Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Habertürk'te!

        HABERTURK.COM

        Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Habertürk TV'de Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı.

        Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;

        Türkiye'nin sürekli öldüren terör örgütlerinden kurtulması lazım. Suriye'de genel olarak Esad dışındaki tüm güçleri birleştirmek gerekiyor. Kimsenin dışlanmaması gerekiyor.

        Dışişleri Bakanı olduktan sonra ilk toplantılarımdan biri Cidde'deki Konsoloslukta bir toplantıydı. O dönemde bile Türkiye DEAŞ'a karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğini somut önerilerle ortaya koymuştu. Yurtdışında tüm katıldığım toplantılarda DAEŞ'le mücadele hakkında konuştum. Türkiye bu konuda net tutumunu yıllardır ortaya koyuyor.

        Eğer kapsamlı bir plan yaparsak Türkiye DAEŞ'le mücadeleye her türlü katkıyı sağlayacaktır.

        Musul ulusal muhafızların eğitilmesi dahil her türlü katkıyı sağlamaya varız.

        Şu anda PYD'yi hedef alan bir operasyonumuz olmayacak. Ancak bu PYD'nin yaptıklarını onaylıyoruz anlamına gelmiyor. PYD IŞİD'le çatıştığı için destek gördü ancak PYD Suriye'de barış için mücadele eden bir unsur değil.

        Biz şu anda doğrudan PYD'yi hedef almıyoruz ancak PYD'ye yaptığımız eleştiriler net. Şu anda doğrudan hedefimiz DAEŞ'le mücadele. Ancak PYD'ye uyarılarımızı yapıyoruz.

        Son zamanlarda PKK'nın Türkiye'deki terör saldırılarından PYD'nin de rahatsız olduğunu duyuyoruz.

        GÜVENLİ BÖLGE PLANLARI

        DAEŞ bölgeden temizlendikten sonra ortaya güvenli bir bölge çıkacak. Biz bu bölgeyi oluşturduktan sonra herkesin meşru gördüğü ılımlı muhalefet güçlerinin yerleşmesini istiyoruz. Bu sadece Türkiye'nin değil Suriye'nin geleceğini ve istikrarını isteyen herkesin temennisi bu.

        Buranın güvenliği ılımlı muhalef güçleri tarafından sağlanacak.

        IŞİD'E (DAEŞ) HAVA OPERASYONLARI

        İncirlik'ten dün kalkan ABD uçakları herhangi bir operasyona katılmadı, keşif uçuşları yapıyorlar.

        İncirlik ya da diğer üsler fark etmez. Biz DAEŞ'in bölgeden temizlenmesi için her türlü katkıyı sunacağız. Türkiye üzerinden Suriye'ye geçen yabancı teröristlerin kaçak geçişini de bu şekilde durduracağız.

        Gizli servis çalışanları, DAEŞ sempatizanları bu yabancı terör savaşçılarının Türkiye üzerinden bölgeye geçmelerine yardım ediyor. Biz bu yolla bunları da durdurmuş olacağız.

        İnsanların memleketlerine geri dönmesine yardım etmek bizim görevimiz. Burada güveni sağlamak da bölgedeki ılımlı güçlerin görevidir.

        İnsanlara zorla Suriye'ye döneceksiniz diye bir baskımız yok. Ancak gönüllü dönmek istiyorlarsa Türkiye onlara yardım edecek. Türkiye olarak kapılarımızı açtığımız her türlü etnik guruba eşit yaklaştık. Açık kapı politikamız tüm dünyadan övgü alıyor.

        'DAEŞ'LE MÜCADELEDEKİ GECİKME TÜRKİYE'DEN KAYNAKLANMADI'

        Eğit donatta lojistik sebeplerle bazı gecikmeler oldu. Teknik problemler kaldı geriye. En kısa sürede başlayacağını söyleyebilirim.

        Biz başından beri DEAŞ'a karşı mücadele içerisindeyiz. DEAŞ'a mücadele konusunda kapsamlı bir strateji yeni yeni oluşmaya başladı. Bu gecikme Türkiye'den kaynaklanmadı.

        Biz konsolosluk görevlilerimiz DEAŞ'ın elindeyken sesimizi fazla yükseltmedik. Çünkü onların yaşamını tehlikeye atmak istemedik. Ancak onları kurtardıktan sonra her platformda gerek Cumhurbaşkanı gerek biz DEAŞ'la ilgili konuştuk.

        Arazideki durumu en iyi biz biliyoruz. Kapsamlı bir strateji olmadan bu işin çözülemeyeceğini görüyorduk. IŞİD'e karşı gecikmiş stratejinin bizden kaynaklanmadığını müttefik ülkeler de söylüyor.

        DEAŞ'a karşı kapsamlı ve sonuç alıcı bir operasyon isteniyorsa kara operasyonu yapılmalıdır.

        Biz DEAŞ'i bitirdikten sonra eğer Suriye'de bir siyasi istikrar olmazsa DEAŞ değil de başka bir örgüt yine oradan çıkabilir. Bu yüzden terörle mücadele ederken siyasi olarak da geleceğe yönelik adımlar atılmalıdır.

        Biz Türkiye'de PKK'ya DHKP-C ve DAEŞ'e karşı mücadele yürütüyoruz. İçeride tüm terör örgütleriyle bir mücadele içerisindeyiz.

        Biz güvenlikli bölgeye PYD'nin girmesini istemeyiz. Ilımlı muhalefetin güçleri olması en doğrusudur. Bunlar Suriye'nin bütünlüğü için mücadele eden unsurlar. Biz ne DAEŞ'in ne PYD'nin burada olmasını istemeyiz. Çünkü bu durum orayı güvenli bölge olmaktan çıkartır. Ancak bu noktada ABD ile bir görüş ayrılığımız yok. Müttefikimiz ve dostumuz ABD ile anlaşmamız da bu yönde. Amaçlarımız aynı.

        Şu anki mutabakatın içerinde Irak yok sadece Suriye'deki bölgelerin DAEŞ'ten temizlenmesi var.

        Irak'taki Sunnilerin güveninin tekrar kazanılması gerekiyor ve onların da DAEŞ'le mücade etmesi gerekiyor. Ancak henüz bu konuda somut adımlar atılamadı.

        Suriye'nin toprak bütünlüğünü önemsiyoruz. Bölünmesini istemiyoruz. Bir ülkede istikrar olmazsa, sınır birliği olmazsa kaos olur bu da en çok Türkiye'yi ilgilendirir.

        Biz Suriye'de Esad'la bütünlüğün sağlanamaycağını 5 yıldır söylüyoruz. Cenevre deklarasoynunda gayet açık ifade ediliyor.

        Suriye'de serbest bir seçim ortamı sağlanacak. Herkesin ülkesine geri dönebilmesi için güvenli bir ortam sağlanacak.

        Esad'la ve ekibiyle Suriye'de birlik bütünlük sağlanamaz bu konuda müttefiklerimiz İngiltere Fransa Arabistan herkes hemfikir.

        Bölgenin tüm radikal unsurlarının temizlenmesi gerekiyor. Yabancı terör savaşçıları konusunda bir çok ülkeyle işbirliğimizi artırdık. Fakat bazı ülkelerde malesef olumsuz tutum devam ediyor.

        O ülkelerin gerekli tedbirleri alması gerekiyor. Bugün Avrupa'nın iki sorunu var. İlki artan ırkçılık, islamofobi antisemitizm. Bunların hepsine karşıyız. Diğer sorun da terör ve terörün yayılması. Avrupa'nın gerilimini bu konular artırıyor. Irkçı partilerin temsilcileri parlementoya girmeye başladı. Bunlar birbirini besliyor.

        DAEŞ'in İslami değerlerinin olmadığını herkese iyi anlatmamız lazım. 13 14 yaşındaki bir çocuğun okulu terk ederek DAEŞ'e katılması için sebep nedir buna iyi bakmamız lazım. IŞİD'in ideolojisini yok etmemiz lazım.

        SURİYE'DE ATEŞKES

        İran son dönemde her tarafta ateşkesi destekliyor. Biz de siyasi çözümü, ateşkesi destekliyoruz. Ancak Suriye'deki ateşkes konusunda bizim İran'la birlikte arabulucu olduğumuz haberleri doğru değil. Pratik olarak bu sürecin içerinde yer almadık ancak her türlü ateşkesi destekliyoruz.

        Savcı Öz ve Kara ile ilgili takibimiz sürüyor. Hangi ülkeye girerlerse girsinler takipteyiz. Eninde sonunda yakalanacaklardır.

        Bizi ilgilendiren PKK'lıların nereye katşığı değil PKK'lıların silah bırakmasıdır. Bugüne kadar tüm samimi çabalarımıza rağmen PKK silah bırakmamıştır. Şimdi de malesef bize olan saldırılarını artırdı. Biz siyasi risk alarak bir bedel ödeyerek çözüm sürecini başlattık. Yeterki askerimiz polisimiz vatandaşlarımız ölmesin istedik. Ancak onların niyeti iyi değil. Biz şu anda PKK'nın silahları gömmesini istyoruz.

        Soruyorlar süreci tekrar başlatır mısınız diye. Bu süreci zaten biz başlattık. Süreci bitiren PKK oldu. Bu yüzden silahları gömerlerse elbette bu çözüm süreci sürer.

        Biz her şeyden önce Filistin içerisindeki birliğin sürmesini istiyoruz. Hamas olmadan Ortadoğu'da bir çözüm olmaz. Biz eski yıllardan beri bunu savunuyoruz. Hamas'ı ilk Türkiye'ye davet ettiğimizde büyük olay olmuştu. Onlara silahı bırakın siyasi sürece katılın mesajı veriyorduk. Bugün dünyadaki tüm ülkeler aynı noktaya geldi. Gazze'de büyük bir yıkım var onlara yardım etmek için bir takım toplantılarımız oluyor. En son 200 milyon dolarlık bir yardım söz konusu oldu. Bu yardımların Filistin'deki hangi yapıya

        Bizim İsrail'le ilişkilerimizin düzelmesi için iki şartımız kaldı. Gazze Filistin üzerindeki ambargonun kalkması ve bize tazminat ödenmesi.

        AKDENİZ'E GÖÇMEN AKINI

        Bölgemizde malesef göçmenleri, sığınmacıları görüyoruz. Bir insan neden ülkesini terk eder? Ya açlık fakirlik vardır ya çevre felaketinden ya baskıcı rejimden gider. Şimdiki göç akınına baktığımızda bölgedeki kaosun sebep olduğunu görüyoruz. Ukrayna'da Ağızka Türkleri'ni de Türkiye'ye getirdik. Türkiye'de 2 milyon mülteci var. Onlar bizim misafirimiz.

        Ancak bu durumdan en çok faydalanan insan kaçakçıları. Son dönemlerde yüzlerce insan kaçakçısı yakaladık. Bazı ülkeler almıyor ancak biz kurtarabildiğimiz herkesi kurtarmaya çalışıyoruz. Biz Türkiye olarak kaçakçılarla mücadele etmek zorundayız. Ancak bu mücadeleyi hepbirlikte yürütmek zorundayız. Türkiye artık göç alan bir ülke. Türkiye'de her milletten insan var. Bizim için de bu durum zor bir hal alıyor. Ancak biz insani yardımlardan asla kaçmıyoruz. Göç akımı oluyor ve olacaktır, bu durum doğal bir şey.

        Avrupa'nın zaten göç akımlarına ihtiyacı var. Nüfusları yaşlanıyor. Bu durumda kontrollü göç uygulamak gerekiyor. Ancak bazı ülkelerin yaptığı gibi seçici yaklaşım çok yanlış. Hristiyan olsun üniversite mezunu olsun diyemeyiz. Biz göç alırken asla kimseyi seçmiyoruz.

        KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ

        Biz AK Parti olarak koalisyon kurulması için samimi bir çalışma yürütüyoruz. MHP ve CHP ile partiler arasında görüşmeler oldu. Türkiye'de uzlaşı kültürünün yerleşmesi lazım. Halkta koalisyona karşı mesafeli bir duruş var. Tüm görüşmeler olgunluk içerisinde samimi bir duruş içerisinde gerçekleşti. İnşallah milletimiz için hayırlısı olur.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ