Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya NAHDA Hareketi Lideri Raşid Gannuşi, IŞİD,

        Nevzat ÇİÇEK / HT GAZETE

        NAHDA Hareketi Lideri Raşid Gannuşi ile yaptığımız söyleşinin ikinci bölümünde yine önemli konular vardı.

        -IŞİD konusuna gelecek olursak; siz nasıl okuyorsunuz durumu?

        Dünyada birçok gencin birçok cihadi bölgeye gitmesinin yolu açıldı. Bu gençler Fransa, İngiltere gibi kendi bulundukları bölgelerde kalmış olsalardı birikimleri ile oralarda İslam’a daha iyi hizmet edebilirlerdi. Ama bu gençleri oradan cihat bölgelerine gönderecekleri yolu sonuna kadar açtılar. Niye açtılar, çünkü Müslümanların Müslümanları öldürmesi Batı’nın hoşuna gidiyor. Bunu görmemiz lazım. Aslında IŞİD konusu karşı tarafın bir zaafıdır. Bugün Suudiler hem Husiler hem de IŞİD tarafindan tehdit ediliyor. ABD’nin de aynı şekilde çıkarları tehdit edilir hale geldi. Suud bugün kendisi de tehdit edildiği için dikkat edin, siyasal İslam’a karşı yapılan saldırılarda bir hafifleme yaşanmaya başladı. Katar’ın ve Türkiye’nin üzerindeki baskının hafiflemesinin sebebi budur. En fazla baskıyı, devrimlere karşı olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suud yapıyor. Ama artık karar vermek zorundalar. Ya Husiler, IŞİD gibi yapıların yanında duracaklar ya da yollarını değiştirecekler. Batı da eğer IŞİD’in İslam’ı ile Erdoğan’ın İslam’ı arasında bir seçim yapacaksa herhalde Erdoğan’ın İslam’ı çıkarları için daha uygundur.

        -İran ve Suud bağlamında meseleye nasıl bakıyorsunuz?

        Her şeyin altında komplo aramıyorum, gerçeklerden hareketle yorum yapmak daha sağlıklı. IŞİD bölgede komplo değil bir güç oldu. Yaptıkları her şeyi bazı fıkıh kitaplarındaki delilleri kullanıp meşrulaştırıyorlar. Yenilenmiş hareketler kendi fıkıhlarını da oluşturdular ama IŞİD toprağı kazıp altından eski fıkıhı çıkarıyor. Mesela zimmilerin hakları, müşriklerin öldürülmesine delil çıkarıyorlar.

        -Peki bunu nasıl hayata geçiriyorlar?

        Irak tarihinde sürekli bu aşırılığı görebilirsiniz. Mesela zalim Hizbullah komutanı El Hac veya Saddam Hüseyin’in yöntemlerine bakın. Saddam’ınkine yakın bir şiddetle onun sonunu getirdiler. Bush oraya vali tayin edip Irak askerini çözdü ve onu Şia’ya teslim etti. Bu bir komplo değildi; Şia’nın dolayısıyla İran’ın ABD’ye gülmesiydi. Bir tarafta 3 bin yıllık Farisi İmparatorluğu var, diğer tarafta 400 yıllık ABD. Yani bunlar güçlü ama beyinleri çok küçük. ABD Irak’ı işgal edeceğini düşündüğünde İranlılar diğer taraftan kıs kıs gülüyordu. Sünni kesim Abbasilerden beri orada olan bir gerçekti ama şimdi ayrıntı haline geldi. Maliki de şiddet konusunda Saddam’dan geri değildi, Sünni kesimi yok etme mücadelesi verdi... IŞİD gibi bir örgütün zemin bulacağı bir bölge oluşturdu. Belki dışarıdakiler IŞİD gibi bir grubu görevlendiriyor ama kendileri de oradaki atmosferden istifade ediyor. Irak’ta vuku bulan, devam eden zulüm zincirinin kendisidir.

        'DEMOKRASİ KARŞITI IŞİD ÇARESİZLİKTEN FAYDALANIR'

        -IŞİD’e en fazla katılımın olduğu ülke Tunus. Bunu nasıl izah ediyorsunuz?

        Tunus’ta Burgiba Müslümanlara karşı aşırı şiddet uyguladı ve bu da Müslümanlarda radikal bir karşıtlık getirdi. Biz Nahda olarak bunu daha mutedil bir hale getirdik. Çoğunluğu aldık ama askeri darbeyle bizi tamamen uzaklaştırdılar. Namaz kılmak bile terörist denmesi için yetiyordu. Dini uygulamaların tamamı yasaklandı. Gençler radikalizme yöneldi ve eğer iktidar şiddet uygularsa şiddetle cevap veriyorlar. Şu an IŞİD veya başka gruplara katılan Tunuslular devrim sonrası ortaya çıkan gençler değil, Bin Ali’nin siyaseti karşısında ortaya çıkan gençlerdir. Gerek IŞİD gerekse El Kaide tamamen zalim ve gaddardır. Esad, Mübarek, Saddam, Zeynel Abidin Ali, Kaddafi ve Maliki’nin uygulamaları bunların en büyük sebepleridir.

        -IŞİD’in hedefi nedir?

        IŞİD ve benzeri gruplar demokrasi karşıtıdır ve çaresizlik, kaos gibi durumlardan faydalanırlar. Arap Baharı’ndan sonra radikal grupların çekiciliği azalmıştır, ama demokrasi tehdit edildiğinde ve zayıfladığında demokrasinin Müslümanlara göre olmadığını Arap gençliğine dikte etmek için yeni argümanlar buldular. IŞİD’i sadece güvenlik için değil, demokrasinin yayılmasını engellediği ve İslam’ı yanlış tanıttığı için yenmeliyiz. Bunun için halkımızın sosyo-ekonomik taleplerini yerine getirmeye çalışıyoruz.

        'BAZI BATILILAR ILIMLI İSLAM'I DESTEKLİYOR'

        -Batı IŞİD’e kötü diyor ama sizin gibi hareketleri de çok desteklemiyor. Bu bir çelişki değil mi? Genelleyemeyiz. Bazı Batılılar, aşırılıkla en iyi şekilde başa çıktığı için ılımlı İslam’ı destekliyor. Ama bazıları da bütün İslamcıları demokrasiyi savunsun veya savunmasın tehlikeli gösteriyor. İslamcıları dışlamak için diktatörlük dönemine döndürmek istiyorlar. Bu yaklaşımda olanlar bunun bizim bölgemizde tehdit oluşturduğu gibi Batı’nın da çıkarlarını tehlikeye attığını anlamalıdır. Bu sadece radikalizm ve terörizmi artırır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ