Ayten Öztürk'ün ölümünde AYM 'tazminat' dedi, baba 'öldürenler cezalandırılsın' dedi
Tunceli'de 1992 yılında öldürülen Ayten Öztürk için Anayasa Mahkemesi 'Hak ihlali' diyerek tazminata hükmetti. Baba Hıdır Öztürk ise 'Tazminatı ne yapayım' diye tepki gösterdi
Güngör KARAKUŞ / GAZETE HABERTÜRK
Tunceli’de 1992’de ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürüldüğü öne sürülen Ayten Öztürk için Anayasa Mahkemesi, “Hak ihlali var” deyip tazminata hükmetti. Baba Hıdır Öztürk, “Tazminatı ne yapayım; kızımın ölümünden sorumlu olanlar cezalandırılsın” dedi.
Tunceli’de 27 Temmuz 1992’de Ayten Öztürk, içinde 4 kişi olan ‘beyaz bir Toros’a bindirilerek kaçırıldı. 11 gün sonra Elazığ Asri Mezarlığı’nın yakınında kimliksiz bir kadın cesedi bulundu. Kayıp başvurusunda bulunan Öztürk’ün anne ve babası, feci biçimde zarar verilen cenazenin kızlarına ait olduğunu tespit etti.
Baba Hıdır Öztürk ve yakınları, o günlerde sonuçsuz kalan bir hukuk mücadelesine başladı. Ailesi, Ayten’in JİTEM üyesi olan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım ve ekibi tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Davanın açıldığı Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi, delil yetersizliğinden sanıkların beraatine karar verdi. Mahkeme, olayın fail ya da faillerinin tespit edilmesi için savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık ise faillerin zamanaşımı süresine kadar aranmasına hükmetti.
"YEŞİL" İÇİN TUTUKLAMA
Ayten’in babası Hıdır Öztürk, bir PKK itirafçısının açıklamalarının ardından, 1 Şubat 2012’de tekrar Tunceli Başsavcılığı’na başvurup kızının JİTEM mensubu olduğu öne sürülen kişiler tarafından öldürüldüğü iddiasında bulundu. Savcılık, dosyayı Elazığ Başsavcılığı’na gönderdi. Başsavcılık olayla ilgili önceden yürüttüğü soruşturma dosyasıyla soruşturmayı birleştirdi ve Elazığ Başsavcılığı, Mahmut Yıldırım ile kamu görevlileri hakkında düzenlenen fezlekeyi Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
Dönemin Malatya Özel Yetkili Başsavcıvekilliği, aralarında Ayten Öztürk cinayetinin de bulunduğu 1992-1993’te Elazığ ve Tunceli’de işlenen 3 ayrı faili meçhul cinayetle ilgili soruşturma kapsamında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım hakkında tutuklama kararı çıkarılması için Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. O dönem bölgede görev yapan bazı üst düzey görevliler, ifadelerinde olayla ilgili bilgilerinin olmadığını söyledi. Yeşil’e yönelik tutuklama kararı ve bazı görevlilerin ifadelerinin alınmasıyla soruşturmayla ilgili zamanaşımı doldu.
"SORUMLULAR CEZALANDIRILSIN"
Geçen hafta Anayasa Mahkemesi, Ayten’in davasında “hak ihlali yapıldığı”nı belirterek ailesine 50 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti. HABERTÜRK’ün ulaştığı baba Öztürk, karara ilişkin şunları söyledi:
"Benim gözüm tazminatta değil. İsteğim; bu işte sorumluluğu olan dönemin görevlilerinin ceza alması. Bana dünyayı verseler çocuğum geri gelmeyecek. Savcılar gerekli incelemeleri yapsın, adalet yerini bulsun. Yeşil hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Ama Yeşil ölü mü yaşıyor mu, o belli değil. Ne vali ne askerler ne de savcı hakkında inceleme yaptılar. Kızımın burnu, kulakları kesilmiş, gözleri yerinden çıkarılmıştı. Ama raporda bunların hiçbiri yoktu. Bu kız dağa çıkmadı, olaya karışmadı. Gariban, çevresine saygılı bir kızdı. Kızımı götürüp paramparça ettiler."
