İran İstihbarat Bakanlığı: Gösterilerde 9 yabancı uyruklu tutuklandı
İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin "başörtüsü kurallarına uymadığı" gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ölümü üzerine başlayan gösteriler 14. gününe girerken; ülkede bulunan Almanya, Polonya, İtalya, Fransa, İsveç ve Hollanda vatandaşları dahil olmak üzere 9 yabancı uyruklu kişi 'protestoları kışkırtmak' suçlamasıyla gözaltına alındı.
İran İstihbarat Bakanlığı, Mahsa Amini'nin gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesi sonrası başlayan protestolar sırasında Almanya, Polonya, İtalya, Fransa, İsveç ve Hollanda vatandaşları dahil olmak üzere 9 yabancı uyruklunun tutuklandığını açıkladı.
İran İstihbarat Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Mahsa Amini'nin gözaltına alınmasından sonra hayatını kaybetmesinin ardından başlayan protestolar "ülkenin ulusal güvenliğini hedef alan çok boyutlu komplo" olarak değerlendirildi.
İstihbarat Bakanlığı, kamu güvenliğini tehdit eden kişilere yönelik operasyonda "protestolar sırasında terör ve vandalizm eylemleri organize ettiği ve gösterileri kışkırtmak için sahte haberler uydurduğu tespit edilen" Halkın Mücahitleri Örgütü mensubu 49 kişinin tutuklandığını belirtti.
Irak'ın kuzeyinde bulunan ayrılıkçı Komele, IKDP, PAK ve PJAK örgütlerine mensup 77 kişinin de operasyonlarda tutuklandığını açıklayan Bakanlık, tutuklananlar arasında "bölgedeki ABD ve İsrail üslerinde askeri eğitim almış üst düzey bir örgüt mensubunun" olduğunu da aktardı.
Açıklamada, Almanya, Polonya, İtalya, Fransa, İsveç ve Hollanda vatandaşları dahil olmak üzere şiddet eylemleriyle ilgisi tespit edilen 9 yabancı uyruklunun da tutuklandığı kaydedildi.
Bakanlık, gösteriler sırasında bombalı terör eylemleri planlayan terör örgütü DEAŞ üyesi 5 kişinin de yakalandığını ve söz konusu kişilerle birlikte 36 kilogram patlayıcının ele geçirildiği bilgisini paylaştı.
REİSİ: KAMU GÜVENLİĞİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Reisi, Mahsa Amini'nin iki hafta önce ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra ölmesinin "herkesi üzdüğünü" ancak hükümetin "gösterilerle toplumun huzurunun bozulmasına izin veremeyeceğini" söylemişti.
Reisi, kamu güvenliğinin "İran İslam Cumhuriyeti'nin kırmızı çizgisi olduğunu ve kimsenin yasaları ihlal edip kaosa yol açmasına izin verilmeyeceğini" belirtti.
