Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Mehmet Ayan Esas tamam usûl yanlış

        Fenerbahçe’nin 8-9 Haziran’da yapılacak olağan seçimli genel kurulu öncesi başkan adaylığını açıklayan Aziz Yıldırım, basın toplantısı düzenledi.

        Esas ile ilgili görüşlerimi daha sonra belirteyim ama usûl ile ilgili birkaç cümle etmeliyim.

        Aziz beyin yakın çevresinde eminim benim bu rahatsızlıklarım karşılık bulacaktır. Benim avantajım yazabilmek. Onlar muhtemelen “ses” edemiyorlar olana bitene. Çünkü muhatabına büyük olasılıkla “söz” geçiremiyorlar.

        Çok açık bir düzensizlik var Aziz beyin bu tip toplantılarında… Hazırlanan metinlere bağlı kalmıyor sayın Yıldırım. En sadık kaldığı konuşmalardan biri bu olsa da, yine de yan yollara sapıyor. Kuşkusuz nüktedan, kuşkusuz meddahvari bir havası var… Ve kuşkusuz bu bir sofra etrafında bizi mutlu edicidir. Ama kamuoyu iletişiminde bir rotanız olmalı.

        Ya emprovize gitmelisiniz yani doğaçlama… Ya da metne bağlı kalıp mesajlarınızı kısa ve öz verip; isterseniz soru cevaba geçmelisiniz. Hepsinin karışımı olmuyor…

        Vakıa Aziz bey sükûn anlattı, esprilerini yaydığı konuşmasında… Güzel ve sloganik mesajları da vardı. Ama gerek ortam, gerek konuşmanın gittiği yer, gerek nüktedan tavır; meddah eda “esası” kaybettiriyor. Esas kaybolunca da belli yerden sonra dikkat de dağlıyor.

        Ayrıca biz bugün neye gittik? Bir basın toplantısına ise kongre üyesi buluşmasına neden tanıklık ettik? Bir kongre üyeleri buluşması ise adı niye basın toplantısıydı? Oturma düzeninden tutun da (Necati Mete’nin müdahaleleriyle derleyip topladığı) soru sorma stiline kadar birçok karmaşa vardı ortamda.

        Bir üyenin soru sorma yeri basın toplantısı değildir buluşmanın adı basın toplantısı ise… Aziz bey zaten yazılı metinden çıkmaya meraklı. Bir de etraftan iğneleyici, gaza getirici müdahaleler ile iyice rotadan sapabiliyor.

        Gazeteci arkadaşlarımızın da BAŞKANIM lafına olan aşkları ayrı bir macera… Dün gece Dursun Özbek’i konuk ettiğimde 1 kere benim de ağzımdan kaçtı… Hatamdır… Ama bir soruda 4 BAŞKANIM olmaz. Kamuoyunun önünde OLMAZ… Aziz bey işinizi yaparken BAŞKANDIR, özel hayatınızda BAŞKANINIZ olabilir. Dursun Özbek benim için dışarıda DURSUN ABİ, kamera açılınca SAYIN BAŞKANDIR.

        Karma bir buluşmanın usule dair arazları bunlardı kanımca…

        Esasta ise iyi bir Aziz Yıldırım performansı izledik. Gerek pazartesi akşamki ilk açıklamasında, gerekse bugünkü toplantıda KIRICI OLMAMAYA gayret etti. MESELENİN FENERBAHÇE BAŞARISI OLDUĞUNA vurgu yaptı. Jose Mourinho ile ilgili yaptığı çağrı ve taahhüt son derece çarpıcıydı. Mevcut yönetimle beraberce imza atmayı, kaybettiği durumda ücretin yarısını vermeyi kabul beyan ve teklif etti. Birkaç yerde “paramız var şükür!” vurgusu yaptı. Parası olmadığına dair dezenformasyon faaliyetleri mi yapılıyor? Sorusu aklıma gelmedi değil?

        İşletme fakültelerinde, yönetici yetiştiren okullarda her sınıfa asılması gereken bir söz etti… Nefis… Nefis… “Zengin adamla çalışmam. Zengin adam gelip çalışmaz. O para versin, bana çalışacak adam lazım!” Hayat dersi yeminle…

        Fenerbahçe taraftarının birçoğunda olduğu gibi yine Süper Ligi öncelledi. “Borç kapatmaya değil, şampiyon olmaya geleceğim!” dedi. Yalnız orada ısrarla (tıpkı Dursun Özbek’in altını çizdiği gibi) Bankalar Birliği borcunun acil kapatılması gerektiğine vurgu yaptı. İyi slogan bu “Borç kapatmaya değil, şampiyon olmaya geleceğim!” ama öncesi de var yani…

        Başkanın keyfi neşesi yerinde… Sadece Ali beyin 6 yılında değil, kendi 4 yılında yapılanları da sorgulayacağını beyan ediyor. Pazartesi günkü çelebi tavır, Ali bey ile küs olmadıklarını belirten açıklamalarıyla pekişmiş durumda. Kongre havası adına olumlu. Nihat Özdemir’e sahip çıktı. Transfer ve listesi konusunda ser verip sır vermedi.

        Esas ve mesaj olarak olumlu, usûl yönünden bol ALATURKA SOSLU bir buluşmayı daha geride bıraktı sayın Aziz Yıldırım…