"Galatasaray'dan Ali Sami Yen'e vefasızlık"
Galatasaray Kulübünün kurucusu Ali Sami Yen, yalnız sarı-kırmızılıların değil Türk sporunun da önemli bir ismidir.
Türkiye İdman Cemiyetleri’nin kurucularından olan Ali Sami Yen, 1924 Paris Olimpiyat Oyunları'na katılan Türkiye’nin kafile başkanlığını yapmış, daha sonra da uzun süre Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi başkanlığını üstlenmişti. 14 yıl Galatasaray Kulübü başkanlığında bulunan Ali Sami Yen, Milli Takım'ın ilk teknik adamı olarak da tarihe geçmiştir...
1951 yılında yaşama gözlerini yuman Ali Sami Yen, birkaç gün önce Feriköy’de ki mezarı başında yapılan törenle anıldı… Öldüğünde Beyoğlunda ki kulüp binasından büyük bir kortejle Feriköy mezarlığına kadar eller üzerinde taşınmıştı... Spora gönül veren Ali Sami Yen’in babası da ünlü bir edebiyatçı ve gazeteci olan Şemsettin Sami’ydi. Arnavut kökenli Şemsettin Sami, Bektaşiliğin köklü temsilcilerindendi... İddiaya göre, Galatasaray Kulübünün renkleri ve amblemi yine bir Bektaşi olan Gül Baba’ya dayandırılmaktadır...
1886’da İstanbul Kandilli de doğan Ali Sami Yen 2 kez evlenmiş, ilk evliliğinden Rıdvan adında bir oğlu dünyaya gelmiştir. Aslında hikaye bu noktada başlıyor. Ali Sami Yen’in bir başka kadınla ilişkisi olduğunu öğrenen Fransızca öğretmeni Bedriye hanım terk etmiş Ali Sami Yen’i. Hamile olduğunu gizleyerek. Ali Sami Yen çok sonra bir oğlu olduğunu öğrenmiş...
Küçük Rıdvan üniversite sonrası bankacı olarak yaşamını sürdürmüş, son olarak Balıkesir’de bir yaşlı bakım evinde yaşamını yitirmişti. Ölmeden önce babasının soyadını almış, mezar taşına Rıdvan Yen yazdırma dileğini gerçekleştirmişti...
Rıdvan Yen’in oğlu yani Ali Sami Yen’in torunu Emre ise; Galatasaray’a sınavsız girme imkanına rağmen, annesi Sevim hanımın ısrarı ile askeri liseye gitmiş. Ardından albay rütbesine kadar yükselerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli oldu...
Kurucuları Ali Sami Yen’i mezarı başından anan Galatasaraylılar, ne Rıdvan Yen’i aramış "Nasılsınız?” demiş, ne de şimdi Ankara’da kanser tedavisi olan Emre’yi...
Rıdvan Yen de, Emre de kulübün kurucusunun emanetleriydiler. Galatasaray Kulübü'nden maddi bir beklentileri olmadı hiçbir zaman. Yalnız bir “Merhaba” demelerini beklemişlerdi...Ali Sami Yen’e gösterilen vefa oğlundan ve torunundan esirgendi ne yazık ki...
SU ADA NE OLACAK?
Boğazın en değerli adası şimdilerde bombalanmış bir harabe görüntüsü içerisinde. Bir süre önce işletmeci ile yaşanan anlaşmazlık sonucu boşaltılan Su Ada’nın üzerindeki yapılar belediye tarafından yıkıldı. Neden yıkıldığını anlamak zor...
Kiracıyı çıkarıp adayı değerlendirmek yerine, yıkıp harabe haline getirmek hangi akla mantığa göre yapıldı?
Kulübe ciddi bir gelir sağlayan eşi benzeri olmayan tesisler daha ne kadar bu çirkin görüntü ile kalmaya devam edecek?Galatasaraylı yöneticiler ne yapmak istiyor? Bilen yok!
Bu çirkinliğe bir son verilmeli. Görüntü bir yana, önemli bir gelir kapısı olan İstanbul’un en güzel tesisi bir an önce yaşama kavuşturulmalı!
