlar sonucu kulübümüz Avrupa liglerine gidememiş, dolayısıyla 30 milyona yakın taraftarı bulunan Fenerbahçe AŞ ve Fenerium yaşananlardan dolayı zarara uğratılmıştır. Suçtan zarar görmesi için daha başka ne yapılması gerekir? Tüm bu nedenlerden dolayı Fenerbahçe AŞ ve Fenerium'un davaya katılma talebinin kabul edilmesini istiyoruz."

MİT'İN YENİ BYLOCKLİSTESİNDE BARANSU DA VAR

Duruşmada mahkemeye ulaşan Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) ByLock programına yönelik raporunun detayları okundu.

Tutuklu sanıklar yönünden FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'a erişim sağlandığına yönelik hazırlanan raporda, gazeteci Mehmet Baransu'nun 11 Ağustos 2014'te bu programa erişim sağladığı ifade edildi.

Daha önce "mavi" renkli kullanıcı olarak ByLock listesinde yer alan tutuklu sanık Seyfi Erdoğan'ın ise yeni gelen raporda isminin bulunmadığı belirtildi.

Duruşmada sanık avukatlarının talepleri alındı.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu tarafından hazırlanan iddianamede, bir numaralı sanık Fetullah Gülen'in, ''kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'' suçlarından 35 yıldan 85 yıla kadar hapsi isteniyordu.

Suç tarihinde kapatılan Zaman gazetesinin genel yayın müdürü Ekrem Dumanlı hakkında ''resmi belgede sahtecilik, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak, silahlı terör örgütü kurma veya yönetmek'' suçundan 35 yıldan 78 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında ''özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'' suçlarından 35 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası öngörülüyordu.

İddianamede, eski milletvekili İlhan İşbilen ve iş adamı Muammer İhsan Kalkavan hakkında "kişiyi 'hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'' suçlarından 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, İstanbul Organize Suçlar ile Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç hakkında ise ''kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak, iftira, resmi belgede sahtecilik, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlarından ayrı ayrı 34 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası talep ediliyordu.

Kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ve Prof. Dr. Suat Yıldırım hakkında da ''iftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'' suçlarından ayrı ayrı 35 yıldan 78 yıla kadar hapis istenen iddianamede, Fetullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli, gazeteci Mehmet Baransu, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve avukat Cemalettin Mutlu'nun ''silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ayrı ayrı 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları öngörülüyordu.

Hazırladığı tutanakla ''futbolda şike'' soruşturma sürecini başlattığı iddiasıyla polis memuru Lokman Yanık hakkında ise ''resmi belgede sahtecilik, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak, iftira, silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlarından 10 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer 94 sanık hakkında ise benzer suçlardan 5 yıldan 70 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası öngörülüyordu.​