Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Soru ve cevaplarla 'yardım filosu ve İsrail baskını'

        Son yardım filosu, 2008 yılından bu yana İsrail tarafından Gazze'ye uygulanan ambargoyu denizden kırmaya yönelik dokuzuncu denemeydi. Ancak, bu kez ambargoyu delme denemesi kanlı bitti.

        Şiddet olayları nasıl başladı?

        Kıbrıs'tan yola çıkan altı gemi İsrail askerlerinin baskınına uğradıklarında uluslararası sulardaydı. İsrail ordusu, filonun en büyük gemisine helikopterlerden indirme yaptı. Eylemcilerin askerlere karşılık vermesinin ardından ateş açıldı.

        Şiddete ilk kim başvurdu?

        Bu konuda çelişkili açıklamalar var. Eylemciler, komandoların, gemiye iner inmez ateş açmaya başladıklarını söylüyor. İsrailli yetkililer ise önce askerlerin saldırıya uğradıklarını söylüyor. Kamera kayıtları eylemcilerin İsrail askerlerine bazı cisimlerle vurduğunu gösteriyor. İsrail ordusu da gemideki demir çubukların fotoğraflarını yayınladı. İsrail ayrıca, eylemcilerin askerlerden birinin silahını alarak ateş açtıklarını da iddia ediyor.

        Filonun amacı neydi?

        Gemi, İsrail'in uyguladığı ambargoyu kırarak Gazze'ye yardım ulaştırmayı hedefliyordu. Birleşmiş Milletler, ambargonun sıkılaştırıldığı 2007 yılından önce dahi Gazze'nin gereksinimlerinin ancak dörtte birini alabildiğini söylüyor. Gemiler, 10 bin tonluk malzeme taşıyordu. Bunlar arasında, inşaat malzemeleri ve iki büyük elektrik jeneratörü de var. Eylemciler ayrıca, ambargonun uluslararası hukuka aykırı olduğu yolundaki görüşlerini de ifade etmek istiyordu.

        Filoyu kim organize etti?

        Filonun organizatörleri, birçok ülkeden eylemcileri bir araya getiren Özgür Gazze adlı şemsiye örgüt ve Türkiye'den İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH). İsrail hükümeti İHH'nin Hamas'la bağlantılı olduğunu iddia ediyor. Ancak, Türkiye hükümeti, İHH'yi meşru bir vakıf olarak görüyor ve İsrail'den filoya geçiş izni vermesini istiyordu. Filonun en büyük gemisi Mavi Marmara'da yaklaşık 400'ü Türk olmak üzere toplam 600 civarında eylemci olduğu bildiriliyordu.

        İsrail neden filoyu durdurmak istedi?

        İsrail, Hamas hükümeti üzerinde baskı kurmak için Gazze'ye birçok malzemenin girmesine izin vermediğini söylüyor. Bu malzemeler arasında çimento ve roket yapımında kullanıldığını iddia ettiği borular ve İsrail güvenliğine tehdit oluşturmayan başka malzemeler de var. Bunun yanı sıra, İsrail, yardım gemilerin para ve silah taşıyıp taşımadıklarına dair kontrol de etmek istediğini söyledi. Yardım filosuna da, önce İsrail limanlarına demir atmalarını ve kontrollerin ardından yardımları kara yoluyla Gazze'ye ulaştırmalarını önermişti.

        Geçmişte, bazı filoların Gazze'ye ulaşmalarına izin verilmişti. Bazıları ise geri çevrildi. Son filoya neden komando operasyonu yapıldığı ise netlik kazanmış değil. Bunun muhtemel nedeninin, Türkiye bandıralı Mavi Marmara adlı geminin büyüklüğü ve yaklaşık 600 yolcu taşıması olduğu tahmin ediliyor. Bu büyüklükte bir gemiyi zorla çekerek İsrail limanlarına götürmek zor görülüyor.

        İsrail uluslararası hukuku çiğnedi mi?

        Bu da tartışmalı bir konu. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sunduğu bir taslak karar metninde, saldırının uluslararası hukuka aykırı olduğu savunuluyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, saldırının "haydutluk ve korsanlık" olduğunu söyledi.

        İsrail Dışişleri Bakanlığı ise, uluslararası deniz hukuku altında, bir deniz ablukasının uygulamada olduğu durumlarda, hiçbir geminin ambargo alanına girmeye hakkı olmadığını söylüyor. Bakanlık ayrıca, ambargo alanına giren gemilere uluslararası hukuka göre saldırma ve yakalama hakkı olduğunu ifade ediyor.

        Uluslararası toplum nasıl tepki verdi?

        İsrail'in baskını dünyanın pek çok ülkesinde kınandı ve birçok ülke İsrail büyükelçilerini dışişleri bakanlıklarına çağırdı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de "süratli, tarafsız, güvenilir ve şeffaf" bir soruşturma başlatılmasını istedi. İsrail'in en yakın müttefiki Amerika Birleşik Devletleri ise, Güvenlik Konseyi kararını yumuşatmak için lobi yürüttü ve İsrail'i kınamadı.

        Olayın Filistin-İsrail barış görüşmeleri üzerinde nasıl bir etkisi olabilir?

        Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, İsrail'le barış görüşmelerinin devam edeceğini söyledi. ABD'nin arabuluculuğunu yaptığı görüşmeler, iki yıllık aradan sonra Mayıs ayında tekrar başlamıştı.

        BBC

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ