Kabe'deki vinç faciasında ölen Türk hacıların sayısı 8'e yükseldi
Kâbe'de fırtına nedeniyle bir vincin devrilmesiyle yaşanan kazada hayatını kaybeden Türk hacıların sayısı 8'e yükseldi
GAZETE HABERTÜRK
Kutsal topraklara hac görevi için giden ve Kâbe’deki fırtına nedeniyle bir vincin devrilmesiyle yaşanan kazada yaralanan Mehmet Değer'in hayatını kaybetmesiyle vefat eden Türk hacıların sayısı 8'e yükseldi.
Vinç faciasında vefat eden Türk hacı adaylarının kimlikleri belli oldu. Hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle; Kadir Gökmen, Ramazan Özmen, Şükrü Karatepe, Metin Yazgan, Erol Karaağaçlı, Süleymen Eskiler, Yusuf Alçı, Mehmet Değer.
Yaralı 11 hacı adayı taburcu olurken, hastanedeki 10 Türk’ün durumunun ise iyi olduğu bildirildi. Vinç faciasında toplam ölü sayısı 107’yi bulurken, 238 kişinin de yaralandığı öğrenildi.
VİNÇ, LADİN AİLESİ’NİN
Mekke’de yıkılan vincin yol açtığı kazanın izleri sabahın ilk ışıklarıyla ortaya çıktı. Vincin tavaf alanına düşen uzantısının zeminde oluşturduğu hasar giderildi bazı mermerlerse değiştirildi. Kazanın yaşandığı alan güvenlik çemberine alındı. Kaza sonrası ibadete kapatılan 2. ve 3. kata sabah namazında da hacı adayları alınmadı. Halen kaldırılmayan vinç, Mescid-i Haram ile Türk hacı adaylarının Kral Sarayı olarak adlandırdığı bina arasında bulunuyor. Bölgedeki en büyük iş makinesi olarak dikkat çeken vincin, Mescid-i Haram’ın genişletilmesi çalışmalarını üstlenen Bin Ladin Grubu’nun bir şirketine ait olduğu belirlendi. Suudi Arabistan’ın en büyük inşaat şirketi olan Bin Ladin Grubu, Suudi Kraliyet Ailesi’ne yakınlığı biliniyor. Bin Ladin Grubu, 2009’da Mescid-i Haram’ın genişletilmesi inşaatı ihalesini de almıştı. Kâbe’nin etrafında tavaf için 3 katlı platform oluşturan inşaat, eleştirilere neden olmuştu. Mekke Bölgesi Valisi Prens Halid el-Faysal, kazayla ilgili soruşturma başlattığını duyurdu.
KÂBE İNŞAATLARLA DOLDU
Mescid-i Haram’da tavaf alanını genişletme çalışmaları kapsamında 10’un üzerinde vincin kullanıldığı Kâbe ve çevresinde, 70 yıl önce neredeyse hiçbir yerleşim yoktu. 2009’da Mekke’nin yeniden imarı kapsamında, Kâbe civarında yeni oteller inşa edilmesi kararı alındı. 5 milyar dolarlık projelerle ek otel ve rezidans yapma kararı verildi. İnşaat çalışmalarından sonra ortaya bambaşka bir Mekke çıkacağı, Kâbe etrafında çok katlı 100 otelin yapılacağı açıklandı. Bugün 39 gökdelenden oluşan ve içinde binlerce kişinin hac ve umre zamanı kalabileceği bina, rezidans ve alışveriş merkezlerinin inşaatı sürüyor.
İLAHİYATÇILARA SORDUK
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in “Bütün İslam dünyası olarak bu büyük ibadetin vinçlerin gölgesinden kurtulması, kısa sürede bu inşaatın bitmesi en büyük temennimizdir” açıklamasını ve Kâbe’nin görüntüsünü ortadan kaldıran yapılaşmayı ihaliyatçılara sorduk.
‘KÂBE’NİN GÖRÜNTÜSÜNÜ BOZUYOR’
İlahiyatçı Prof. Dr. Saim YEPREM: “Kâbe’nin görüntüsünü tamamen ortadan kaldıran bir yapılanma söz konusu. Bana göre Kâbe’nin 20-30 kilometre etrafının açılıp bir mabet halinde kalması uygundur. Onun ortaya çıkarılması gerekir. Ticari maksatlar nedeniyle manevi değerler dikkate alınmıyor. Kâbe, dünyada yapılan ilk mabettir. Onu ezen ve baskı altında tutan yapılar maneviyata uygun gelmiyor.”
‘GENİŞLEME KAÇINILMAZDI’
İlahiyatçı Prof. Dr. İbrahim HATİPOĞLU: “Daha fazla Müslüman’ın hacca ve umreye gitmesi, bu sonucu doğurdu. Bu genişlemeler kaçınılmaz hale gelmiştir. Yılda 4-5 milyon kişi hacı oluyor. Tavaf etmek için gittiğiniz zaman yer bulamıyorsunuz. Yapılan çalışmaları daha çok Müslüman’ın hizmet alabilmesi için planlanan şeyler olarak düşünüyorum. Yapılanlar, ticari döngü oluşturmak için değil.”
‘KAPİTALİZM, HACCA SİRAYET ETTİ’
İlahiyatçı Şaban Ali DÜZGÜN: “Şu anda kapitalizmin sirayet ettiği çok ciddi bir hac ibadeti var. Orada yaratılmak istenen, duyguların tamamını dejenere eden bir sistem var. Suudi Arabistan’ın yarattığı bu duruma İslam ülkelerinin yüksek sesle karşı çıkması gerekir. Kâbe’ye tepeden bakan Zemzem Tower gibi yapılar, maneviyatın önüne geçmiştir.’’
