Bu seferki başka!

Tülay ŞUBATLI - Bülent GÜNAL / AHT

Türkiye bunaltıcı sıcaklarla mücadele etmeye çalışırken bir kötü haber de dünyanın öbür ucundan geldi. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) yetkilileri, “dünyanın buzdolabı” olarak nitelendirilen Grönland’ı kaplayan buz tabakasının beklenmedik hızla erimeye başladığını duyurdu. Açıklamaya göre, 8 Temmuz’da başlayan erimeyle buz tabakasının yüzde 97’si etkilendi ve eriyen kısım son 30 yılda kaybedilen alandan daha fazla. Uzmanlar, küresel ısınmanın sonuçlarını sıralarken, buzullarda meydana gelen erimelere de dikkat çekiyor. İşte akıllara gelen ilk soru: Kulak ardı edilmeye çalışılan küresel ısınma dünyayı bitirdi mi? Yoksa güzel gezegenimiz için hâlâ bir umut var mı?

‘İş işten geçmek üzere acil tedbir alınmalı’

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Orhan ŞEN

Bilim adamları ortak görüş olarak dünya sıcaklık ortalamasının 2 derece artmasını kritik eşik olarak nitelendiriyor. 2012’de kritik eşik olan 2 dereceye ulaşıldı. Grönland’da geçen yıl temmuz ayında sıcaklıklar 4 derece arttı. Bu ısınma beraberinde getirdiği meteorolojik olaylarla soğuk hava kütlesini Avrupa kıtasına itti ve Avrupa’da geçtiğimiz kış çok sert geçti. Küresel ısınmaya neden olan sera gazlarının salımı hükümet programlarına bağlı. Ama devletler bundan vazgeçmiyor. Devletler şu soruya cevap verecek: Sanayi mi dünya mı? Bugüne kadar hep sanayi dendi, sonuçlar ortada. İş işten geçmek üzere.

‘İklim hep değişiyordu ama böyle hızlı değil’

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU

Dünya sadece ısınmıyor, aynı zamanda tüm iklim parametreleri değişiyor. Buzulların erimesi, bizi etkileyen sıcak hava dalgasının ne kadar kuzeye ulaştığını gözler önüne seriyor. Ekvatorla kutup arasında büyük sıcaklık farkı var. Dünya var olduğundan beri iklim hep değişiyor. Ama şu anki kadar hızlı ve ani olmamıştır. Hava eskiden 150 bin yılda 1 derece soğur ya da ısınırdı. Ama şimdi son 150 yılda 1 derece ısındı. Problem de bundan kaynaklanıyor.

‘10 bin yıl sonra yaşayan bilir’

Hacettepe Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal SAYDAM

Buna karar verecek nesil, bizden 10 bin sene sonra yaşayacak insanlar. İklim dediğiniz zaman en ufak zaman çizelgesi 5-10 bin sene oluyor. Dolayısıyla şimdilik bir şey demek imkânsız. On bin sene sonra yaşayacak olanlar bugünün verilerini incelediklerinde “Bak küresel iklim değişimi yaşamışlar da farkına varmamışlar” diyecekler.

‘Yapılması gerekenler yapılırsa, umut var’

Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Sıtkı ERDURAN

Atmosferdeki emisyon miktarının artması, ozon tabakasında yırtılma 1980’lerdeki bilimsel makalelerde de yer alıyordu. O dönemde bu değişimler yükselen bir grafik çizse de kestirilebiliyordu. Ancak son yıllarda küresel ısınmanın yol açtığı bu değişim kestirilemiyor. Son örneği Grönland. Son 20 günde, 30 yılda kaybedilen alandan daha fazla buzul kaybedildi. Ancak bu verilere bakarak küresel ısınma dünyayı bitirdi diyemeyiz. Çünkü umut hâlâ var. Ama yapılması gerekenleri yaparsak.

‘Dünya mutlaka kendini kurtaracaktır’

Greenpeace İklim ve Enerji Kampanyaları Sorumlusu Pınar AKSOĞAN

Böyle devam ederse dünya bitecek. Ancak hâlâ çözüm yolları var. O nedenle kampanyalar ve bilinçlendirme faaliyetleri yapıyoruz. Hâlâ vaktimiz var. En önemli adım enerji politikalarını değiştirmekten geçiyor. Bizim önerdiğimiz senaryolarda da, 2015’e kadar adımlar atıp bu tarihten sonra fosil yakıtlardan tamamen bağımsızlaşmamız gerekiyor. Ancak o zaman iklim dönüşümün etkilerinden kendimizi koruyabiliriz. Büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. İnsanlığın geleceğinden söz ediyoruz, dünya bir şekilde kendini kurtaracaktır.

‘Dünyadaki yaşam tamamen bitmez’

Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü ERSOY

Dünya geçmişte de yok oldu. Bitki ve hayvan türleri yok oldu. Ama dünyada yaşam yüzde yüz sonlanmadı, hayat tekrar başladı. Bu nedenle küresel ısınmanın dünyayı bitirdiği, tamamen bitireceği görüşüne katılmıyorum. Buzul çağında dünyada 45 milyon metrekare yani, bugünkünden 3 kat daha fazla buzul vardı.